Psikolojik Danışman Durul Mert Ne Diyor?

Uyum Psikolojik Danışmanlık Merkezi'nden Psikolojik Danışman Durul Mert ile yaptığımız bu güzel ve bilgilendirici söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz;

Aile ve aileyle ilgili sorumluluklar hakkında bilgi verir misiniz?

"Neden aile oluşturmak isteriz? Çoğunluk öyle yaptığı için mi? Herkesin sebebi değişik olabilir. Ancak ortak olan şu ki, aile olmaya karar verdikten sonra belli sorumluluklarınız vardır ve yerine getirmediğinizde sıkıntılar başlar. Bunlar annelerin yemek pişirmesi, babaların dışarıda çalışması ve çocukların da söz dinlemesiyle ilgili değildir. Neyle ilgilidir? Annenin gerçek bir anne ve bir de hayat arkadaşı olması, babanın gerçek bir baba ve eş olabilmesi midir? Aile söz konusu olduğunda öncül sosyal rollerimiz belirginleşmelidir.
Ailede genel anlamda mutlu bir havanın hakim olması, ailenin tüm bireylerinin huzurlu, başarılı, kendine güvenli, dikkatli, girişken ve atılgan, hayal gücü yüksek, olmasına vesile olur. Mutluluk 24 saat süren bir durum değildir ancak bazen mutsuzluğun 24 saat sürdüğü durumlar olabilmektedir. Bu noktada zamanı bir an için durdurup, ailenizi objektif olarak gözleyebilirseniz, yolunda gitmeyen şeyleri daha net bir biçimde izlemeniz olasıdır."

Aile Danışmanlığı

"Tam bu noktada aile danışmanlığı devreye girer. Anne-baba-çocuklar ve diğerleri arasındaki ilişkileri inceleme ve düzenlemeye yardım eder, profesyonel destek sağlar. Aileyi oluşturan kişilerin birbirlerine saygı ve sevgiyle yaklaşabilmesini, birbirlerinin haklarını gözeterek sorunlarını çözebilmesine olanak sağlayan bir danışmanlık sürecidir. Ailede yaşanan bir kayıp, maddi sıkıntıların yaşandığı bir dönem, ailedeki çocuğun ergenlik dönemine girmesi, geçirilen önemli bir kaza, aileye yeni birinin katılması, aileden bir üyenin yaşadığı ruhsal bir sıkıntı, ailece yaşanan bir sarsıntı gibi durumlarda ailenin psikolojik rehberliğe ve gerekirse aile üyelerinin bireysel danışmanlığa ihtiyacı olabilir.

Son yıllarda önemini yitirmeye başlayan “aile birlikteliği” kavramı, sağlıklı çocuklar ve dolayısıyla sağlıklı nesiller yetiştirebilmek için oldukça önem taşımaktadır. Biz batı toplumlarına kıyasla, bu değerlere önem veren bir kültüre sahip olarak, aile sorunlarımızı çözmek için istek duyma sorumluluğunu taşımalıyız. İnsanların birbirlerine ihtiyacı olduğu şüphe götürmez bir gerçektir. Ancak aynı zamanda, en zor olanı da birlikte yaşamaktır.

Kendini doğru ifade edememe, diğerini anlayamama, kendini onun yerine koyamama, durumlara diğerinin gözüyle bakamama, eşini kendisi gibi zannetme, sorumlulukları paylaşamama, sevgi ve öfke gibi karşıt duyguları bir arada yaşama, ilgi alanlarının farklılığı, beklentilerin farklılığı, çocukların gelecekleriyle ilgili başka hayaller kurma, cinsiyet rollerine olan aşırı bağlılık, eşlerin önceki yaşantılarından getirdikleri, eşlerden birine fazlaca yüklenme, ilişkiye bir başka kişinin eklenmesi, ilişkiye aileden birinin müdahale etmesi, bir arada yaşamanın sürdürülememesi ve benzeri birçok sebep kişileri sıkıntıya sokmaktadır.

İnsanların birden fazla olmaları yani çift olmaları, sorunları beraberinde getiriyor. Her bireyin kendine ait bir özgeçmişi, mizacı, ailesi ve çevresi olduğu düşünülürse iki insanın uyum içinde olmasının zorluğu ortaya çıkıyor. Bazen bu zorluğun sebepleri çok basit olabiliyor ve çiftlerin bunu idrak etmesiyle sorunun çözülmesi kolaylaşıyor; ancak bazen altta yatan nedenler çok yerleşmiş olabiliyor."