Sakarya Aile Hekimleri Derneği, 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla bir basın açıklaması yaptı.
Fazla mesai uygulamasına tepki gösteren aile hekimleri işte şu açıklamayı yaptı:
"Bugün 14 Mart, tüm sağlık çalışanlarının yılda 1 gün kutladıkları bu günü maalesef bu sene coşkuyla kutlayamıyoruz. Geçen senelerde bu günde içimizde duyduğumuz heyecanı, her geçen gün biraz daha kaybediyoruz.
Her yeni gelen gün, aile hekimliği sistemini, yani birinci basamağı ve koruyucu hekimliği maalesef ki biraz daha bitiriyor. Sistemdeki belirsizlikler ve geri gidişler sayesinde motivasyonumuz gitgide azalıyor. Tüm sağlık sisteminde şiddet gittikçe artıyor. Bunun en önemli sebebi ise maalesef siyasi söylemler doğrultusunda vatandaşımızın yanlış yönlendirilmesi sonucu bizden talep edilen usulsüz isteklerdir.
Sağlık sistemi hiçbir zaman siyasete alet edilmemelidir. Hastalarımızla sağlık çalışanları asla karşı karşıya bırakılmamalıdır. Sakarya’da yaşayan vatandaşlar ve sağlık çalışanları birçok ile göre daha şanslı. Çünkü yerel sağlık yöneticilerimizin anlayışları sayesinde ilimizde büyük bir uyum içinde çalışıyoruz. Karşılıklı görüş alışverişleri ile çıkan sorunları da çözme yoluna gidiyoruz. Yöneticilerimiz de, bizler de bu uyumu korumak adına gayretle işlerimize sarılıyoruz.
Fakat üzülerek görüyoruz ki Sağlık Bakanlığı ilimizde 4 yıldır ülkemizde 9 senedir yürütülmekte olan Aile Hekimliği sistemini gözden çıkarmış durumda. Bir ülkenin sağlık gösterge parametrelerinden en önemlisi anne-bebek ölüm hızıdır ki; aile hekimliği sistemine geçildiği tarihten itibaren çok ciddi oranda bu ölümler azalmıştır. Ülkemiz sağlık sıralamasında dünya listesinde bir sıçrama yapmıştır. Bu aile hekimliği hizmetleri sayesinde olmuştur. Çünkü aile hekimliği sistemiyle bizler vatandaşlarımızın ailesinden birer birey haline geldik.
Mevcut işleyişin yanında Sağlık Bakanlığı enine boyuna planlama yapmadan sisteme bazı angarya işler yüklemektedir. Asıl işimiz olan koruyucu hekimlik hizmetini aksatan bu işler, son yıllarda bizlerin meslekteki motivasyonumuzu bozmakta, pek çok meslektaşımız da bu yüzden istifa etmektedir. Bizlerden kaliteli hizmet bekleyen tüm vatandaşlara şunu gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz ki, bizim de asıl amacımız bu zaten... İşte tam da bu yüzdendir ki gereksiz ya da gücümüzü aşacak bu işleri kabul etmiyoruz. Kabul etmiyoruz, çünkü asıl yapmak zorunda olduğumuz birinci basamak hekimliğini layığı ile yapabilmeyi hedefliyoruz.
Her hekim işini en iyi şekilde yapmak ister. Bir uzman nasıl ki kendi branşında işini en iyi bir şekilde yapabilecekken acilde, kendi branşı dışında iş yapmamalı ise; bir acil doktoru nasıl ki gelip ASM'de ( aile sağlık merkezi) poliklinik yapmamalı ise; bir aile hekimi de acilde nöbet tutmamalı, çünkü ertesi gün gene ASM'de vermesi gereken sağlık hizmetini verimli olarak veremez diye düşünüyoruz.
Bize öyle bir meslek yada iş kolu söyleyin ki özlük hakları her gecen gün azalan, her yıl aldığı maaşı azalan bir meslek olsun. Son günlerde motivasyonumuzu düşüren yeni angaryalar, acil nöbetleri dışında keyfi uygulamalara da açık olan aile hekimliği sistemi bir kötü örneğini de Şırnak'ta gördük. Hastane acilinde görevli bir hekim arkadaşımız, tek doktor olduğu halde, kaymakam beyin eşi için eve çağrılmış, bunun mümkün olmadığı, acili hekimsiz bırakamayacağını, hastanın hastane aciline getirilerek gerekli tanı, tedavinin yapılması gerektiğini anlattığı halde açıkça tehdit edilmiş ve maalesef ki olay tehditle kalmamış, farklı baskılar neticesinde aile hekimliği sözleşmesi fesh edilmiştir. Yani başka hastaların canını kendi korkusuna feda etmemenin, hekimlik onurunun gerektirdiği gibi davranmanın cezasını işinden olarak ödemiştir. Bu durum kabul edilemez. Bir hekim kolay yetişmiyor, kolay da harcanmamalı.
Tüm haykırışlarımız daha güzel bir sağlık sistemi içindir. Gerektiğinde her hekim gibi her yerde çalışmaya hazırız. Ama herkes kendi işini, kendi yerinde, en verimli olduğu şekilde yapmalı diyoruz. Sağlık sisteminin sürekli değişen kurallarla değil, temeli olan, yarınlar düşünülerek getirilecek yeniliklerle yürüyeceğini de biliyoruz. Bu nedenle de, bu sene bu bayramı kutlayamıyoruz . Gene de; umuyoruz ki yapılan yanlışlar görülecek ve düzeltilecektir. Hep birlikte daha sağlıklı günlerde görüşmek üzere, sağlıcakla kalın. "