Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, TGRT Haber ve Kanal 24’e konuk oldu. Dünyaya açık, eleştirel düşünen, iletişim becerisi yüksek, yaratıcı düşünen, kendi omurgası üzerinde durabilen bireyler yetiştirme konusunda evrensel kıstasları benimseyen ve uygulayan bir kurum olduklarını ifade eden Rektör Elmas, öğrencileri Sakarya Üniversitesi’ne davet etti. Prof. Dr. Elmas, “Eğitim ve öğretimiyle, atmosferiyle, çevresiyle üniversite olarak bizi tercih edecek öğrencilere tüm bunları sunmak istiyoruz” diye konuştu.
Katıldığı programlarda Sakarya Üniversitesi’ni anlatan ve üniversite tercihi yapacak öğrencilere bilgiler veren Rektör Elmas, dünyada artık bireylerin üniversiteleri değerlendirirken belli ölçütlere baktığını söyledi. Elmas, “İyi bir üniversite demek, üniversitenin bütün bölümlerinin akredite olması demek. Üniversitenin eğitim-öğretimiyle, alt yapısıyla, donanımıyla, akademisyenleriyle, öğrencileriyle ve sunulan imkânlarla evrensel bir norma kavuşması ve kurumsal değerlendirme süreçlerinden de geçmesi demek” ifadelerini kullandı.
Açık ve şeffaf yönetim
Bu doğrultuda Sakarya Üniversitesi’nde kalite süreçlerini başarıyla sürdürdüklerini, açık ve şeffaf bir yönetim anlayışını getirdiklerini belirten Prof. Dr. Elmas, “Sakarya Üniversitesi, Türkiye’de Avrupa Kalite Ödülü alan tek üniversite. Avrupa Üniversiteler Birliği’nin gerçekleştirdiği kurumsal değerlendirme programından başarıyla geçtik ve bununla ilgili rapor da geçtiğimiz hafta bize ulaştı” dedi.
En fazla akredite program
Avrupa Kalite Ödülü’nün, bir üniversitede yapılan işleri, dünyadaki değişime uygunluğu, paydaşlarla birlikte yönetimi, kurumun açıklığı ve şeffaflığı, karar alma süreçlerinin hızı gibi uygulamaları evrensel kıstaslarla değerlendirerek verildiğini aktaran Elmas, şöyle devam etti: “Avrupa Üniversiteler Birliği (EUA) ise bir üniversiteyi, gelişmeyi sağlayan eğitim, öğretim, araştırma uygulamaları ve öğrencilerin süreçlere katılımı gibi konularda değerlendiriyor. EUA özellikle öğrencilerin katılımı konusuna çok önem veriyor. Biz de bu nedenle daha önce yapılan uygulamalardan farklı olarak Öğrenci Senatosu kurduk. 40 kişilik Öğrenci Senatomuzda kararlar alıyoruz. ÖSYM tercih kılavuzunda bu yıl ilk olarak akredite olan bölümler de gösterildi. Sakarya Üniversitesi bu kılavuzda en fazla programı akredite olmuş üniversite oldu.”
Öğrencileri davet ediyoruz
Dünyaya açık, eleştirel düşünen, iletişim becerisi yüksek, yaratıcı düşünen, kendi omurgası üzerinde durabilen bireyler yetiştirme konusunda evrensel kıstasları benimseyen ve uygulayan bir kurum olduklarını ifade eden Rektör Elmas, öğrencileri Sakarya Üniversitesi’ne davet etti. Prof. Dr. Elmas, “Eğitim ve öğretimiyle, atmosferiyle, çevresiyle üniversite olarak bizi tercih edecek öğrencilere tüm bunları sunmak istiyoruz” diye konuştu.
Üniversitemizi gelip yerinde görsünler
Sakarya Üniversitesi’nde bu yıl 17 farklı fakültede 90 bine yakın öğrencinin eğitim gördüğünü anlatan Elmas, şunları söyledi: “Lisans, ön lisans, yüksek lisans, doktora alanında, hem örgün hem de uzaktan eğitim gibi seçeneklerle 515 farklı programımız var. Eğitim-öğretim artık kapalı ve sınırlı mekânlarda yapılan bir iş olmaktan çıktı. Dünyada yükseköğretim alanında ne konuşuluyorsa, biz bunların hepsinin farkındayız ve kurum olarak bunları gerçekleştiriyoruz. Üniversitemizi tercih edecek öğrencilerimizin web sayfalarımızı inceleyip, üniversitemizi ziyaret etmelerinin kararlarını yüzde 30 etkileyeceğini düşünüyorum.
Yaşanılır bir üniversite
Sakarya, İstanbul’un trafiğinden uzak, huzur dolu, aynı zamanda İstanbul’a yakın bir şehir. Sakarya Üniversitesi de kantininden tutun kütüphanesine kadar yaşanabilecek bir üniversite. Şehirde bu doğrultuda yapılanıyor ve buna ayak uyduruyor. O bakımdan da bir sorun yok. Sakarya bir sanayi şehri. Biz de öğrencilerimizi bu doğrultuda yönlendiriyoruz. 2 bine yakın kurum ve kuruluşla anlaşmamız var. Bunların hepsini bir sistem dâhilinde yapıyoruz. Öğrencilerimiz mezun olmadan gerekli uygulama bilgisini öğreniyor.
Sıralamalarda yükseldik
Öğrenciyi hiçbir şekilde karmaşık bir labirente sokmadan, onlara temel bilgileri vermemiz lazım. Yani mesleğe göre kişi yetiştirmek yerine, temel bilgileri olan omurgası sağlam, analitik düşünen bireyler yetiştirip, kişileri kolayca değişime adapte olabilen bir yapıya dönüştürebilmeliyiz. Bu da bu çağın gereksinimlerinden biri. Yaptığımız çalışmalarla birlikte üniversite olarak dünya sıralamasında 60-70’lerden 15-30 aralığına kadar yükseldik. Bu anlamda büyük bir üniversiteyiz. Bu özelliğimiz öğrencilerimize ve mezunlarımıza iş imkânları anlamında büyük katkı sağlıyor. Aynı zamanda üniversitemizi her alanında bu çıkışı devam ettiriyoruz.
Öğrenci kulüplerine destek
Üniversite içinde başta öğrenci kulüpleri olmak üzere birçok öğrenciye ve öğrenci topluluğuna destek veriyoruz. Üniversitemizde araştırma görevlisi yardımcısı statüsü var. Her üniversitede bu yüzde 5 civarındadır. Bizde ise bin 200 öğrenci bu statüde çalışıyor. Öğrencilerimizin her konuda ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz.
Sadece puana bakılmamalı
Öğrenciler tercihlerini yaparken üniversitenin reklamından çok kurumun başarı anlamında yapmaya çalıştığı işlere bakmalılar. Sadece puanlara kanmasınlar. Kurumun ve bölümün yaptığı iyi işlere dikkat etsinler. Burada en önemli konulardan birisi de akademik yapı. Öğrencinin akademisyenle uyumu ve bu konudaki deneyimi çok önemli. Hoca sınıf içinde sadece bir eğitimci değil, yeri geldiğinde bir koç, bir rehber de olmalı öğrenci için. Bu doğrultuda 300-400 akademisyenimizi yurt dışına gönderip, orada kendilerini geliştirmelerine ön ayak oluyoruz. Hukuk, Mimarlık ve Tıp bölümlerine kontenjan sınırlaması getirilmesi konusunda da uygulamanın dikkati ve ilgiyi bu bölümlere çekmek açısından önemli bir karar olduğunu düşünüyorum.”