Küresel kriz bağlamında, ekonominin hassas dengeleri ve reel sektörün içinde bulunduğu durum dikkate alındığında, zaten yüksek olan gaz fiyatlarında artışa gidilmemesi gerektiğini vurgulayan Yıldırım şöyle devam etti: Doğal gaza gelebilecek zam, elektriğe de zam anlamına gelmektedir. Bu hem doğal gaz hem elektrik yönünden sanayicinin rekabet gücünü elinden almak demek. İkinci konu proseslerinde doğalgaz kullanan sanayiciler veya buhar elde etmek için doğalgaz harcayan sanayiciler derhal alternatif yakıtları aramak zorunda kalacaklar. Bu da gaz tüketimini aşağıya çekecektir. Ayrıca Türkiye'nin taahhüt ettiği gaz alımlarını yerine getiremeyeceği anlamına gelir ki Türkiye kullanmadığı gazın parasını İran ve Rusya'ya ödememelidir. Bunun yerine fiyatı cazip hale getirmek suretiyle maliyet analizleriyle zarar dahi etse ki etmeyecektir, makul fiyatla kullandırarak doğalgaz sanayiye kazandırılır. Neticede üretim, ihracat ve istihdam olur. Milletimiz kazanır. Kaynaklar israf olmaz.
Tüketicilerden haksız şekilde alınan ücretler kaldırılmalı.
Diğer bir konu, haksız şekilde insanlardan alınan ücretlerin bir an önce bir düzene kavuşturulması gerekmektedir.
1- Telefon sabit ücretleri, internete bağlı telefon ücretleri
2- Bankaların 6 ayda bir aldığı hesap işletim ücretleri
3- Kart sahibi müşteriden yılda bir alınan kredi kartı aidatları
Seçilip de göreve gelemeyenlere özellikle kapımız açık
Yeni dönem hamlesi ile bütün şehirde çalışmalarımıza başladık. Herkese kapımız açık, özellikle haksızlığa uğrayanlara.
Milli görüş hareketi başladığından bugüne, bazı olumsuz şartlarda partilerimiz linç edilmeye kalkışıldı. Dik duruşumuzu hiçbir zaman bozmadık. Doğrularımızın yanında olduk, ezilen insanlarımızın yanında olduk ve her platformda hakkımızı aradık. Bu dik duruşumuz sonuna kadar devam edecektir.