Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı ve Tıbbi Viroloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Altındiş, Zika virüsü hakkında bilgiler vererek, ciltte döküntü, halsizlik, ateş ve baş ağrısına neden olduğunu söyledi.
Zika virüsünün neden olduğu hastalığın “Aedes” türü sivrisineklerle bulaştığını ve ciltte döküntü, halsizlik, ateş ve baş ağrısıyla seyrettiğini ifade eden Prof. Dr. Mustafa Altındiş, Zika virüsü için bulaştırıcı olan Aedes sivrisineklerinin Türkiye’de de bulunduğunu söyledi. Özellikle gebelerin, salgın bulunan ülke ve bölgelere seyahat etmemesi ve bu bölgelere seyahat etmiş tüm kişilerin seyahatleri sırasında sivrisinek temasına karşı duyarlı olması uyarısında bulunan Prof. Dr. Mustafa Altındiş, “Enfekte olduğu belirlenmiş bireylerin ülkemizde sivrisineklerle temasının engellenmesi gibi önlemler, ülkemizde yaz aylarında da salgın gelişmesinin önüne geçecektir. Hastalığın genellikle birkaç günden 1 haftaya kadar klinik belirtilerle hafif seyrettiğini belirten Altındiş, en belirgin semptomların ateş, baş ağrısı, konjuktivit (gözlerde kızarıklık), döküntü, kas ve eklem ağrıları şeklinde görüldüğünü, bunun yanı sıra iştahsızlık, baş dönmesi, ishal, kabızlık, karın ağrısı gibi belirtiler de görülebilir” dedi.
HASTALIK KAN ALINARAK BELİRLENEBİLİR
Hastalığın şüpheli olgulardan kan alınarak test yoluyla belirlenebildiğini kaydeden Altındiş, “Virüsün yol açtığı enfeksiyon için özel bir antiviral tedavi mevcut olmayıp, belirtilere yönelik tedavi uygulanmakta ve yatak istirahati önerilmektedir. Ciddi hastalıklarda veya komplikasyonlar geliştiğinde hastane bakımı gereklidir. Zika’ya karşı korunmak için herhangi bir aşı ya da tedavi için ilaç bulunmamaktadır. Riskli bölgelere seyahat edenler, sinek ısırıklarına karşı önlem alarak, kendilerini bu hastalığa karşı koruyabilirler. Zika virüsünün veya diğer virüslerin sivrisineklerle yayıldığı ülkelere seyahat edenler, böceksavar, uzun kollu giysi ve pantolon kullanabilirler” diye konuştu.
ZİKA VİRÜSÜ BAZI BÖLGELERDE FAZLACA GÖRÜLÜYOR
Zika salgınına 2007’den önce tropikal Afrika ve Güneydoğu Asya’nın bazı bölgelerinde, 2007’den sonra da bazı Pasifik adalarında görüldüğünü ifade eden Altındiş, son zamanlarda da pek çok farklı bölgeden hastalığa yönelik salgın bildirimlerinin arttığını, Mikrosefalili (beyni gelişmemiş) bebek doğumları ile ilişkilendirilmesinin ise dikkatleri Zika virüsü üzerine çektiğini söyledi. Zika virusünün Aedes cinsi sivrisineklerin bulunduğu yeni bölgelerde yayılma potansiyeli taşıması nedeniyle bundan sonra da adından söz ettireceğini kaydeden Altındiş, “1947 yılında Uganda’nın Zika ormanlarında ortaya çıkan Zika virüsü nedeniyle, 2015 Mayıs ayında Brezilya’da, Aralık ayında da Güney Amerika ülkesi Porto Riko’da ilk kez salgınlar bildirildi. Brezilya’da 2015 yılı içerisinde, 2 bin 400 mikrosefalili vakası belirlendi, bu sayı 2014 yılında da 150 olarak tespit edilmişti. Bu sıra dışı artışın Zika virüsü ile ilişkisi araştırılmaktadır. Yapılan yenidoğan otopsilerinde de Zika virüsü tespit edilmiştir” diye konuştu.