Kahverengi olduğu için çocuklar tarafından çikolata sanılıp yenilen, ölümlere ve organ kayıplarına sebep olan çatapatın üretimi durdu. Ancak bakkalların stoklarında bulunan çatapatlar tehlike saçıyor.
Üç yıl önce Aydın’da 4 yaşındaki Narin Ertaş ile Batman’da 5,5 yaşındaki Muhammet Furkan Bülbül, yuttukları çatapat yüzünden hayatlarını kaybetmişti. Önceki yıl da Kayseri ve Gaziantep’te iki çocuğa aynı sebepten organ nakli yapılmıştı. Son olarak Bitlis’te Ayetullah (5) ve Sabetullah Atik, çatapat yutarak zehirlenmişti.
Bu gelişmeler üzerine Havai Fişek Üreticileri, Satıcıları ve Atıcıları Derneği önce çatapatın çikolataya benzeyen rengini değiştirerek sarı ve siyah renkte üretme kararı aldı. Ancak, çatapatın ana maddesi demiroksit olması sebebiyle renk değişimi sağlanamadı. Çatapatın içine farklı renkler katılmasına rağmen demiroksit maddesi sebebiyle çatapat rengi yüzde 70 kahverengiye çalması sebebiyle sarı ve siyah renkte üretim gerçekleştirilemedi. Bu yıl ise çatapat üretimi tamamen durduruldu.
Havai Fişek Üreticileri, Satıcıları ve Atıcıları Derneği Başkanı Arif Coşkun, artık çatapat üretimi yapmadıklarını söyledi. Coşkun, kanuni bir yasaklama olmamasına rağmen 2012 yılında çatapat üretimini durdurma kararı aldıklarını ve geçen yıl ve bu sene hiç çatapat üretilmediğini kaydetti. Fabrikada stoklarda çatapat kalmadığı bilgisini veren Coşkun, toptancı ve bakkallarda ise çok az çatapat kaldığını yada tamamen tükenmiş olabileceğini vurguladı.
Çatapat, içindeki fosfor maddesi sebebiyle yutulduğunda karaciğer ve böbrek yetmezliğine bağlı ölüm veya organ kayıplarına sebep oluyor. Kahverengi olduğu için çikolata sanılıp yenilmesi sebebiyle özellikle küçük çocukların çatapattan uzak tutulması gerekiyor.