Pek çok kişi Ramazan davulcusunun gürültüsüne tahammül edemezken Sakarya'da konservatuvar öğrencilerinin oluşturduğu orkestra, 2 yıldır mahalle sakinlerini müzik eşliğinde sahura kaldırıyor. Ramazan'a farklı bir hava getiren orkestra, mahallelinin sevgisini kazandı.
Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Halk Oyunları Bölümü mezunu olan ve orkestranın şefliğini yapan Şirin Dinçer, konservatuvar bölümünde öğrenim gören 6 arkadaşıyla kurdukları orkestrayla Ramazan kültürünü yaşatmaya çalıştıklarını söylüyor.
Profesyonelliğin sadece bir sanatçının arkasında çalmak olmadığını vurgulayan Dinçer, orkestranın mahalleliden de çok güzel tepkiler aldığını vurgulayarak şunları söyledi; "Bizim bir orkestramız vardı. Kendi aramızda konuşurken Ramazan davulcularından neyimiz eksik? diye birbirimize sorduk. Fazlamız var ama yapmıyorduk. Sonra mahalle muhtarıyla görüştük ve kabul ettiler. İlk başladığımızda gideceğiz ve sadece işimizi yapacağız , kendi kendimizi eğlendireceğiz diye düşünüyorduk. Ama öyle olmadı. Vatandaşlardan çok güzel tepkiler aldık. İnsanlarla kısa sürede kaynaştık. Sahurda camlarında ve balkonunda bizi bekleyenler istekte bulunuyorlar. Kimi mehter marşı çalmamızı isterken kimileri de yöresel müzik isteğinde bulunuyor. Bu iş bizim için çok güzel oldu. Hem millete dinleti sağladık hem de o saatte prova yapmış gibi oluyoruz. "
Davul, zurna, klarnet, akordiyon, keman ve cümbüşten oluşan enstrümanlar kullandıklarını ifade eden Dinçer, kendi yazdıkları manilerin yanında sabah ve hicaz makamında insanları duygulandırıcı birazda içinde espri olan maniler söylediklerini kaydetti.
Yaşadıkları en büyük sorunun başı boş köpekler olduğunu bildiren Dinçer, "En büyük sıkıntı köpekler. Onunda önlemini bulduk. Köpekler yüksek sesten korkuyor. Geldiklerinde yüksek sesle çalmaya başlıyoruz ve kaçıyorlar." diye konuştu.
Başka mahallelerden de transfer teklifleri aldıklarını dile getiren Dinçer, bu yılda aynı mahallede insanları sahura kaldıracaklarını bildirdi.
Orkestra sayesinde sahura keyifle uyandıklarını anlatan mahalle sakini Cevat Adıgüzel (52), "Eskiden davulcu sadece tokmağı vura vura geçiyordu. Hiç bir ritm yoktu. Biz davulcunun geçip gitmesini beklerdik. Ancak bu işi profesyoneller yapmaya başlayınca Ramazan'ın havasıda değişti. Balkona çıkıp orkestranın geçmesini bekliyoruz." dedi.
Orkestranın çaldıkları müziklerle kendilerini neşelendirdiğini söyleyen Kezban Akson ise şöyle dedi; "Eskiden davulcular teneke çalar gibi davul çalıyordu. Öğrenciler bu işi profesyonel anlamda yapıyorlar. Sahurda yemeğe yaptıktan sonra onların geçmesini bekliyorum. Seslerini duyunca evde kim varsa kaldırıyor, balkona çıkarıyorum. İstek parça talep ediyoruz. Kırmayıp çalıyorlar. Bizde onlara eşlik ediyoruz. Ramazan kültürünü yaşatıyorlar."
"TALEP OLURSA ÖĞRENCİLER BU İŞİ SEVE SEVE YAPAR"
Sakarya Üniversitesi Devlet Konservatuarı Müdür Yardımcısı Dr.Yavuz Köktan, Türkiye'de mezun öğrencilerin büyük çoğunluğunun iş sıkıntısı çektiğini vurguladı.
Köktan, öğrencilerin kültürlerini, gelenek ve görenekleri yaşatmak adına Ramazan'da yaptıkları çalışmayı üniversite olarak desteklediklerini belirtti.
Çalışmanın diğer öğrencilere de ışık tutacağını kaydeden Köktan, "Öğrencilerimizin Ramazan'da yaptıkları bu etkinliği hoş karşılıyoruz ve onları destekliyoruz. Keşke bu etkinlik bir mahallede değilde tüm mahallelerde olsa. Bu iş genelde eğitimsiz kişilerce yapılıyor. Bu durumdan insanlar rahatsız oluyorlar. Son dönemde davulcuların artık yürümeden motor üzerinde sadece davulu tokmaklayarak geçtiklerini görüyorduk. Gelenekte sadece davul çalıp gitmek yok. Davulcu geliyor çalıyor manisini söylüyor. Yörenin enstrümanıyla eşilik ediliyor. İnsanların kulağına hoş geliyor." şeklinde konuştu.
Belediye ve muhtarlardan talep gelmesi durumunda öğrencilerin bu işi seve seve yapacaklarını söyleyen Köktan, sözlerini şöyle sürdürdü; "Biz hangi kurumdan gelirse gelsin bu tür çalışmalara sıcak bakıyoruz. Ancak talebin mutlaka karşı taraftan gelmesi gerekiyor. Öğrenciler Ramazan'da hem kültürü yaşatmak adına önemli bir görevi yerine getirecekler hemde harçlıklarını çıkaracaklar."