Sakarya Üniversitesi Sağlıkta Bilişim, Teknoloji ve İnovasyon Araştırmaları topluluğu tarafından “Sağlıkta İnovasyon ve Kök Hücre” etkinliği düzenlendi. Etkinliğe Sakarya Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Tahsin Engin de katıldı.
Sakarya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde gerçekleşen etkinlikte, sağlık alanında yapılacak inovasyon ve kök hücre çalışmaları konuşuldu. Etkinlik kapsamında Prof. Dr. Tahsin Engin, Türkiye’nin 2023 hedefleri doğrultusunda sağlık sektöründe yapılması gereken inovasyon stratejileri üzerine katılımcılara brifing verdi. Ar-Ge çalışmalarının öneminin altını çizen Prof. Dr. Tahsin Engin, 2023 hedeflerine ulaşmadaki en önemli faktörlerden birinin de sağlık sektöründeki gelişiminin inovatif yapılanması olduğunu belirtti. Ar-Ge’nin tanımına, inovasyon ile ilişkisine, toplumdaki sistem ve süreçler ile entegrasyonuna dair bilgiler sunan Sayın Engin, gelecekte sağlık sektörünün inovasyon anlamında nasıl şekilleneceğini ve Türkiye’nin bu bağlamda ne gibi çalışmalar yürütebileceğini aktardı. Etkinlikte aktarımlar, medikal fütürist Dr. Bertalan Meskó’nun tıpın geleceğine dair oluşturmuş olduğu konseptler ile şekillendirilerek katılımcılara somut örneklemler olarak sunuldu.
Sağlık görevlileri danışman olacak
Sağlık hizmetinin artık sadece hastane ile sınırlı kalmadığını belirten Prof. Dr. Tahsin Engin, internet sayesinde artık her bireyin semptomlar ve tanılar hakkında araştırma yaparak kendilerini tedavi etme olanağına sahip olduğuna değindi. Prof. Dr. Engin, sağlık görevlilerinin bu yeni sisteme entegre bir şekilde, hastanın kendini tanıdığı ve uygun araştırmayı yaptığını varsayarak, hastanın sunmuş olduğu bilgileri inceleyeceğini ve bir danışman görevi göreceğini söyledi.
Tıp eğitimi için yol haritası
Gelecekte sağlık sektöründeki Ar-Ge ve inovasyon gelişmelerinin analizi sonucunda tıp fakültelerinin e-hastalar ile dolacağını ifade eden Engin, bu formattaki bir dünyaya hazırlanmak gerektiğini vurguladı. Engin, hazırlık kapsamında yol haritası için şu önerilerde bulundu: “Sağlık görevlilerinin ileri teknolojilere kolayca adapte olacak şekilde hazırlanmasına yönelinmelidir. Mevcut müfredat, hızla değişen tıp bilimine adapte olabilecek şekilde yeniden düzenlenmelidir. Eski tarz ders kitapları yerine dinamik bir öğrenme sistemi üzerinden müfredat oluşturulmalıdır. Yenilikçi teknoloji sayesinde tıp öğrencileri ve hâlihazırda hizmet veren sağlık personeli arasında bilgi akışını sağlayacak bir sistem kurularak bilgiler gerçek zamanlı olarak edinilmelidir.”
Katılımcılar tarafından ilgiyle takip edilen brifing sağlık sektörünün gelecekteki çalışmalarına bütüncül bir yaklaşım sergilemesi açısından çok değerli görüldü.