Sakarya Adalet Girişimi (SAGİR) Başörtüsü Platformu 470’inci basın açıklamasında İstanbul’da meydana gelen asansör faciasını değerlendirdi.
AKM önünde gerçekleşen basın açıklamasını okuyan SAGİR adına Muhammed Duman, her faciadan sonra yetkili ağzından yapılan açıklamaların çözüm getirmediğini söyledi. Duman açıklamasında, “İstanbul’da asansör faciasında 10 işçi kardeşimizi kaybettik. Yaşamını yitiren işçilerin ailelerine ve yakınlarına başsağlığı ve sabır diliyoruz. Olay bir iş kazası değil, bir iş cinayetidir. Taşeronlaştırma, sendikasızlaştırma gibi iş hayatını 19. yüzyıl kölelik koşullarına doğru götüren sistem ile hesaplaşılmadığı sürece iş cinayetlerinin devam edeceği, bu katliam ile bir kez daha ortaya çıkmıştır. Ülkemizde 1980 darbesi sonrası patronların talebi doğrultusunda oluşturulan sendikaları etkisiz hale getiren veya yok eden, taşeronluk sistemini çalışma hayatının her alanına sokan dolayısıyla emekçilerin köle gibi çalıştırılmasına, haklarının gasp edilmesine, iş güvenliğinin hiçe sayılmasına neden olan bu sistem acilen sorgulanmalı ve değiştirilmelidir. Sadece ve ne pahasına olursa olsun üretim diyen insan hayatını, insan sağlığını, insan fıtratını hiçe sayan kapitalist sisteme karşı seslerimizi yükseltmeliyiz. Türkiye gibi ülkeleri ucuz iş gücü nedeniyle üretim üssü haline getiren küresel sermayenin ve onun Türkiye ayağını oluşturan sermaye gruplarının para kazanmaktan başka hiçbir hassasiyetinin olmadığı bilinen bir gerçek. Küresel sermayenin talebi ve yönlendirmesi doğrultusunda kalkınmayı ve büyümeyi, iş gücünün sınırlarını zorlamaya ve iş gücü verimliliğine bağlayan bir çalışma hayatıyla karşı karşıyayız. Çalışanların iki veya üç vardiya halinde 24 saat çalıştığı, insan fıtratının yok sayıldığı, insanın makine gibi tahayyül edildiği bir düzen ile karşı karşıyayız. Buradan hükümete sesleniyoruz. Her iş cinayeti sonrası yetkili ağızlardan yapılan alışılmış açıklamalar bir çözüm getirmiyor, acıları dindirmiyor. Son 11 yılda 11 bin işçinin hayatını kaybetmesi, vehameti ortaya koyuyor. Artık çalışma hayatına dönük yapısal değişiklikler yapılmalıdır. Taşeronluk sistemine son verilmeli, sendikalar güçlendirilmelidir. İş güvenliğine dönük denetimlerdeki lakaytlığın veya rüşvetin önüne geçecek tedbirler alınmalıdır. Olaylar ve olgular kapitalist değerler üzerinden değil, İslami değerler üzerinden okunmalıdır, yorumlanmalıdır. İslam’ın öngördüğü gibi, merkeze insan konulmalıdır, sermaye değil. Emekçilerin haklarının, geçimlerinin, iş güvenliklerinin öncelendiği bir sistemin ancak Allah’ın rızasına uygun olacağı unutulmamalıdır” ifadelerini kullandı.
Basın açıklamasının ardından grup olaysız şekilde dağıldı.