Osmanlıların Anadolu’yu fethetmeleri sırasında Orhan Gazi’nin silah arkadaşı olan Konuralp, Sakarya’nın iki tarafındaki kaleleri zapt ettiği sırada Adapazarı’nın bulunduğu ormanlık yerde Türkmenler bir köy kurar.
Bugün ‘Orhan Camii’ diye anılan caminin yerinde de ‘Orhan Bey’ adına bir cami yapılır. Şehir bu caminin etrafından serpilip gelişir. Şehrin tam göbeğinde bulunan caminin yanından geçerken Ramazan’ın manevi iklimini hissetmemeniz mümkün değil. Avlusu olmayan camide Ramazan boyunca okunan Kur’an-ı Kerimler, ilahiler, dışarıya taşan teravih namazları şehirle adeta bütünleşir. Caminin akşam namazıyla yanan ışıkları sabah namazına kadar sönmez. Orhan Camii, bir buluşma yeridir. İftardan hemen sonra Ramazan ile ilgili en koyu sohbetler sahura kadar sürer.
284 yıllık gelenek
Orhan Camii’ne çok yakın tarihi Uzunçarşı’nın tam ortasında bulunan Orta Camii’de de 284 yıldır Ramazan boyunca değişmeyen bir gelenek yaşatılıyor. Yaklaşık 3 asırdır bu camide hatimle teravih namazı kılınıyor. Adapazarı’nın varlıklı ailelerinden hayırsever Devoğlu Mustafa Ağa, şehirde bulunan çarşıların tam ortasına 1730’larda, alt katı dükkân olmak üzere iki katlı ahşap bir esnaf camisi inşa ettirerek vakfeder. Bugün caminin çevresinde bulunan esnaflar, Orta Cami’de hatimle namaz kılma geleneğini yüzyıllardır sürdürüyor. Bu gelenekten yola çıkarak bugün Sakarya’da hatimle teravih namazı kıldıran cami sayısı 20’ye ulaştı.
Ramazan, Sakarya’da sokak ve parklara da taşıyor. Öyle ki Kentpark adeta Ramazan ayının açık hava sofrası haline geliyor. Eski traktör fabrikasının bugün park olan arazisinde her gün binlerce sofra kuruluyor. Evden kumanyasını alarak parka gelenler açık havada iftar yapıyor. Mahalle ve sokak iftarları da Sakarya’da son yıllarda hızla yaygınlaşıyor. Komşular pişirdikleri Ramazan iftariyeliklerini sokak ve mahalle iftarında bir araya getirerek kurdukları masalarda toplu halde iftar yapıyor, samimi sohbetler ediliyor.
5 asırlık cami
İlçelerde de Ramazan dolu dolu yaşanıyor. Tarihi dokusu hâlâ bozulmayan ve küçük bir Osmanlı kasabası olan Taraklı’da 5 asırlık Yunus Paşa Camii, Ramazan’ın yaşandığı yerlerden sadece biri. Taraklı’da ilginç bir Ramazan geleneği de Osmanlı’dan günümüze kadar sürdürülüyor. ‘Temcit’ adı verilen bu gelenekte Ramazan davulcuları sahura kaldırmadan önce, kadınları pilav yapmaya davet etmek için genç erkekler ferdi veya toplu olarak cami minaresinden ilahi okuyor ve bu ilahiler sık sık tekrarlanıyor. Bu tekrara da ‘temcit’ deniliyor. Temcide çıkmayan gençler büyümüş kabul edilmiyor, bu sebeple temcit grupları oluşturuluyor.
Kaynak: Zaman