Almanya'da yıllarca çalışarak elde ettiği servetini boşandığı eşine, akrabalarına ve dolandırıcılara kaptırdığını iddia eden 65 yaşındaki İbrahim Önder, yoksullukla mücadele ediyor.
Sakarya'da yaşayan İbrahim Önder'in hayatı ilginç olaylarla geçmiş. Önder'in, zenginlikten yoksulluğa uzanan yaşam öyküsü 1971 yılında çalışmak için Avusturya'ya gitmesiyle başladı. İstanbul'da şoförlük yaparak geçimini sağlayan Önder, 33 yaşında terzi olarak Avusturya'ya gitti. Bir yıl Avusturya'da kaldıktan sonra inşaat işçisi olarak Almanya'ya geçen Önder, bir süre sonra metal fabrikasında işe başladı.1986 yılında eşi ve 4 çocuğunu Almanya'ya götüren Önder, yıllarca çalışarak elde ettiği birikimiyle Türkiye'de araziler aldı. Eşi ile zaman içinde arası açılan Önder, 1994 yılında eşi tarafından terk edildi.
Eşinden ayrıldıktan sonra Türkiye'ye dönen Önder'in başına gelmeyen kalmadı. İlk olarak İstanbul Tuzla'daki evini eşine kaptırdığını söyleyen Önder, Sakarya'daki 50 dönümlük fındığını akrabasına, Gebze'deki 15 dönüm fabrika arazisinide dolandırıcılara kaptırdığını ileri sürdü. Önder, yaşadıklarını şöyle anlattı:
"Eşimden ayrılınca İstanbul Tuzla'da iki oğlumun kaldığı eve geldim. Çocuklarım beni dışladı. Eşim Almanya'dan yalnız başına izne geldiğinde evi, haberim olmadan üzerine yaptırmış. Eşime kızınca Sakarya'nın Akyazı ilçesinde 50 dönüm fındık bahçem ile 5 dönüm üzerinde ev ve bahçem vardı. Bu arazilerimi de teyzemin oğluna sattım. Teyzemin oğlu boşandığım eşimle bir olup paramı vermediler. Daha sonra Gebze'de aldığım 15 dönüm fabrika arazisini bir kişiye sattım. Araziyi sattığım kişi dolandırıcı çıktı. Beni ölümle tehdit ettiler. Verdikleri çek sahte çıktı. Paramı alamadım. Almanya'dan getirdiğim yabancı plakalı aracımı Gebze'de birine kiraya verdim. O kişi de aracımı sahte evrak düzenleyip satmış. Aracımı almak için dava açtım. Bu arada, aracımın Türkiye'de kalma süresi doldu. Mahkeme, aracımı amacım dışında kullandığım için geri vermedi. Araç hazineye geçti. İkinci kez Almanya'ya gittim. Bulgaristan'da satmak için bir araba aldım. Araçla Bulgaristan'a geldim. Arabanın camı çatlaktı. Aracı alacak kişi 'camı yaptırırsan' alırım dedi. Ben de Edirne'de aracımı yaptırayım dedim. Kapıkule'den içeri girince evraklarda sorun olduğu için araca el koydular."
Yaşadıklarından sonra Almanya'dan kesin dönüş yapan Önder, aldığı 52 bin mark sigorta primi ile yeniden evlendi. İkinci kez evlenen Önder, elindeki son parayı da ilk eşinden olan kızı ve damadının, kendisini dolandırarak aldığını öne sürdü. Başına gelenlerden bir türlü ders almadığını ifade eden Önder, "Bir süt fabrikasında hissem vardı. Fabrika batınca onlar da gitti. 10 bin Mark sigorta pirimim gelince yeniden evlendim. İlk eşimden olan kızım ve damadım bana fındık bahçesi sattılar. Beni oyuna getirerek paramı vermediler." dedi.
"ÖNCEDEN İBRAHİM BEY DERLERDİ ŞİMDİ YÜZÜME BAKMIYORLAR"
Hazine arazisine hayırseverlerin yardımıyla yaptığı tek katlı evde eşi ve 4 çocuğu ile birlikte yaşadığını anlatan Önder, varlıktan darlığa düşmenin çok zor bir durum olduğunu vurguladı. 'Eskiden İbrahim bey derlerdi, şimdi yüzüme bakmıyorlar' diyen Önder, şunları söyledi:
"Hanımla evlendikten sonra sokakta kaldım. Sokakta kalınca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a derdimi anlatan bir mektup yazdım. Kendisi sağolsun durumumu Valiye aktarmış. Vali bey de büyükşehir belediyemize konuyu iletmiş. Bir önceki başkan Aziz Duran gelerek çeşitli yardımlarda bulundu. Ben kalp hastasıyım. 3 ayda bir 500 TL sakatlık maaşı alıyorum. Onunla geçinmeye çalışıyorum. İş bulursam bekçilik yapıyorum. Şu anda boşum. TOKİ'nin yaptırdığı yoksul konutlarına kayıt oldum. Kura çekildi. Zaten şansım yoktu. Bana çıkmaz dedim. Yedekte 250'nci sıra çıktı. Allah hiç kimseyi varlıktan darlığa düşürmesin. Kimseden ödünç para istiyemiyorsun. Varlıklı adamdım darlığa düştüm, şimdi yoksulum. Önceden İbrahim bey diyorlardı. Şimdi arkadaşlarım ve çevremdekiler selam vermiyorlar." Önder, çalışabileceği bir iş bulması halinde ailesine bakabileceğini dile getirdi.