Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Yükseköğretimin mantığı, tüm dünyada geleneksel yapıdan çıkmakta ve yeni bir eksene oturtmakta. Her şeyin herkes tarafından bilindiği çağda, bugün için en iyiyi yapmak önem kazandı. Geleceğe dair varsayımlar yapıp bugünü ıskalamak, doğru bir tutum değil. Sakarya Üniversitesi olarak yapmaya çalıştığımız; bugün için bilenenlerin en iyisini yapıp, dünya ile kıyaslayıp üniversitemizi mükemmele doğru taşımak” dedi.
Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, SAÜ Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi’nin (SASGEM) düzenlediği etkinlikte öğrencilerle bir araya geldi. Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Rektörümüz Öğrencileriyle Buluşuyor: Nasıl Bir Üniversite Eğitimi?” başlığıyla SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen etkinlikte, eğitim alanında üniversitede yapılan çalışmaları anlattı ve ardından öğrencilerin sorularını cevapladı.
Dünyada yükseköğretimin mantığının gelenekselden çıkarak yeni bir eksene oturduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Muzaffer Elmas, öğrencileri de bu doğrultuda farklı programlarda kendisini yetiştirebilecek ve dünyadaki değişime adapte olabilecek şekilde hazırlamak gerektiğini ifade etti.
Değişime adapte olabilen öğrenci
Dünyadaki değişimde iki önemli unsurun ön plana çıktığını belirten Rektör Prof. Dr. Elmas, “Bu eksende de iki önemli husus var; bir tanesi iş dünyası ve ekonomik baskı, diğeri de dijital dünya. Var olan şirketlerin sürdürülebilirliği 5 yıldan aza inmekte. Bu da demek oluyor ki birçok insan, daha önceki yıllarda var olmayan işlerde çalışıyor. Bizim de hedefimiz, geleceğin var olmayan işlerine adapte olabilecek öğrenciler yetiştirmek. Bunun alt yapısını da bugünden hazırlamak gerekiyor. Bir program içerisine sıkışmış eğitim modeli yerine, o programın özünü bilen lisansı bitirdiğinde kolayca farklı programlarda yüksek lisans yapabilecek başka programda kolayca dönüşebilen değişebilen dünyadaki değişime adapte olabilen kişi yetiştirmek, işin özü bu” şeklinde konuştu.
Dijital dünyanın hızına da dikkat çeken Rektör Prof. Dr. Elmas, “Dijital dünyada ise megabayttan başlayan zetabayta kadar gelen bir değişim var. 2003’e kadar 5 exabayt bilgi varmış dijital dünyada, şu anda 2 günde bir bu kadar bilgi sisteme yükleniyor. 2011’e kadar 1/8 zetabaty dijital dünyadaki bilgi, bu 2015’in sonuna kadar iki günde bir 1 zetabayt. Dijital dünyadaki bilgi hızı, değişim hızı akıl almaz. Bu hız, dünyadaki şeyi değiştirmekte. Pek çok kavram sistemin içine hızla girmekte, bu da eğitim ve öğretimi sınıf içinden çıkarıp geniş bir alana yaymayı gerekli kılmakta.” ifadelerini kullandı.
"Özgür Öğrenci profili oluşturuyoruz"
Eğitim öğretimin artık sınıf içi eğitimden bireysel eğitime kadar çok geniş bir yelpazeye yayıldığını belirten Prof. Dr. Elmas, üniversite olarak geliştirilen model ve yapılan çalışmalarla Türkiye’den ve yurtdışından birçok ödül aldıklarını, bunların öğrencilere en iyi şekilde yansıtılması noktasında da çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Elmas, devamında şunları söyledi: “Kendi modelimizin merkezinde şu var, bir bölümde ne kazandırılıyorsa bunların hepsinin web sitelerimizde yer alıyor. Öğrencilerimizin, derslere sınıf ortamlarının dışındaki ortamlardan da ulaşabilmelerini istiyoruz. Bununla birlikte, alacakları derslerde önceden kurs almış veya bir şekilde o ders konusunda yetkinliğini kanıtlamış öğrencilerimizin o derslerden muaf olması da gündeme gelecek.”
Alacakları temel derslerin sayısının 15’i geçmemesi gerektiğini vurgulayan Rektör Elmas, “Bunların dışındaki dersler de iletişimsel ve takım çalışması açısından yetkinlik kazanma konusunda olmalı. Öğrenciler, akademisyenler, eğitim öğretim, akademik çalışmalar ve yönetim alanlarında yaptığımız her şey bu noktayı destekliyor. Mezun izleme ve iş bulma konusu da bizim için önemli bir parametre. Bu konuda mezun izleme sistemi oluşturduk. Kişisel gelişim için SASGEM kursları da bir yenilik. Üniversite artık sınıf hayatı olmaktan çıktı. Üniversitemizde onlarca öğrenci kulübü var. Biz bu kulüp faaliyetlerini oldukça önemsiyoruz. Yapılan faaliyetlerin yüzde 90’ını öğrencilerimiz organize ediyor. Öğrencilerimiz eğitimini nasıl sürdürmek istiyorsa bizim de bu yaptığımız işleri buna göre değiştirmemiz, dönüştürmemiz gerekiyor” dedi.
Yorumlama, eleştirme ve uygulamaya dönüşen bir eğitim anlayışı
Günümüzde eğitim anlayışının yorumlama, kritik etme, eleştirme ve uygulamaya yönelik yapıldığına işaret eden Rektör Elmas, “Biz öğrencilerimize bir şey öğreteceksek, onları yönlendireceksek, hayata hazırlayacaksak, kesinlikle ve kesinlikle onların dilinden konuşmamız lazım ve onların ne yaptığına bakmalıyız. Öğrencilerimiz bugün her şeyini şu cep telefonlarından halledebiliyorsa ve hocası ders anlatırken öğrenci o dersi, o konuyu cep telefonundan daha iyi bir şekilde izleyebiliyorsa, bu yaptığımız işleri buna göre değiştirmemiz, dönüştürmemiz gerekli” ifadelerini kullandı.
Apartlar yerine yurtlar
Sosyalleşmenin daha da kolaylaşması açısından dünyadaki üniversitelerde öğrencilerin bir veya iki yıl yurtlarda kalmaya zorlandığını belirten Elmas, şöyle devam etti: “Öğrencinin üniversiteye geldiğinde toplu kalınan yerlerde yaşamaya alışması amacıyla apart tarzı yerlere kesinlikle karşıyız. Bunu yurtlar para kazansın diye değil, akademik sebeplerle istiyoruz. Yurtlarda çok farklı yerlerden gelen öğrencilerin bir arada bulunarak birbirleriyle tanışması, sosyal ilişki kurması bizim çok önemli.”