'Meydana inemeyenler memurun temsilcisi olamazlar'

Sendikal mücadele birilerine makam sağlama yeri değildir. Sendikal mücadele yürekli adamların işidir. Adaletin sağlanması ve demokrasinin uygulanması mücadelesidir. Haksızlığa karşı dilsiz şeytan olmamak vardır.

İşte Türk Sağlık-Sen\'liler 22 yıldır haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmadılar asla olmayacaklardır. Değerlerimiz üzerinden sendikacılık yapıyoruz. Bizim gizli ajandamız yok. Milletin birliği ve bütünlüğü, çalışanların insanca yaşam koşullarına kavuşması ve refah seviyelerinin yükseltilmesi için mücadelemizi veriyoruz.

Kamu çalışanlarının hali yetkili sendikanın, konfederasyonun umurunda değil. Şuan itibarıyla 2 milyon 600 kamu çalışanı içerisinde bir memnuiyet anketi yapın. Çalışma şartlarını sorun. Çalışanların tükenmişlik sendromu ile karşı karşıya olduğu ortaya çıkacaktır. Peki, buna karşı yetkili konfederasyon ne yapıyor sorusunun 2.6 Milyon kamu çalışanı sormalıdır. Şimdi siyaset ve bürokrasi ile yetkiyi elde edenler Atatürk\'ün söylediği gibi geldikleri gibi gideceklerdir. Meydanlarda demokratik tepkinin ne olduğu bilmeyenler Türkiye\'de kamu çalışanların temsilcisi olamazlar. Çalışan hakkı için alana çıkmayan, polisten biber gazı yemeyenlerden olmaz. Ben bunlara diyorum ki, çıkın adam gibi sendikacılık yapın ama bunlar onu yapamazlar. Bunların çalışan hakkı için alanlara çıktığı bir tarih yok. Gören, duyan varsa bize de söylesin.

En Rezil Toplu Sözleşmeyi Yaptılar

Son 50 yılın en iyi sözleşmesini yaptık diyorlar bende diyorum ki 50 yılın çalışanlar açısından en rezil toplu sözleşmesini kapalı kapılar ardında yaptınız. 3 günde bin talebimi konuştular. Bu durum moda ifadeyle insanın fıtratına aykırı. Sonuçta ne oldu kaybeden kamu çalışanları oldu. Eğer bunlarda biraz onur varsa, biraz ahlaklıysalar, eğer biraz erdemlilik varsa " Biz bir hata ettik. Türkiye Kamu-Sen\'le beraber bizde ek zam talebi istiyoruz. desinler. En azından bunu yapsınlar.