Nehir yatağının değiştirilmesi, çevre katliamına neden oldu

Sakarya’da Doğançay mevkiinde Sakarya Nehri üzerine kurulan HES inşaatında, iş makinelerinin sel yüzünden suya gömülmesi nedeniyle araçları kurtarma amaçlı nehir yatağının değiştirilmesi çevre katliamına neden oldu.

Çiftçilerin nehir kenarında bulunan tarla, bahçe ve meyve ağaçları debisi yüksek su söküp götürdü. Arazilerini arazilerini göz göre göre kaybeden köylüler, önlem almayan yetkililere tepki gösteriyor.

Geçen hafta etkili olan yağış sonucu Sakarya Nehri’nin yükselmesiyle HES inşaatındaki bir iş makinesi suya gömüldü. Ardından bu iş makinesini kurtarmak için çalışan 2 iş makinesi daha suya gömüldü, operatörler ise mahsur kaldı. Operatörler kurtarılırken, HES’i yapan firma iş makinelerini kurtarmak ve HES inşaatını emniyete almak için nehir yatağının kendi tarafını doldurarak, suyu çiftçilerin arazi, bahçe ve meyve ağaçlarının bulunduğu alana kaydırdı. Oluşan erozyon sonucu çiftçilerin Sakarya Nehri kenarındaki arazilerini nehir alıp götürdü.

4 dönüm arazisi ve meyve ağacı yok oldu

Bölgede çiftçilik yapan Tevfik Dardağan, HES inşaatını ve iş makinelerini emniyete almak için Sakarya’nın arazilerine doğru verildiğini belirterek, 4 dönüm arazisini nehir sularının götürdüğünü söyledi. Zararlarının çok büyük olduğunu ifade eden Dardağan, "Zararımız çok. Sadece benim 4 dönüm arazim gitti. Çok mağdur durumdayız, gittikçe de yıkım devam ediyor. Valinin gelip, rezaleti görmesi gerekiyor. Makinelerini kurtarmak, kendilerini emniyete almak için bizi mahvettiler. Vali mi gelecek, kim gelecekse gelsinler yani yeter artık. Ceviz ağaçlarımız, armut, dut, akasya ağaçları arazimiz hepsi gitti. Yıkıla yıkıla yıkıla devam ediyor. Bir an önce önlem alınsın yani. Ne yapılacaksa yapılsın." diye konuştu.

"İlla kendi adamları mı olması lazım?"

Dardağan, sürekli haber vermelerine rağmen kimsenin önlem almadığını, geçim kaynaklarının yok olduğunu vurguladı. “Bunu görmeleri lazım. İllaki kendi adamlarının olduğu yerleri mi görmeleri gerekiyor. Bizi de görsünler. Biz de vatandaşız yani. Biz Rusya’dan gelmedik buraya. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşıyız yani. Aynı bayrak altında yaşıyoruz. “ ifadelerini kullanan Dardağan feryadını şöyle sürdürdü: “Yazık günah. Gelsin yetkililer bir görsün. Sadece vali değil, ziraatçi, hepsi gelsin. Bir ağacın nasıl büyüdüğünü kendileri de biliyorlar. Bir an önce önlem alınsın. Nehir çok derinleşti, biz arazilerimizi nasıl sulayacağız. Tarlamız var, ekinlerimiz var. Yazık, günah. Sürekli söylememize rağmen gelip önlem alan yok. Yeter artık yorulduk."

"Haksızlığa dayanamam"


Rüştü Dardağan ise yapmayın etmeyin, tarlalar gidiyor dediklerini, ancak HES yetkililerinin kendilerini dinlemediğini iddia etti. İki tane kepçeyi kurtarmak için tarlalarının mahvolduğunu belirten Dardağan “Yazık günah ya. Devlete de yazık, mala da yazık. Böyle devam ederse memleket gitti yani. Ben de AKP’liyim, ama haksızlığa dayanamam. Burada haksızlık yapıyorlar. Tayyip Erdoğan geliyor mu, bakıyor mu vatandaşa yok. Cevizler vardı, hepsi gitti. Zamanında bilim profesörler söylerdi, Bunlara. Bu arada barajı yapmayın dedi. Karaçam ve Doğançay deresi olduğu müddetçe buradaki barajı çalıştıramazsın. Profesörün söylediğinin aynı çık. Aha çalışamıyor, çünkü dere taşıyor. Taşacak o yana bu yana tarlalar gidecek. Bahçeler, meyveler, mahsuller, hepsi gidiyor. Bunun ceremesini kim çekecek. 20-30 tane aşılı cevizler, dutlar, armut, akasya ağaçları hepsi gitti. Makineleri kurtarmak için milyonlar (kıymetli) arazimiz gitti. Buralar yemyeşildi, HES’den sonra bu hale geldi, bitti.” diye tepki gösterdi. Yine bölgede çiftçilik yapan Ali Osman Süer isimli vatandaş da nehrin götürdüğü bahçesindeki ağaçlarını göremeyince şoke oldu.

Nehir yatağının değiştirilmesi, çevre katliamına neden oldu
Nehir yatağının değiştirilmesi, çevre katliamına neden oldu
Nehir yatağının değiştirilmesi, çevre katliamına neden oldu
Nehir yatağının değiştirilmesi, çevre katliamına neden oldu
10 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
fb57dc3d67d4f9819d491b257bafe28e@