Sakarya Perde-Siz Sahne Sanatları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eda Ateşçi, devletin ve yerel yöneticilerin sanata ve sanatçıya gereken önemi vermediğini öne sürdü.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla, Hür Fm’de Hülya Sürücü’nün hazırlayıp sunduğu Detay Programı’na konuk olan Ateşçi,“Devlet işin içine girince sanatla bir arada olmuyor. Bir şeyler mutlaka aksıyor. Biz onlara, ya da onlar bize ulaşamıyor. Devlet yerel tiyatroya gereken desteği vermiyor. Büyük tiyatrolara destek veriyorsa da biz bunu hissedemiyoruz” dedi.
Kostüm ve oyun dekoru konusunda sıkıntılar çektiklerini ve bu gibi konularda yerel tiyatroların desteklenmesi gerektiğini söyleyen Eda Ateşçi, “Yerel yönetimlerden, kamu kurum ve kuruluşlardan ve işadamlarından destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.
27 MART BİZİM İŞ GÜNÜMÜZ
27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nün tiyatrocular için bir iş günü olduğunu belirten Eda Ateşçi, “Bu günü çok daha fazla sorumluluk almamız gereken bir gün olarak değerlendiriyorum” dedi.
27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nün sorunlar nedeniyle buruk kutlandığına işaret eden Ateşçi, tiyatrocuların içinde bulunduğu sıkıntıların bir an önce giderilmesi gerektiğinin altını çizdi.
HALK SANATA İLGİSİZ
“Vatandaşlara 27 Mart tarihi size neyi ifade ediyor diye sorsak halk bilmez diye düşünüyorum” şeklinde konuşan Eda Ateşçi, “Halkımızın neredeyse %70’i bir tiyatro salonunun nerede olduğundan habersiz” dedi. İlgisizliğin nereden kaynaklandığına dair soruyu yanıtlayan Ateşçi, “Bu tamamen insanların ilgisi ile alakalı bir şey. Bana göre insanların ilgi alanları değişmeli” şeklinde konuştu.
Sokaktaki vatandaşların ünlü birkaç tiyatrocuyu TV’den tanıdıkları için sayabileceğini, ama izlediği tiyatrodan tanıdığı oyuncu var mı diye sorulursa bilemeyeceğini öne süren Ateşçi, “Bu da tamamen ilgisizlikle alakalı bir durum” şeklinde konuştu.
Sakarya’da yerel yöneticilerden, kamu kurum veya kuruluşlar ile işadamlarından da destek görememekten yakınan Ateşçi, “Belki alışkanlıktan olsa gerek, destek göremiyoruz. Bize negatif tepkiler verebiliyorlar. Çok fazla TV’ye konsantre olmuşuz. Tanıdık yüz değilse destek vermeye yanaşmıyoruz. Bunun da aşılması gerekir diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.
SALONLAR YETERSİZ
AKM ve AFA’nın sanatsal, kültürel etkinlikleri sergilemek anlamında yetersiz kaldığını öne süren Eda Ateşçi, AKM’nin kapasitesinin de arttırılması gerektiğinin altını çizdi. Ateşçi,“AKM’nin içinde sadece tiyatro olmadığı için, cafesi veya sineması olduğu için tiyatronun biraz gölgelendiğini düşünüyorum. Salon da yetersiz. Tek salon yeterli gelmiyor ve salondan tam olarak yararlanamıyoruz. Prova yapabileceğimiz salonlar yok. Yeni kültür merkezlerine ihtiyaç var” dedi.
ASM ÖDENEĞE TAKILDI
Hülya Sürücü ile Detay Programı’nda, Sakarya’daki Tarihi Fitaş Sineması’nın Agora Sanat Merkezi’ne dönüştürülmesine yönelik hayata geçirilmesi düşünülen proje hakkında bilgiler de veren Eda Ateşçi, “Yeni merkezde müzik, dans salonu, tiyatrosu ve tiyatro cafesi olsun istedik. Kitaplığı olsun istedik. Fitaş bunun için uygundu ama restorasyon konusunda sıkıntı yaşadık. Ödenek için birkaç yere başvurduk cevap bekliyoruz. Ödenek alabilirsek 1 ay içinde salonun açılması planlanıyor” dedi.
TİYATRO KAPATMALARA HAYIR
Ülkemizde tiyatro kapatılmasına, sanata sansür uygulanmasına ve oyuncuların soruşturmalar geçirmesine de tepki gösteren Ateşçi, “Sanata sansür uygulanmasına çok hoş bakmıyorum. Sanatta insanı, yaşamı anlatıyorsunuz. Günlük hayatınızda yaşadıklarınızı sanata yansıtamazsanız bu da yalancılık olur. Tiyatro kapatmaları da doğru bulmuyorum” şeklinde konuştu.
Hülya Sürücü ile Detay Programı’nda Tiyatro Agora ve Perde-Siz Sahne Sanatları Derneği hakkında geniş bilgiler de veren Eda Ateşçi, zaman zaman kurslar düzenlediklerini, kurslara ilginin fazla olduğunu, ancak ilgiyle katılım arasında bir fark yaşandığını söyledi.
GENÇLER SANATA YÖNELMELİ
Sakarya Perde-Siz Sahne Sanatları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Eda Ateşçi, gençleri kahvehanelerden kurtarmak için onlara alternatifler sunmak ve ilgilerini sanatsal kültürel faaliyetlere yöneltmek gerektiğini söyledi.
İnsanların “sinema mı, tiyatro mu” gibi bir tercihe sürüklenmesini çok doğru bulmadığını, ancak tiyatronun halkla birebir canlı diyaloğu anlamında farklı bir yerde olduğunu ifade eden Ateşçi, “Sinemayı ve tiyatroyu iki farklı kulvarda yarışan yarışmacılar olarak değerlendirmemek lazım” dedi.
Sahnede alkışlanmanın doyumsuz bir keyif olduğunu ifade eden Ateşçi, “Oynarken gözünüzü kapatıyorsunuz kimseyi görmüyorsunuz. Bambaşka hayatlarda gibisiniz. Sizi sahnede alkışlar uyandırıp kendinize getiriyor” dedi.