Sakarya’da 1999 Marmara Depreminin 15. yıldönümü dolayısıyla düzenlenen panelde konuşan Prof. Dr. Naci Görür, 7.0 büyüklüğünde bir depremin, Hiroşima’ya atılan bombadan binlerce fazla güce sahip olduğunu söyledi.
Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi öncülüğünde Sakarya İl Temsilciliğinin katkılarıyla düzenlenen ‘Deprem Güvenli Kentleşme’ konulu paneli Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası (SATSO) Ali Coşkun Konferans salonunda gerçekleştirildi. Katılımın az olduğu görülen panele İstanbul Teknik Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümünden Prof. Dr. Naci Görür, Sakarya Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünden Yrd. Doç. Dr. İ. Hakkı Demir, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe ve AKUT Başkanı Nasuh Mahruki konuşmacı olarak katıldı.
Panel öncesinde Jeoloji Mühendisleri Odası adına konuşma yapan yönetim kurulu üyesi Yrd. Doç. Dr. Murat Yılmaz, Türkiye’de depremin milli güvenlik sorunu olarak da görülmesi gerektiğini belirterek, kentsel dönüşümün iyi uygulandığında asrın projesi olarak nitelendirilebileceğini söyledi.
Panelde konuşan Prof. Dr. Naci Görür, “7.0 büyüklüğünde bir deprem, hiroşimaya atılan bombadan binlerce fazla güce sahip. Dolayısıyla deprem durdurulamaz, engellenemez ve yavaşlatılamaz. Biz ne yapabiliriz, depremin zararını azaltacak şekilde şehirlerimizi, evlerimizi yapabiliriz. Örnek mi istiyorsunuz işte Japonya, bizden çok daha sık, çok daya büyük depremler oluyor ve hepimiz duyuyoruz. 5 kişi ölüyor 6 kişi yaralanıyor. Bizde 500-600 kişi ölüyor. Neden, binalarımızı yasalara göre doğru şekilde planlamıyoruz. İnşaat malzemesini ona göre kullanmıyoruz. Uygulamayı ona göre yapmıyoruz, ruhsatlandırmayı ona göre yapmıyoruz, denetlemeyi ona göre yapmıyoruz. Bu kadar yanlışı yaparsanız, depremde kaçınılmaz olarak üzülürsünüz” dedi.
Depreme nasıl hazırlanması gerektiği konusunda konuşan Görür, “Neden güvenli değil bizim kentlerimiz aslında bunları hepimiz biliyoruz. Öyle bir topluluğuz ki yanlışlıkları bildiğimiz halde o yanlışları yapmaya devam ediyoruz. Anadolu boşalıyor, biz inadına yatırımları çılgın projeler adı altında Marmara bölgesine yapıyoruz. Yatırımın yapıldığı bölge dünyanın en tehlikeli deprem bölgesi. Bu kentte yaşayanlar bunu daha iyi biliyor. 20 bin insanınızın daha kemikleri çürümedi. Tabi nüfusumuzda artıyor, şehirlerimizde plan olduğunu söyleyen ortaya çıksın. Plan diye bir şey yok” diye konuştu.
Panel diğer konuşmacıların da sıra sıra yaptığı konuşmalar ile devam etti.