Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü tarafından düzenlenen Duayenler Akademisi kaldığı yerden devam ediyor. Bu hafta beşincisi düzenlenen etkinliğin konuğu Prof. Dr. Selahattin Tuncer oldu.
Maliye alanının en yaşlı akademisyeni konumunda, II. Dünya Savaşı yıllarında uzun süre askerlik yapan Prof. Dr. Tuncer, askerliği sürecinde edebiyat dünyasındaki birçok kitabı okuduğunu ve birçok yazı yazdığını söyledi. Sakarya’nın hem edebiyat yaşamında hem de özel yaşamında ayrı bir yerinin olduğunu söyleyen Prof. Tuncer, “Sakarya’nın benim için özel bir yeri var. Eşim Sakaryalı ve merhum şair ve yazar Faik Baysal ile birlikte burada bir edebiyat dergisi çıkardık” dedi.
Prof. Dr. Fritz Neumark’ın yanında doktora yaptığını söyleyen Prof. Dr. Tuncer, Neumark’ın kendisinin akademik hayatına çok şey kattığını belirtti. Hayatı boyunca biriktirdiği yaklaşık 1700 mesleki kitabı Bitlis Eren Üniversitesine bağışladığını ifade eden Prof. Dr. Tuncer, üniversitede kendi adına bir kütüphane kurulduğunu anlattı.
Türkiye’de maliye eğitiminin 1909’larda başladığını söyleyen Prof. Dr. Tuncer, “İlk zamanlar maliye eğitimi İstanbul Darülfünun Hukuk Fakültesi’nde ve Maliye mektebinde verilmekteydi. Maliye alanındaki ilk kitap 1928’de Prof. Hasan Saka tarafından yazılan İlmi Mali’dir. 1933’te Aynizade Hasan Tahsin İlmi Mali ve Mali Kanunlar’ adlı kitabı yazmıştır. Prof. Saka 1935’te Maliye Ders notlarını çıkarmıştır. Fazıl Pelin’i 1942 yılında yazdığı Finans İlmi ve Finansal Kanunlar kitabı uzun yıllar Maliye alanında tek kaynak olmuştur” diye konuştu.
Prof. Tuncer “Maliyede iki ekol vardır. Bunlar kamu maliyesi ekolü ve kamu ekonomisi ekolüdür. Kamu maliyesi ekolü maliye biliminin daha çok hukuki ve bütçe yönüne ağırlık verirken Kamu Ekonomisi Ekolü, devlet harcamalarına ve vergilerin ekonomik etkilerine odaklanmaktadır. Devletin kamu düzenini ayakta tutmak için kamu hizmetlerini yerine getirmesi gerekir. Bu yüzden kamu maliyesinin ilk konusu harcamadır. Kamu maliyesinin ikinci konusu gelirdir. Eskiden kamu geliri dediğimizde akıllara devletin emlak geliri ve mülk geliri gelirdi. Ancak günümüzde modern devletin tek ana kaynağı vergidir. Gelir daima sınırlıdır ve harcama gelirden yüksek olduğu için kamu maliyesinin üçüncü konusu borçlanmadır” ifadelerini kullandı.