Teknoloji Fakültesi Mekatronik ve Makine Mühendisliği Bölümünde eğitim gören 6 öğrenci, TEKNOKENT'te yaklaşık 2 yıldır yaptıkları çalışma sonucunda, kalp krizi gelişimini erken dönemde belirlemek üzere bant geliştirdi.
Bant sayesinde, datalar sürekli incelenerek, kalp krizi riski durumunda kişi ya hastaneye yönlendirilecek ya da ambulansla sağlık kuruluşuna sevki sağlanacak.
Öğrencilerden Ömer Faruk Başargan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanların kalp krizinden dolayı hastaneye gecikme ya da ambulansın geç gelmesiyle sorun yaşadığını belirterek, "Bu insanlar büyük hayati riskler içerisinde ve bu sonuçlar ölümle ya da felçle sonuçlanabiliyor. Bu gibi durumlardan dolayı 'ne gibi bir çözüm bulabiliriz' diye araştırma içerisine girdik. Bunun üzerine de böyle bir sistem geliştirdik" diye konuştu.
Başargan, kişide herhangi bir göğüs ya da kol ağrısı gibi bir semptom oluştuğunda, butona basarak durumu sisteme iletebileceğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Bu değerlendirmeler kapsamında risk analizini yaptıktan sonra büyük bir risk yoksa öncelikle kişiyi arayabiliyoruz ve hastaneye gönderiyoruz. Eğer datalarda büyük sapmalar varsa risk durumu fazlaysa üzerindeki konumlayıcı sayesinde kişinin konumlarını tespit ediyoruz ve olduğu yere ambulansı gönderiyoruz. Bu şekilde de erken teşhiste çığır açabileceğimizi düşünüyoruz. Ürün, maliyeti oldukça düşük ve kullanıcının kullanabileceği şekilde olacak."
Başargan, kalp krizi geçirme riski olan kişilerin hayatlarını kurtarma açısından büyük hedeflerinin olduğuna işaret ederek, "2014 yılı Sağlık Bakanlığı verilerine göre 151 bin 696 kişi, kalp krizinden dolayı hayatını kaybetmiştir. Biz erken teşhis yöntemiyle yaklaşık olarak yüzde 90'ının hayatını kurtarmayı planlıyoruz" dedi.
"Dünyaya da yönelen bir teknoloji olacağız"
Sistemin, insanlara yararı olduğu gibi devlet bütçesine de katkısının bulunacağını ifade ederek, şöyle konuştu:
"Erken teşhisten dolayı kişilerin ölüm ve felç risklerinin önüne geçilmesi dolayısıyla Sağlık Bakanlığı ve SGK bütçesinden büyük pay devlet bütçesinde dahil olmuş olacak. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre de her yıl yaklaşık olarak 18 milyon kişi kalp krizinden hayatını kaybetmekte. Biz özellikle dünyaya da yönelen bir teknoloji olacağız. Çünkü bu teknoloji hem ulusal hem uluslararası yenilikçi bir teknoloji. Biz projemizi daha sonra ticarileştirmeyi, Avrupa ve Amerika pazarlarına da açılmayı planlıyoruz."
Başargan, 450 proje arasından TÜBİTAK'a gönderilecek 40 proje içine girmeye hak kazandıklarını belirtti.
Prof. Dr. Tatlı
Proje danışmanı SAÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ersan Tatlı da kalp krizi yüzünden gerçekleşen ölüm oranlarının nasıl azaltılabileceği konusunda bir proje oluşturduklarını anlatarak, "Hikayesinde yüksek tansiyonu, şeker hastalığı, hiperlipidemi dediğimiz kolesterol yüksekliği, ailede kalp krizi hikayesi olan ya da daha önce kalp krizi by-pass ameliyatı geçirmiş olan hastaları yüksek riskli hastalar olarak belirledik. Bu hastalarda sonraki süreçte kalp krizi gelişimini erken dönemde tanımak ve tedavi şemasını hızlı bir şekilde oluşturmak için mekatronikçi arkadaşlar öncülüğünde bir mekanizma oluşturmaya çalıştık" ifadelerini kullandı.
Tatlı, hastanın şikayetçi olduğu dönemde kendisine verdikleri semptom cihazına bastığı anda vücudundan Elektrokardiyografi (EKG) kayıtlarının alındığını belirterek, "Bu kayıtlar, sinyal aracılığıyla 112 Acil Servisine ya da hastanenin bir uzman kadrosuna gönderilip analiz ediyor. Bu göğüs ağrısıyla EKG arasında bir kalp krizi belirtisi bulunuyor mu analiz edip sonra hastanın bulunduğu yeri GPRS üzerinden tespit ediyor ve ambulans oraya gidip hastayı alıyor ve hastaneye gelip müdahalede bulunuyor."
Amaçlarının kalp krizi tanısını hemen koymak ve hastaneye geliş sürecini hızlandırmak olduğunu vurgulayan Tatlı, bu sistemin sonuçlarının iyi lanse edilebilmesi durumunda dünyada benimsenecek bir proje olduğunu dile getirdi.