Sakarya Baro Başkanı Ali Rıza Acartürk, birkaç avukat eşinin başörtülü olması sebebiyle avukatları pansiyona almayan ve provokasyonla suçlayan Çanakkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir'e sert tepki gösterdi. Acartürk, Rektör Akdemir'in beyanlarını "Ne akla, ne iz'ana ve ne ne insafa sığır' ifadeleriyle değerlendirdi.
Acartürk, yaptığı yazılı açıklamada, baro üyesi bir grup avukatın Çanakkale'yi ve hususan şehitlikleri ziyaret amaçlı olarak 9 Mayıs 2008 tarihinde bir gezi düzenlediği belirtildi. Baro üyesi avukatlar, stajyer avukatlar, eşleri, arkadaşları ve çocuklardan müteşekkil bir grubun yaptıkları yolculuk sonrasında ilk gün gezi amaçlarına uygun olarak hareket ettikleri ve gece saat 23.00 sularında da dinlenmek için önceden rezervasyon yaptırdıkları pansiyona geldiklerinde üzücü hadise yaşandığını belirtti.
Acartürk, şu görüşlere yer verdi: "Basına yansıyan olayla ilgili olarak Baromuz mensubu avukatların, eşlerinin ve çocuklarının Çanakkale Üniversitesi'ne bağlı bir işletmenin daha önceden yapılan rezervasyona rağmen grupta bulunan başörtülü kişileri, ayrımcılık gözeterek insan haklarına ve yürürlükteki hukukumuza aykırı olarak başörtülü olmaları nedeni ile pansiyona kabul etmeyeceklerini bildirmeleri Baromuzca tasvip ve kabul edilebilecek bir davranış değildir. Sakarya Barosu olarak bu ayrımcılığın insan haklarına ve hukukumuza aykırı olduğu ve Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil ettiği kanaatindeyiz. Yaşanan üzücü hadisenin avukatlardan müteşekkil olan bir gruba karşı yapılmış olması ise daha da vahimdir. Zira bu ülkede vatandaşlara karşı hukuksuz talimatlarla hareket eden bir kamu kurumu bu hukuksuz talimatları hukuk adamlarına karşı dahi pervasızca serdedebilmektedir. Ülkemizde tüm bireylerin ve tüm kurumların Anayasa'ya, insan haklarına, yürürlükteki hukuka saygılı olması gerektiği ve keyfi uygulamalardan kaçınması gerektiği düşüncesindeyiz."
Acartürk, yaşanan üzücü hadiseden sonra Çanakkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Akdemir'in Çanakkale Olay gazetesine önceki gün yaptığı "Türbanın çözüm yeri üniversite değildir" başlığı ile verilen yazılı açıklamasını talihsiz bir açıklama olarak değerlendirdi. Baro mensubu bir grup avukatın Çanakkale'ye başörtüsü veya türbanla ilgili bir provokasyon yapmak için gittiklerini imâ eden beyanları için ise Acartürk, "Ne akla ne iz'an' a ne de insafa sığar. Söz konusu geziye katılan Baromuz avukatları homojen bir grup olmadığı gibi farklı farklı siyasi düşünceye, dünya görüşüne sahip hukukçu kişilerdir. Uğradıkları hukuksuzluğa karşı tepkilerini ortaya koymuşlardır. Olay, basına, yaşandığı şekilde yansımıştır." ifadelerini kullandı.
Avukatlara hukuk dersi vermenin kimsenin haddi olmadığının altını çizen Acartürk, "Anayasa, yürürlükteki hukuk ve evrensel hukuk normlarının uygulayıcıları olan avukatlar hak ve özgürlüklerin dayanaklarını, kısıtlamalarını ve uygulamalarının ne şekilde olacağını herhalde Sayın Rektörden öğrenecek değildirler. Kim tarafından, kime yapılırsa yapılsın her türlü ayrımcılık karşısında avukatları ve baroları bulacaktır. Yaşanan olayda Rektör'ün talimatlarının bir sonucu olarak ortaya çıktığı anlaşılan ayrımcılığı kınıyoruz." dedi.