Ölüm Dansı Yapan Canlılar Kelebek Değil Sinekmiş
Sakarya'da her yıl temmuz ayında tekrarlanan ölüm dansını kelebekler değil sineklerin yaptığı belirtildi. Dün akşam adeta şehri istila eden sinekler esnafa dükkan kapattırdı.
Sakarya'da ölüm dansı yapan kelebeklerin sırrı çözüldü. Dün akşam şehri istila eden sinekler esnafa zor anlar yaşattı. Bazı esnaf sinekler nedeniyle dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı. Köprübaşı Mahallesi'ndeki Sakarya Köprüsü yakınlarında da toplanan milyonlarca kanatlı ilginç görüntüler oluşturdu.
Sakarya'da ölüm dansı yapan kelebeklerin sırrı çözüldü. Dün akşam şehri istila eden sinekler esnafa zor anlar yaşattı. Bazı esnaf sinekler nedeniyle dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı. Köprübaşı Mahallesi'ndeki Sakarya Köprüsü yakınlarında da toplanan milyonlarca kanatlı ilginç görüntüler oluşturdu.
Kelebeklerle İlgisi Yok
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Doç.Dr. Savaş Canbulat, her yıl temmuz ayında görülen doğa olayının erginleşerek sudan çıkan bir gün sineklerinin çiftleşme töreni olduğunu ifade etti. Havada uçuşarak her yıl ilginç görüntüler oluşturan kanatlıları incelediğini belirten Canbulat, kamuoyunda bilinenin aksine kanatlıların kelebeklerle ilgisinin olmadığını söyledi.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Başkanı Doç.Dr. Savaş Canbulat, her yıl temmuz ayında görülen doğa olayının erginleşerek sudan çıkan bir gün sineklerinin çiftleşme töreni olduğunu ifade etti. Havada uçuşarak her yıl ilginç görüntüler oluşturan kanatlıları incelediğini belirten Canbulat, kamuoyunda bilinenin aksine kanatlıların kelebeklerle ilgisinin olmadığını söyledi.
Kötü Bir Koku Yayarlar
Bunların kelebek olmadığını anlatan Canbulat, şöyle konuştu: "Latince adıyla 'Ephemeroptera' dediğimiz birgün sinekleridir. Çünkü etrafta bu kadar çok kelebek ergeni olsaydı, yavru aşamasında tırtıl denen yavruları çevrede büyük katliam yapardı. Burada söğüt, kavak, meşe ve fındık gibi herhangi bir tarım bitkisi yetiştirmemiz imkansız olurdu. İki yıl içinde sudaki gelişimlerini tamamlar ve akşam üzeri su kıyısından karaya çıkarlar. Karaya çıkan sineklerin erkek ve dişileri daha sonra çiftleşme uçuşuna çıkar. Erginleri bir gün yaşar. Bir günden sonra erkekleri hemen dişileri de tekrar Sakarya Nehri'ne bıraktıktan sonra hepsi ölür. Geri dönemeyenler ölecektir. Bu kadar çok yumurta taşımalarından dolayı kötü bir koku yayarlar.''
Tüm Sokakları Kaplıyorlar
Canbulat, Birgün sineklerinin larva döneminde sudaki balıkların en önemli besin kaynağı olduğunu söyledi. Son yıllarda artan kirlilikle balık popülasyonunun azaldığını ve su içinde sineklerle beslenecek fazla canlı kalmadığını gösterdiğini belirten Canbulat, şunları söyledi: "12 yıllık meslek hayatımda ilk defa Sakarya Nehri'nde görülen bu kadar büyük bir popülasyonla karşılaşıyorum. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir doğa olayı ile karşılaşmadım. Rüzgar sirkülasyonu kesildiğinde toplanırlar ve güneyden kuzeye esen rüzgarla tüm sokakları kaplıyorlar."
Bunların kelebek olmadığını anlatan Canbulat, şöyle konuştu: "Latince adıyla 'Ephemeroptera' dediğimiz birgün sinekleridir. Çünkü etrafta bu kadar çok kelebek ergeni olsaydı, yavru aşamasında tırtıl denen yavruları çevrede büyük katliam yapardı. Burada söğüt, kavak, meşe ve fındık gibi herhangi bir tarım bitkisi yetiştirmemiz imkansız olurdu. İki yıl içinde sudaki gelişimlerini tamamlar ve akşam üzeri su kıyısından karaya çıkarlar. Karaya çıkan sineklerin erkek ve dişileri daha sonra çiftleşme uçuşuna çıkar. Erginleri bir gün yaşar. Bir günden sonra erkekleri hemen dişileri de tekrar Sakarya Nehri'ne bıraktıktan sonra hepsi ölür. Geri dönemeyenler ölecektir. Bu kadar çok yumurta taşımalarından dolayı kötü bir koku yayarlar.''
