Adını Sakarya Nehri'nden alan ve Ankara dolaylarında yapılan Sakarya Meydan Muharebesi'nin kazanılmasının üzerinden tamı tamına 96 yıl geçti.
Sakarya Meydan Muharebesi, Yunan ordusu ile yapılan meydan savaşıdır. 23 Ağustos 1921’de başlayan Sakarya Savaşı 12 eylül 1921’de Yunan ordusunun tam bozgunu ile sona erdi.
Yeni Türkiye’nin kuruluş tarihinde bir dönüm noktası olması bakımından bu savaşın önemi çok büyüktür. Ondan tam bir yıl sonra (26-30 Ağustos 1922’de) yapılan Başkomutanlık Meydan Savaşı ile Büyük Zafer kazanılmış, düşman bütün bütün yurdumuzdan sürülerek Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli atılmıştır.
Sakarya Meydan Muharebesi bölgesi, Sakarya ırmağıyla bu akarsuya karışan Ankara çayı ye Ilıca dereleri arasında 100 km genişliğinde bir cephe hattını kapsıyordu.
Yirmi iki gün yirmi iki gece yüz kilometrelik bir hat üzerinde cereyan eden savaş sonunda 13 Eylül 1921 günü Yunan ordusunun Sakarya Nehrinin batısına atılması ile bitti. Bu savaşa tarihimizde subaylar savaşı da denir. Çünkü çok fazla sayıda subay şehit olmuş ve yaralanmıştı. Sakarya zaferinin kazanılması kurtuluş savaşının da dönüm noktasını oluşturur. Artık Yunan saldırısı kesinlikle durdurulmuş Yunanlılar savunmaya geçmek zorunda kalmışlardır.
Kurtuluş Savaşı'nın dönüm noktası sayılan Sakarya Meydan Muharebesi neticesinde 13 Eylül 1683 günü Viyana'da başlayan geri çekilme 238 sene sonra Sakarya'da durdurulmuş oldu. Subaylar savaşı olarak da bilinen Sakarya Savaşı'ndan sonra Mustafa Kemal’e mareşallik rütbesi ve Gazi ünvanı verildi.
Türk'ün tarihi Sakarya'da değişti
Türk milleti için bir ölüm kalım savaşı olan Sakarya Meydan Muharebesi; Kurtuluş Savaşı içinde kader tayin edici olmuştur. Bu savaştan önce Yunanlıların başlıca hedefi; Ankara yönünde ilerleyerek, Türk Ordusunu yok etmek ve Kurtuluş Savaşı’nın sembolü ve direniş merkezi haline gelen Ankara’yı ele geçirmekti. Böylece Türk azim ve direnme gücü yok edilmiş olacaktı. Mustafa Kemal Atatürk'ün emir ve komutasında, Türk ulusunun kanıyla yapılan ve dünya harp tarihine en uzun meydan muharebesi; Türk Kurtuluş Savaş’ı tarihine de subay muharebesi diye geçen Sakarya Destanı 21 gün 21 gece devam etmiş ve 13 Eylül günü Yunanlıların Sakarya Nehri’nin doğusunu tamamen terk etmesiyle son bulmuştur. 'Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır' Başkomutan Mustafa Kemal, Sakarya Meydan Muharebesi sırasında ülke savunmasını şu şekilde ifade etmiştir: "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O sathı bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaşın kanı ile ıslanmadıkça bırakılamaz. Onun için küçük, büyük her birlik bulunduğu mevziden atılabilir; fakat, küçük büyük her birlik durabildiği noktadan yeniden düşmana karşı cephe teşkil edip muharebeye devam eder. Yanındaki birliğin çekilmek zorunda kaldığını gören birlikler, ona uymaz; bulunduğu mevzide sonuna kadar durmaya ve direnmeye mecburdur."
Taarruz inisiyatifinin Türk Ordusu’na geçmesini sağlayan Sakarya Zaferi, TBMM hükümetine siyasi başarı kapılarını aralamış Türk milletinin özgürlüğünü ve vatanını kurtaracağı inancını da kuvvetlendirmiştir.
238 yıl süren geri çekilme sona erdi
Sakarya Savaşı sonunda; Türk Ordusu’nun 1683 yılındaki 2. Viyana Kuşatmasındaki yenilgisinden beri süregelen çekilmesi sona ermiştir. Bu savaş, Türk ordusu’nun son savunma savaşıdır. Düşman 10 Eylül’de karşı taarruzla Afyon-Kütahya hattına kadar atılmıştır. Savaş, Türk ordusunun üstün zaferiyle sonuçlanmıştır. Sakarya Savaşı, Ulusal Kurtuluş Savaşının son savunma savaşıdır. Düşmanın saldırı gücü tükenmiş, Türk topraklarını ele geçirme istek ve umudu yok olmuş, savunmaya geçmişlerdir. Bu savaşa Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü Paşalar katılmıştır. Subaylar savaşıdır. Mustafa Kemal’e mareşallik rütbesi ve Gazi ünvanı (19 Eylül 1921) verilmiştir. Sovyetler Birliği ile Kars, Fransızlarla Ankara Antlaşmaları imzalanmıştır. TBMM Anadolu’da kesin egemenlik sağlamıştır. TBMM’nin yaşama ve varolma mücadelesindeki en büyük başarısıdır.