Sakarya Adalet Girişimi, 416. hafta eyleminde Suriye’ye Amerikan müdahalesinin kaosu derinleştireceğini belirterek, Türkiye’nin bu müdahalesinin bir parçası olmamasını istedi.
Sakarya Adalet Girişimi 416. hafta adalet ve özgürlükler eyleminde Suriye’ye yapılması planlanan Amerikan müdahalesine karşı çıktı. SAGİR adına Sakarya Dayanışma Derneği’nden Beytullah Önce’nin okuduğu basın açıklamasında “Geçtiğimiz günlerde Suriye’de yaşanan ve her kim yaparsa yapsın açık şekilde tel’in ettiğimiz kimyasal saldırı, krizi yeni bir aşamaya taşımıştır. Üç yıldır halkın meşru taleplerini şiddet politikasıyla bastırmaya çalışan Suriye yönetimine karşı, Ortadoğu’yu “İsrail’in güvenliği” ekseninde dizayn etmek isteyen uluslararası güçler; şimdi de “kurtarıcı” rolüne soyunmuşlardır! Suriye’de akan kana yatırım yapan, son bir buçuk aydır ise Mısır’da darbeci katilleri her yönden destekleyen ülkelerin, Suriye halkının esenliğini düşündüğüne kim inanır? ABD’nin başını çektiği ve maalesef Türkiye’nin de destek sözü verdiği koalisyon, Suriye’deki ateşi söndürmeyecek, bilakis körükleyecektir. Bu saldırıya karşı çıkmak, ilkesel bir duruşun devamı olmalıdır. Nasıl ki 10 yıl önce Irak’a Amerikan müdahalesine karşı çıkmak Saddam’ı desteklemek değilse, bugün Suriye’ye dönük bir müdahaleye karşı çıkmak da kesinlikle Esad’a destek değildir.” dedi.
Basın açıklamasının devamında Türkiye’nin askeri müdahalenin bir parçası olmaması ve NATO gibi ittifaklardan çıkılarak bölgesel çözümlerin geliştirilmesi istendi. Açıklamayı okuyan önce, “Suriye’de yaşanan acıların bir an önce sonlandırılması, halkın adil ve özgür bir sistem talebinin karşılanması şarttır. Fakat Afganistan, Irak ve Mısır tecrübeleri ortadayken, bunun ABD öncülüğündeki bir saldırıyla gerçekleşmeyeceği de çok açıktır. Böyle bir askeri müdahale, yalnızca krizi içinden çıkılmaz hale getirecektir. Tüm bölgenin barut fıçısına dönüştüğü bu vasatta, Türkiye’yi müdahalenin parçası haline getirmek de telafisi mümkün olmayacak bir hatadır! Türkiye Hükümeti, bu yanlışa ortak olan kararından bir an önce vazgeçmeli, acilen komşu ve bölge ülkeleriyle koordineli bir şekilde siyasi geçiş sürecine yönelmelidir. Tüm enerjisini, tarafları kesin bir ateşkese ve kalıcı bir çözüme zorlamak için kullanmalıdır. Aksi takdirde, sadece Suriye’nin değil hepimizin geleceği, zalimlerin ve emperyalistlerin güç ve çıkar mücadelesine bağlı kalacaktır.” dedi.