Üniversiteye giriş sisteminin değiştirilmesi öğrenci ve velilerin kafasını karıştırdı. Anne babalardan yükselen "Çocuklarımız bugünkü sisteme göre hazırlanıyordu. Her şey altüst oldu." yakınmalarına cevap, en yetkili ağız olan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan'dan geldi.
"Aynı derslerden aynı biçimde sorular sorulacak. Hiçbir ek konu yok. Soru sayısı biraz fazla olacak." diyen Yarımağan, yeni sistemin öğrencilerin lehine olduğunu vurguladı. Yeni sistemin açık uçlu sorulara imkan tanıyacağını anlatan ÖSYM Başkanı, bütün imtihanları çoktan seçmeli yapmanın eğitimi olumsuz etkilediğini söyledi. 'Sınav sistemi değişti, meslek liseliler istedikleri yere girecekler.' şeklindeki değerlendirmenin de doğru olmadığını belirten Yarımağan, beklentilerin yüksek tutulmamasını istedi.
Soru Sayısı Fazla
2010'da uygulamaya konulacak yeni üniversiteye giriş sistemini Cihan'a anlatan ÖSYM Başkanı Prof. Dr. Ünal Yarımağan, mevcut sistemde sınavın tek bir oturumda gerçekleştiğini hatırlattı. Bunun bazı sakıncaları beraberinde getirdiğine dikkat çeken Yarımağan, hedeflerini şöyle özetledi: "Öğrenci, 3 saatlik sürede 180 soruya cevap veriyor, ama bu sorular 10-15 ders ile ilgili. Örneğin; öğrenci 10 dakika tarih, 15 dakika coğrafya, arkasından 5 dakika felsefe, biraz fizik, kimya, biyoloji, psikoloji, sosyoloji düşünüyor. Bu durum ölçme açısından sağlıklı değil. Yeni sınav bu noktada kolaylık getirecek. Öğrenci bilecek ki, bu sınavda sadece matematik ve geometri sorularına cevap verecek. Kendini bu psikolojiye hazırlayacak. Öğrencilerin çalışması açısından mevcut sistem ile yeni sistem arasında hiçbir fark yok. Lise müfredatında olan sorular sorulacak. Soru sayısı biraz fazla olacak."
Öğrencinin alan seçmesinde ya da hazırlanmasında hiçbir fark olmayacağına da dikkat çeken Ünal Yarımağan, gençlerin farklı zamanlarda 3 ayrı sınava gireceğini dile getirdi. Öğrencilerin daha rahat bir ortamda, daha çok soru cevaplayacağını belirterek, bu durumun öğrencilerin lehine olduğunu kaydetti.
Bu Sistem Dershaneye İlgiyi Artırmaz
ÖSYM Başkanı Yarımağan, sınav sayılarının artmasının dershaneye ilgiyi artıracağı anlamına gelmeyeceğini söyledi. Yarımağan, "Bugünkü sistemde 10 fizik sorusu soruyorsak, yeni sistemde belki 40 fizik sorusu soracağız. Bu kadar soru soracağız diye, öğrencinin dört katı fazla çalışmasına gerek yok. Sınavlar iki ay içinde yapılacak. Mesela ilk sınava nisanda, ikinci sınava Haziran'ın 20'sinde ve 25'inde girecek. Ortaöğretimde yapıldığı gibi, lise 1, 2, 3'te bir sınav, liseyi bitirdikten sonra bir sınav yaparsanız, öğrenci dershaneye gitme ihtiyacı duyabilir. Biz bütün sınavları lise bitiminde yapıyoruz. Cevaplayacağınız soru sayısının artması, hazırlanma sürecinde değişiklik yapmanız anlamına gelmez. 3 soru için 3 saat çalışıyorsanız, 6 soruya cevap vermek için 6 saat çalışmazsınız. Bu sistemin dershaneye olan ihtiyacı artırması ya da eksiltmesi gündemde olmamalı." dedi.