Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Şefi Prof. Dr. Serhan Cevrioğlu, menopoza giren bir kadında östrojen hormonunun çekilmesiyle damar sertliği başladığını belirterek, "Zaman içerisinde erkekler kadar kalp hastalıklarına maruz kalıyorlar." dedi.
Sakarya Büyükşehir Belediyesi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı’nın düzenlediği “Menopozda Güncel Yaklaşımlar” konferansında konuşan Cevrioğlu, menopozdaki bir kadının, kalp hastalıklarından korunmasının çok önemli olduğunu ifade etti. Menopoz konusunda yurt içinde ve yurt dışında yayınlanmış çalışmaları bulunduğunu anımsatan Cevrioğlu, şunları kaydetti: "Menopoza giren bir kadının östrojen hormonu çekilince damar sertliği başlıyor, hormonel korunma da yavaşça azalıyor ve zaman içerisinde erkekler kadar kalp hastalıklarına maruz kalıyorlar. Kadınlar yine de daha şanslı. Ülkemizde erkeklerin ortalama yaşam beklentisi kadınlardan 7-8 yıl daha az. Menopozdaki bir kadının kalp hastalıklarından korunması çok önemlidir. Vatandaşlarımız sağlıklı beslenmeli ve diyet yapmalı.”
Menopoz yaşı
Kadınların, hayatın 3\'te 1\'ini menopozda geçireceğini anlatan Cevrioğlu, "Herkes kendi başına gelmeden önce hiç yaşamayacak zanneder bazı şeyleri ama hepimizin zamanla yaşayacağı şeyler bunlar. Dünya genelinde menopoza giriş yaşı 45-50 arasındadır. Ülkemizde ise menopoz yaş ortalaması 47’dir. Menopoza girme yaşını etkileyen en önemli etkenlerden biri de kalıtımsal etkenler." diye konuştu.
Menopoz dönemindeki hastalıklar
Menopoz döneminde başlayacak olan kemik erimesinin önlenmesi gerektiğini dile getiren Cevrioğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaşı itibariyle ortaya çıkacak kalp ve damar hastalıklarından korunması gerekmektedir. Uzun dönemde de unutma ile karakterize Alzheimer hastalığının önlenmesi, menopoz dönemindeki tedavilerin asıl amaçlarını oluşturmaktadır. Kronik hastalıkların erken tanısı için düzenli kontrollerin yapılarak kadınlar menopoz sonrası döneme de hazırlanmalıdır. Sigara içiyorsa, bırakmasını öneririz. Kilo alımının sınırlandırılması ve sağlıklı bir kilonun devamının sağlanması gerekmektedir. Sadece yaş itibariyle kronik hastalıkların kendisini beklediği bir dönemde kilo almak sakıncalı durumları meydana çıkarabilir. Biz de kilonun belirli sınırlar altına düşürülmesini öneriyoruz. Düzenli fiziksel aktivite ve sağlıklı diyet programları uygulamalıdır.”