Sakarya Barosu'ndan 8 Mart Açıklaması
Sakarya Barosu Çocuk ve Kadın Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Leyla Ekmen Epözdemir, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yaparak, kadınların gününü kutladı.
Epözdemir, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcının, 8 Mart 1857 yılında Amerika'nın Newyork kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için gittikleri grevde, işverenler tarafından çıkarılan yangında 129 kadının yanarak can vermesi olduğunu söyledi.
Epözdemir, "Bu acı olaydan 118 yıl sonra 1975 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak tüm dünyada kutlanmaya başlandı. 2 yıl sonra da Birleşmiş Milletler bugünü Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü olarak kabul etti. Çünkü dünya barışının korunması ve sosyal gelişiminin, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması için kadınların eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak tanınmasıyla gerçekleşeceğine inanılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü kadınlar açısından çok daha farklı bir gün günümüzde. Kadın Haklarının kazanılmasında nerelerden başlandığını bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanması için özel bir gün. Yüzyıllardır süren mücadeleye rağmen dünyada kadınlar büyük sorunlar yaşamaktadır. Kadına yönelik ayrımcılık ve şiddete karşı maalesef toplumsal ve yargısal hoşgörü halen varlığını korumaktadır. Kadının fiziksel, ruhsal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine, acı çekmesine yol açan temel hak ve özgürlüklerini engelleyen ve onurunu zedeleyen şiddet tüm dünyada varlığını sürdürmektedir. Dünyada 1,5 milyar yoksulun yüzde 70'i kadındır. Dünyada 85 milyar kız çocuğu eğitimden yoksundur. 700 milyar kadın yeterli beslenme ve temiz su olanağından mahrumdur. Dünyada 3 kadından biri şiddet, 5 kadından biri de cinsel istismara uğramaktadır. Kadınlar toplumun gelişmesinde en az erkekler kadar emek verip işin yüzde 60'ını yapmasına rağmen toplumsal gelirin sadece yüzde 10'una, mal varlığının ise sadece yüzde 1'ine sahiptir" dedi.
Türk kadınlarının da aynı sorunları yaşadığına dikkat çeken Epözdemir, bu sorunların ancak kararlı bir mücadele ile çözülebileceğini kaydetti.
Epözdemir, kadınların erkeklerle eşit haklara sahip olma yolunda verdiği savaşın temsili başlangıcının, 8 Mart 1857 yılında Amerika'nın Newyork kentinde tekstil sektöründe çalışan yüzlerce kadının düşük ücretlerini, uzun çalışma saatlerini ve insanlık dışı çalışma koşullarını protesto etmek için gittikleri grevde, işverenler tarafından çıkarılan yangında 129 kadının yanarak can vermesi olduğunu söyledi.
Epözdemir, "Bu acı olaydan 118 yıl sonra 1975 yılında Birleşmiş Milletler kararıyla 8 Mart Dünya Kadınlar Günü olarak tüm dünyada kutlanmaya başlandı. 2 yıl sonra da Birleşmiş Milletler bugünü Kadın Hakları ve Uluslararası Barış Günü olarak kabul etti. Çünkü dünya barışının korunması ve sosyal gelişiminin, temel hak ve özgürlüklerin kullanılması için kadınların eşitlik ve kendilerini geliştirmelerine olanak tanınmasıyla gerçekleşeceğine inanılmaktadır. Dünya Kadınlar Günü kadınlar açısından çok daha farklı bir gün günümüzde. Kadın Haklarının kazanılmasında nerelerden başlandığını bugünlere nasıl gelindiğinin hatırlanması için özel bir gün. Yüzyıllardır süren mücadeleye rağmen dünyada kadınlar büyük sorunlar yaşamaktadır. Kadına yönelik ayrımcılık ve şiddete karşı maalesef toplumsal ve yargısal hoşgörü halen varlığını korumaktadır. Kadının fiziksel, ruhsal, cinsel ve ekonomik açıdan zarar görmesine, acı çekmesine yol açan temel hak ve özgürlüklerini engelleyen ve onurunu zedeleyen şiddet tüm dünyada varlığını sürdürmektedir. Dünyada 1,5 milyar yoksulun yüzde 70'i kadındır. Dünyada 85 milyar kız çocuğu eğitimden yoksundur. 700 milyar kadın yeterli beslenme ve temiz su olanağından mahrumdur. Dünyada 3 kadından biri şiddet, 5 kadından biri de cinsel istismara uğramaktadır. Kadınlar toplumun gelişmesinde en az erkekler kadar emek verip işin yüzde 60'ını yapmasına rağmen toplumsal gelirin sadece yüzde 10'una, mal varlığının ise sadece yüzde 1'ine sahiptir" dedi.
Türk kadınlarının da aynı sorunları yaşadığına dikkat çeken Epözdemir, bu sorunların ancak kararlı bir mücadele ile çözülebileceğini kaydetti.
16 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
41717d6171af1349f43ff827a192991f@