MAZLUMDERden Diyarbakırdaki saldırıya tepki
MAZLUMDER Sakarya Şubesi, Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde PKK tarafından yapılan bombalı saldırı ve Sultanahmet’teki IŞİD saldırısına tepki göstererek, insan hayatına, toplumsal barış ve huzura kasteden her türlü eylemi kınadığını belirtti.
MAZLUMDER Sakarya Şubesi tarafından yapılan açıklamada, Diyarbakır'ın Çınar ilçesinde, PKK unsurları tarafından ilçe emniyet müdürlüğü ve lojmanlarının hedef alındığı saldırı ile IŞİD mensubu bir intihar eylemcisinin Sultanahmet’teki bombalı saldırısını kınadı. Açıklamada “Halkın yaşamına ve çocukların canına kasteden bu saldırıyı kabul edilemez buluyor ve saldırıyı açık ve net bir dille kınadığımızın bilinmesini istiyoruz. Saldırıda yaşamını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Bu tür saldırılar, toplumsal barışı ve huzuru hak etmediği bir tedhişe maruz bırakmaktadır. Bir kez daha yineliyoruz ki; her türlü siyasi ve sosyal haklar, barışçıl sivil siyaset yöntem ve araçlarıyla sürdürülmelidir. MAZLUMDER Sakarya Şubesi olarak çatışmaların derhal durdurulması, yeniden kalıcı çözüm odaklı müzakere sürecine dönülmesi için tüm siyasal ve sivil aktörleri daha etkin rol almaya davet ediyoruz.” denildi.
Basın açıklamasında Sultanahmet’te gerçekleştirilen saldırı da kınanarak şu ifadelere yer verildi: “12 Ocak 2016 tarihinde İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda, bir IŞİD üyesi tarafından gerçekleştirilen intihar eyleminde, 10 turist hayatını kaybetmiş, 15 kişi de yaralanmıştır. Ne uğruna olduğu iddia edilirse edilsin, hiç bir amaç, sivilleri ve sivil mekanları saldırıların hedefi haline getiremez. Hem İslam savaş hukuku hem de insancıl hukuk, sivilleri savaşın hedefi yapmayı kesinlikle yasaklamaktadır. Böylesi insanlık dışı saldırılar İslam'ın temiz adının kirletilmesi amacına hizmet etmekten başka bir işe yaramamaktadır. MAZLUMDER Sakarya Şubesi olarak, Sultanahmet'teki saldırıyı kınıyor, hayat hakları ellerinden alınan insanların ailelerine başsağlığı, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Hem ülkemizde hem bölgemizde, herkesin barış ve güven içinde, haklarıyla ve özgürce yaşama hakkına kavuşması için insan hakları alanında verdiğimiz mücadeleyi sürdüreceğimizi bir kez daha beyan ediyoruz.”
