İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Mardin'in Derik ilçesinde görevi başındayken geçen yıl kasım ayında PKK'lı teröristlerce şehit edilen Kaymakam Muhammet Fatih Safitürk'e yönelik bombalı saldırının planlayıcısının yakalandığını bildirdi.
Soylu, Twitter hesabından, "Muhammet Fatih Safitürk, sana borcumuzu ödeyemeyiz. Ancak bil ki katliamını planlayanı aldık. Elimizde... Sağolun arkadaşlar." şeklinde paylaşımda bulundu.
Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, saldırının planlayıcısının yakalanmasının yaralarını hafiflettiğini söyledi.
Geçen kasım ayında PKK'lı teröristler tarafından şehit edilen kaymakamın ağabeyi Safitürk, yaptığı açıklamada, her zaman devlete güvendiklerini belirterek, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun, Sakarya Valiliğindeki törende, "Hiç bir şekilde bu şehitlerin kanları yerde kalmayacak." dediğini hatırlattı.
Safitürk, bazı kişilerin, "İdareciler, Başbakan, bakan, milletvekillerinin çocukları neden şehit olmuyor?" dediğini aktararak, "Oysa ki idarecilerin yakınlarının şehit olduğunu duydum. En son milletvekilinin yeğeni şehit oldu. Bunları duymaları lazım." diye konuştu.
Mevzu vatan olunca Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan dahil herkesin gözünü kırpmadan ölüme gideceğine inandığını dile getiren Safitürk, "Bu andaki ölümün şehadet olduğunun şuuru içerisindedirler. Keşke şehadetle hayatımızı noktalayabilsek. Allah bizlere de nasip etsin. Mevzu vatan olunca biz ölümden korkmuyoruz, çünkü bu ölüm bizim için şehitliktir. Şehitlik Peygamber'e komşu olmaktır. Dünya hayatı çok önemli değil." ifadelerini kullandı.
Ali Haydar Safitürk, şunları söyledi:
"Bu işi organize edenlerin yakalanmış olması yaramızı hafifletmiştir. Başta Süleyman Soylu olmak üzere Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza, idarecilerimize teşekkür ediyoruz. İnanıyorduk, bekliyorduk bu işi çözeceklerdi, canı gönülden teşekkür ediyorum. Sağ olsunlar, Allah razı olsun. İnanıyorum ki hiç bir şehidin kanı yerde kalmayacaktır."
Şehit ağabeyi, gençlerin PKK militanı olmasının önüne geçilmesi gerektiğini de sözlerine ekledi.
İçişleri Bakanlığınca Mardin'in Derik Belediye Başkan Vekili olarak görevlendirilen Kaymakam Muhammed Fatih Safitürk'ün şehit olduğu terör saldırısına ilişkin 15 sanık hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 54 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Mardin Cumhuriyet Başsavcılığınca, aralarında Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürü Tahsin Erdaş ile yeğeni olan Yazı İşleri Şefi Şerif Mesutoğlu'nun da bulunduğu 11'i tutuklu 15 sanık hakkında hazırlanan iddianame 3. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.
İddianamede, 10 Kasım 2016'da makam odasına yerleştirilen patlayıcı maddenin infilak ettirilmesi sebebiyle Safitürk'ün yaralandığı ve kaldırıldığı hastanede bir gün sonra şehit olduğu, şoförü Mustafa Dinçer'in de saldırıda yaralandığı hatırlatıldı.
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca gerçekleştirilen otopsiye yer verilen iddianamede, Safitürk'te ateşli silah veya mühimmat yaralanması, şarapnel yaralanmasına bağlı kafatası çoklu kemik kırıkları ile beyin kanaması ve iç organ yaralanmasından gelişen iç kanama olduğunun tespit edildiği aktarıldı.
"TUVALETTEN BİR ÇİFT ELDİVEN ATILDIĞI GÖRÜLMÜŞTÜR"
İddianamede yer alan "Önemli tespitler" kısmında şunlar kaydedildi:
"Olay yerinde yapılan incelemelerde Safitürk'ün makamının karşısında bulunan tuvalet giderinde 10 santimetre altta ışığı yanar vaziyette dışarıdan çok düğmeli olduğu görülen kumanda (verici) olduğu değerlendirilen antenli cihaz bulunmuştur. Güvenlik kameraları görüntülerinde yapılan incelemede binanın arka kısmını çeken kameranın güncel saatten 4 dakika kadar geri olduğu tespit edilmiştir. Makam odasının bulunduğu katın tuvaletinden patlamadan yaklaşık 10 saniye sonra bir çift eldivenin atıldığı görülmüştür. Suikast eylemini gerçekleştiren kişi veya kişilerin saldırının hemen sonrasında tuvaletin camından attıkları eldivenler incelenmek üzere Adli Tıp Kurumuna gönderilmiştir."
UZAKTAN KOMUTALI VE BASINÇ ETKİLİ EL YAPIMI BOMBA KULLANMIŞLAR
İddianamede, Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğünce hazırlanan rapora göre, patlayıcının elektrikli infilak kapsülünün başlatıcı olarak kullanıldığı, patlamış bombanın uzaktan komutalı ve basınç etkili el yapımı bomba olduğunun tespit edildiği belirtildi.
