O Bilinçsiz Kurtarma Kurbanı!

Çanakkale'de geçirdiği trafik kazasında bilinçsiz kurtarma yüzünden sakat kalan, eşi ve iki çocuğu tarafından terk edilen 50 yaşındaki Nejat Candemir, 16 yıldır yatağa mahkum yaşıyor.

Adapazarı ilçesinde yaşayan Nejat Candemir, 1993 yılında giyim eşyası satmak ve ailesinin yanında olan eşi ve çocuğunu almak için gittiği Çanakkale'de trafik kazası geçirdi. Kullandığı otomobilin duvara çarpması sonucu yaralanan Candemir, bilinçsiz kurtarmanın kurbanı oldu. Vatandaşların araçtan gelişi güzel çıkardığı Candemir'in omurilik sinirleri koptu. Doktorların hastanede bir daha yürüyemeyeceğini söylediği Candemir, ikinci şoku eşinin çocuğunu da alarak kendisini terk etmesiyle yaşadı. Üvey babasının kardeşini kovması yüzünden evi terk eden Candemir, kiraladığı evde yaşam savaşı veriyor.

Candemir, yaptığı açıklamada, bilinçsiz kurtarmanın kurbanı olduğunu söyledi. Mutlu giden bir hayatının geçirdiği kazanın ardından alt üst olduğunu belirten Candemir, "1989 yılında evlendim. Pazarcılık yaparak geçimimi sağlıyordum. Bir oğlumuz oldu. 1993 yılında eşim ikinci çocuğuma hamileydi. Eşim doğum öncesi oğlumu da alarak Çanakkale'deki ailesinin yanına gitti. Ben de mal satmak ve ailemi almak için Çanakkale'ye giderken kaza yaptım. Aracım duvara çarptı ve yaralandım. Çevreden yetişen vatandaşlar beni araçtan çıkartarak hastaneye kaldırdı. Hastanede doktorlar araçtan çıkartılırken omurilik sinirlerimin koparıldığını ve bir daha yürüyemeyeceğimi söyledi." dedi.

Doktorların yürüyemeyeceğini söylediğinde başından aşağıya kaynar sular boşaldığını ifade eden Candemir, hastanede 15 gün kendisine bakan eşinin sakat kaldığını duyunca hamileyken oğlunu da alarak kendisini terk ettiğini vurguladı. Sakat kalmaktan çok eşinin kendisini terk etmesine üzüldüğünü anlatan Candemir, şunları söyledi: "Eşimin çocuğumu da alarak gitmesi beni derinden üzdü. Onu çok sevmeme rağmen beni terk etti. En büyük darbeyi o bana vurdu. Benden ayrıldıktan sonra bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Eşimle 2 yıl önce resmi olarak boşandık. Kızım ve oğlumu 2 yıl öncesine kadar görebiliyordum. Onlar da benimle irtibatı kesti. Telefonlarına ulaşamıyorum. Kazadan sonra ailemle kalıyordum. Üvey babam kardeşimi evden kovunca ben de evi terk ettim. Kiraladığım evde engelli ve yetim maaşı ile yaşamaya çalışıyorum."

16 yıldır yatağa mahkum halde hayatını sürdürmeye çalıştığını dile getiren Candemir, hiçbir zaman yaşama sevincini kaybetmediğini vurguladı. Uzun süre yatakta yattığı için kalça ve bacaklarında yaralar oluştuğunu belirten Candemir, en çok yürümeyi özlediğini söyledi.

Akülü aracının bozuk olması ve kendisini kaldıracak birini bulamaması nedeniyle dışarı çıkamadığını anlatan Candemir, "Belediyenin verdiği akülü aracım var. Arkadaşlar gelip yataktan kaldırırsa dışarı çıkabiliyorum. Ancak akülü aracım arızalı olduğu için evde hapis hayatı yaşıyorum. Bir televizyonla günlerimi geçirmeye çalışıyorum. Sağolsun arkadaşlar gelip ihtiyaçlarımı karşılıyorlar. Geçim sıkıntısı çekiyorum. Buzdolabım yok." diye konuştu.