Saadet Partisi Basın Açıklaması

Saadet Partisi sakarya il başkanı ismet aksoy, halkımızın hükümete 22 Temmuz seçimlerinde verdiği oyla yeni bir Anayasa yapılması isteğini ortaya koyduğunu belirtti.

Fakat görünen o ki hükümet bu konuda hiçbir kanunı degişiklik yapmadan sadece kavga yapıyor. Bu mesele kameralar önünde siyasi rakiplere sataşarak degil meclisde kanunu çıkartılarak çözülür. Bu mesele ile ilgili hangi kanunu meclise getirdiler, İsrail'le yaşanan krizde Türkiye'nin Büyükelçisi'ni hemen çekmesi ve Ehud Barak ziyaretini tek taraflı iptal etmesi gerektiğini ancak bunun yapılmadığını söyledi.

Türkiye'de tartışılan polis devletine doğru gidildiği iddiasıyla ilgili konuşan Saadet Partisi il başkanı  aksoy, bu tartışmanın 'kim, kime hâkim olacak' sorunundan kaynaklandığını belirtti. Ergenekon tartışmasının iktidarın hâkimiyeti, kozmik oda tartışmasının da askerin ya da medyanın hâkim olup olmayacağı düşüncesini ortaya çıkardığını söyleyen aksoy, "Milletin 22 Temmuz 2007 seçimlerindeki beklentisi yeni bir Anayasa yapılmasıdır. Hükümet, 'benim çoğunluğum Anayasayı değiştirmeye yetmiyor' dememeli, muhalefeti de ikna ederek, siyasal bir düşünceyle bu işi yapmalıdır. Sadece Anayasa değiştirmekle değil, ileri bir reform sürecine girilmeli. Hükümet tartışmalarla vakit kaybediyor. Türkiye'nin demokratik açılım dönemindeki iklimi son derece açıktı." dedi. aksoy Türkiye'de bölgesinde caydırıcı bir güç olan fakat asla iç politikaya karışmayan bir Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ihtiyaç olduğunu bildirdi.

Barak ziyareti iptal edilmeliydi

İsrail'le yaşanan diplomatik krizin, Davos'ta başlayan sürecin devamı niteliğinde olduğunu belirten aksoy, o dönemden itibaren Türkiye'nin İsrail'le bir çatışma ortamı içinde olmayı isteyen taraf görüntüsü verdiğini belirtti. Tel-Aviv Büyükelçisi Oğuz Çelikkol'un, olayın duyulmasının ardından hemen Türkiye'ye çağrılmasının ve Ehud Barak ziyaretinin tek taraflı iptal edilmesinin uygun olacağını düşündüklerini aktaran aksoy, bu durumun uzun süre devam edecek bir dönemin başladığını dile getirdi. Aksoy , İsrail'in Gazze'ye geçtiğimiz yıl düzenlediği operasyonun başlangıcında Türkiye'nin Büyükelçisini çekmesi halinde operasyonun 1 ay bile sürmeden bitirmek zorunda kalacağını söyledi. Ergenekon davasının Türkiye'nin demokratikleşmesi için çok önemli bir aşama olduğunu söyledi. Dava sürecinde bazı siyasilerin 'Ben avukatıyım, ben savcısıyım' diye ortaya çıktığını hatırlatan aksoy, sadece birkaç asker etrafında davanın sürdürülemeyeceğini, olayın gideceği bütün noktalara ulaşılması gerektiğini kaydetti. Çok büyük bir beklentiyle Ergenekon davasının takip edildiğini anlatan  aksoy, 'Dağ, fare doğurdu' sözünün davanın şu aşamadaki durumunu ortaya koyan bir atasözü olduğunu bildirdi.

Dubai modeliyle dışa bağımlı hale getirildi

Hükümetin ekonomide Dubai modeliyle işleri yürütmeye çalıştığını belirten aksoy, sekiz yıl önce ekonominin geleceği yeri söylediklerini ve aşağı yukarı o noktaya gelindiğini kaydetti. Dubai iflas etti hükümetin iflası ise zam yapmak ve vatandaşına vermesi gerekeni verememesidir IMF programının Türkiye'yi bütünüyle dışarıya bağımlı hale getirdiğini söyleyen  aksoy, 2000 yılında yapılan 17. IMF programının önceki 16 programdan çok farklı bir yapıya sahip olduğunu, Türkiye ekonomisi üzerinde 5 adımlı bir programın hayata geçirildiğini belirtti bu yeni imf programı ülkemizi teslim etme proğramıdır.ama görülüyorki tok açın halinden anlamıyor  Türkiye'de 12 milyon insanın başkasının yardımı olmadan hayatını sürdüremeyecek duruma geldiğini kaydeden aksoy, işsizliğin çok büyük boyutlara ulaştığını ancak buradaki en önemli problemin eğitimli işsiz oranın aşırı derecede artması olduğunu vurguladı.

14 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
89133532ce7180e45b4ba6d4e7ab2653@