Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (TÜMSİAD) 7.si düzenlenen Olağan Genel Kurul Toplantısı Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımları ile gerçekleşti.
TÜMSİAD Sakarya Subesinden 40 kişinin katıldığı Genel Kurul Toplantısı'na TÜMSİAD Şube Başkanı Ahmet Ölmez, Sube Baskan Yardımcıları Nihat Baltaoğlu, Oktay Topaloğlu, Serkan Kayınoğlu, isa Aydoğan, Naim Yener, Zekeriya Derman, Genel Sekreter Ferhat Ateş ve Şube yönetim kurulu üyeleri katıldı.
3 bin kişinin katılımları ile gerçekleşen Genel Kurul’da Yaşar Doğan 2. kez Genel Başkan seçildi. 29 Nisan Cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleşen kurulda açılış konuşmasını yapan ve Sayın Cumhurbaşkanına katılımlarından dolayı teşekkürlerini bildiren Doğan; “İş adamlarımızın ve özellikle KOBİ’lerin girişimci ruhlarını geliştirmek ve aynı zamanda büyük Türkiye idealimizde bize düşen sorumluluğu yerine getirmek amacıyla 12 yıldır çalışıyoruz. 2 yıl önce aldığım başkanlık görevini 2 yıl daha sürdürecek olmaktan da büyük bir gurur ve memnuniyet duyuyorum” dedi.
Genel Kural’a Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin yanı sıra İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da katıldı.
Yüksek ahlak sahibi genç işadamları kuşağı olarak ileri saflarda görev alabilme heyecanı ile TÜMSİAD’ı kurduklarını belirten Doğan,“Bizler iddia sahibi değil gayret sahibi olabilmek, gün olur Ensar görevi düşerse geri kalmamak; Âhilik geleneğini yaşatabilmek ve irfan sahibi işadamları kuşağı yetişmesinde pay sahibi olabilmek ve en önemlisi alan el değil veren el olmak için bu derneği kurduk” diye konuştu.
Gayri Milli Değil ‘Yerli ve Milli’
17 Nisan sabahının Türkiye için yeni bir dönem başlattığını ve 2023 vizyonu doğrultusunda faaliyetlerini sürdürdüklerini vurgulayan Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: ‘’Ülkemiz için üreten çalışan ve ekonomiye katma değer sağlayan ama her seferinde belli sermaye odakları tarafından oyunun dışında tutulmaya çalışılan ahlaklı ve dürüst işadamlarının sesi olmaya çalışıyoruz. En büyük gayelerimizden biri de gayri milli unsurların üretim ve ekonomimiz üzerindeki tüm vesayetçi politikalarının aksine ‘yerli ve milli’ kavramının peşinde koşmaya çalışan bireyler olabilmektir.’’