Tüm Sokakları Kaplıyorlar
Canbulat, Birgün sineklerinin larva döneminde sudaki balıkların en önemli besin kaynağı olduğunu söyledi. Son yıllarda artan kirlilikle balık popülasyonunun azaldığını ve su içinde sineklerle beslenecek fazla canlı kalmadığını gösterdiğini belirten Canbulat, şunları söyledi: "12 yıllık meslek hayatımda ilk defa Sakarya Nehri'nde görülen bu kadar büyük bir popülasyonla karşılaşıyorum. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir doğa olayı ile karşılaşmadım. Rüzgar sirkülasyonu kesildiğinde toplanırlar ve güneyden kuzeye esen rüzgarla tüm sokakları kaplıyorlar."
![<font size="2"><font face="Arial"><strong><font color="#000000">Kötü Bir Koku Yayarlar</font></strong><br /><br />Bunların kelebek olmadığını anlatan Canbulat, şöyle konuştu: </font></font><font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399">"Latince adıyla<strong> 'Ephemeroptera'</strong> dediğimiz birgün sinekleridir. Çünkü etrafta bu kadar çok kelebek ergeni olsaydı, yavru aşamasında tırtıl denen yavruları çevrede büyük katliam yapardı. Burada söğüt, kavak, meşe ve fındık gibi herhangi bir tarım bitkisi yetiştirmemiz imkansız olurdu. İki yıl içinde sudaki gelişimlerini tamamlar ve akşam üzeri su kıyısından karaya çıkarlar. Karaya çıkan sineklerin erkek ve dişileri daha sonra çiftleşme uçuşuna çıkar. Erginleri bir gün yaşar. Bir günden sonra erkekleri hemen dişileri de tekrar Sakarya Nehri'ne bıraktıktan sonra hepsi ölür. Geri dönemeyenler ölecektir. Bu kadar çok yumurta taşımalarından dolayı kötü bir koku yayarlar.'' <br /><br /><strong><font color="#000000">Tüm Sokakları Kaplıyorlar</font></strong><br /></font><br />Canbulat, Birgün sineklerinin larva döneminde sudaki balıkların en önemli besin kaynağı olduğunu söyledi. Son yıllarda artan kirlilikle balık popülasyonunun azaldığını ve su içinde sineklerle beslenecek fazla canlı kalmadığını gösterdiğini belirten Canbulat, şunları söyledi: <font color="#333399">"12 yıllık meslek hayatımda ilk defa Sakarya Nehri'nde görülen bu kadar büyük bir popülasyonla karşılaşıyorum. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir doğa olayı ile karşılaşmadım. Rüzgar sirkülasyonu kesildiğinde toplanırlar ve güneyden kuzeye esen rüzgarla tüm sokakları kaplıyorlar."</font></font></font>](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim25563.jpg&w=3840&q=75 "<font size=\"2\"><font face=\"Arial\"><strong><font color=\"#000000\">Kötü Bir Koku Yayarlar</font></strong><br /><br />Bunların kelebek olmadığını anlatan Canbulat, şöyle konuştu: </font></font><font size=\"2\"><font face=\"Arial\"><font color=\"#333399\">"Latince adıyla<strong> 'Ephemeroptera'</strong> dediğimiz birgün sinekleridir. Çünkü etrafta bu kadar çok kelebek ergeni olsaydı, yavru aşamasında tırtıl denen yavruları çevrede büyük katliam yapardı. Burada söğüt, kavak, meşe ve fındık gibi herhangi bir tarım bitkisi yetiştirmemiz imkansız olurdu. İki yıl içinde sudaki gelişimlerini tamamlar ve akşam üzeri su kıyısından karaya çıkarlar. Karaya çıkan sineklerin erkek ve dişileri daha sonra çiftleşme uçuşuna çıkar. Erginleri bir gün yaşar. Bir günden sonra erkekleri hemen dişileri de tekrar Sakarya Nehri'ne bıraktıktan sonra hepsi ölür. Geri dönemeyenler ölecektir. Bu kadar çok yumurta taşımalarından dolayı kötü bir koku yayarlar.'' <br /><br /><strong><font color=\"#000000\">Tüm Sokakları Kaplıyorlar</font></strong><br /></font><br />Canbulat, Birgün sineklerinin larva döneminde sudaki balıkların en önemli besin kaynağı olduğunu söyledi. Son yıllarda artan kirlilikle balık popülasyonunun azaldığını ve su içinde sineklerle beslenecek fazla canlı kalmadığını gösterdiğini belirten Canbulat, şunları söyledi: <font color=\"#333399\">"12 yıllık meslek hayatımda ilk defa Sakarya Nehri'nde görülen bu kadar büyük bir popülasyonla karşılaşıyorum. Dünyanın başka bir yerinde böyle bir doğa olayı ile karşılaşmadım. Rüzgar sirkülasyonu kesildiğinde toplanırlar ve güneyden kuzeye esen rüzgarla tüm sokakları kaplıyorlar."</font></font></font>")
15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
50135c9017f237ee5348d269356b53be@