Kaymakam Safitürk'ün şehit edildiği günden bir gün sonra teröristlerin yaptığı telsiz görüşmelerinin kestirmesine yer verilen iddianamede, görüşmelerde "Safitürk'ün şehit edilmesi saldırısının sözde 'Amed eyaleti' içerisinde faaliyet yürüten teröristler tarafından yapıldığının anlaşıldığı" ifade edildi.
Şüphelilerin PKK/KCK/YPS silahlı terör örgütünün emri ile hareket ettiklerine yer verilen iddianamede, şunlar kaydedildi:
"Şüpheli Şerif Mesutoğlu Çınar ilçesinden, şüpheliler Ahmet, Mehmet, Fikret ve Abdulkadir Deniz bağlantısıyla patlayıcı maddeyi temin ederek, olaydan bir gün önce kaymakamlık binasına sokarak şüpheli Tahsin Erdaş'a teslim etmiştir. Daha önce Safitürk'ün odasında bomba patlatma konusunda fikir birliğine varan 9 şüphelinin terör örgütünün talimatının ifası için birbirlerini kontrol ederek örgüt içi disiplini de sağlamışlardır."
SALDIRININ ÜST KONTROLÜNÜ "ZABITA" YAPMIŞ
Saldırıda, terör örgütü adına asıl üst kontrol görevini zabıta görevlisi Vedat Erol'un yaptığı ifade edilen iddianamede, saldırıya ilişkin şüphelilerin birbirini psikolojik olarak motive ettiği vurgulandı.
İddianamede, şüpheli Erdaş'ın, patlayıcı maddeyi Safitürk'ün makam odasında koltuğun yanında ve masa hizasında bulunan küçük dolaba yerleştirdiği kaydedilerek, şöyle denildi:
"Patlayıcı maddenin kumandasını uhdesinde bırakarak, ertesi gün olaydan birkaç dakika önce patlayıcı kumandasının erkekler tuvaletinde bekleyen şüpheli Şerif'e teslimi için evrak imzalatmak üzere geldiği süsü veren zabıta görevlisi şüpheli Vedat'a vermiştir. Vedat ise kumandayı tuvalette Şerif'e vermiştir. Tuvalette Şerif, patlayıcıyı patlattıktan sonra kumandayı tuvalet borusuna, elindeki eldivenleri de çıkartarak tuvaletin penceresinden binanın bahçesine atmıştır. Patlamanın yaşanmasıyla Safitürk ve şoförü yaralanmış, kaymakam tedavi gördüğü hastanede ertesi gün şehit olmuştur. Şüpheliler ise patlayıcıdan bilgileri olduğu için olay günü kaymakamlık katından suçtan kurtulmak için ayrılmamışlardır. Sonuçta Safitürk'ün şehit olması ve Dinçer'in yaralanması olayında asıl fail olarak etkili eylemde bulunmuşlardır."
SAFİTÜRK'ÜN HAYATA GEÇİRMEYİ PLANLADIĞI PROJELER DE İDDİANAMEDE YER ALDI
İddianameye yansıyan sanık ifadelerinde aynı zamanda Belediye Başkan Vekili olarak da görev yapan Safitürk'ün Derik'te hayata geçirmeyi planladığı hizmetler yer aldı.
Bu ifadelerde, Safitürk'ün kolluk kuvvetleri tarafından kullanılmayan güvenlik kulesinin saat kulesine dönüştürülmesi, fitness salonu kurulması ve Kocaeli Belediyesi tarafından yapılacak büyük bir park çalışmasıyla yakından ilgilendiği, bu projelerin hızlıca bitirilmesi için talimatlar verdiği belirtildi.
İddianamede sanık Şerif Mesutoğlu'nun ifadesinde, Safitürk'ün PKK'lı teröristlerce kendilerine ve kaymakamlığa yönelik bombalı saldırı olabileceğini belirterek, dikkatli olunması konusunda personele uyarılarda bulunduğunu kaydettiği yer aldı.
KARAYILAN VE KALKAN HAKKINDA YAKALAMA KARARI
İddianamede, terör örgütü KCK'nın sözde Yürütme Komitesi üyeleri Murat Karayılan ve Duran Kalkan'ın belediyelere atanan kayyumlara yönelik yaptıkları açıklamalar anımsatılarak, "Yaptıkları açıklama nedeniyle kayyumları hedef gösterdikleri ve muhtemel saldırıların talimatlarını bizzat kendileri basın yayın organları, örgüte müzahir kesim ve teröristlere verdikleri için haklarında bu olaya ilişkin yakalama emri çıkartılmıştır." ifadelerine yer verildi.
İSTENİLEN CEZA
İddianamede, sanıklardan Abdulkadir Deniz, Ahmet Deniz, Devran Aslan, Fikret Baği, Fikret Deniz, Hüseyin İzci, Mehmet Deniz, Mehmet Ali Yazıl, Nursel Eser, Saime Ateş Mesutoğlu, Şerif Mesutoğlu, Tahsin Erdaş, Vedat Erol, Zinet Erdaş ve Zuhal Dalçin hakkında "Devletin birliği ve ülke bütünlüğünü bozmak", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmek", "Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek", "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Kamu malına zarar vermek", "tehlikeli maddeleri izinsiz olarak bulundurma veya el değiştirilmesi" ve "6136 Sayılı Yasa'nın 12. maddesine muhalefet" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 23 yıldan 54 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
.