Depremle ilgili açıklamalarda bulunmak için Sakarya’ya gelen İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Cemal Gökçe yaptığı açıklamada, "Bilim insanları yaklaşık olarak 30 yıl içerisinde yüzde 63 oranında bu bölgede bir deprem daha bekliyor" dedi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası, 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin 19. yıl dönümünde depremden etkilenen Bursa, Balıkesir, Çanakkale, Kocaeli, İstanbul, Sakarya ve Tekirdağ şubeleriyle bir araya gelerek “Depreme Hazır mıyız?” isimli basın toplantısı düzenledi. Toplantıya İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Genel Başkanı Cemal Gökçe, İnşaat Mühendisleri Odası Sakarya Şube Başkanı Hüsnü Gürpınar, Sakarya Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Sezai Matur, Sakarya Gazeteciler Birliği Başkanı Zeki Aydıntepe ve basın mensupları katıldı. İMO Başkanı Gökçe toplantıda deprem konusunda birçok konuya değindi.
"Deprem her zaman var"
Depremin her zaman olduğunu söyleyen İMO Başkanı Cemal Gökçe, "Biz meslek insanları olarak ülkemizin bir deprem ülkesi olduğunu biliyoruz. Ama üzülerek ifade etmem gerekir ki; 100 yıllık Cumhuriyet Dönemi içerisinde yaklaşık olarak 110 bin insanımızı toprağa gömmemize rağmen, 700 bin mertebesinde de yapı stokumuzu yerle bir etmemize rağmen ne yazık ki 17 Ağustos 1999 depremini yaşadığımız zaman 'eyvah altımız delikmiş' dedik. İşte bu nedenle dedik ki; mademki yerin altı delik, o zaman depremi öğrenelim 17 Ağustos 1999 tarihi de bir milat olsun. Yapı stoku ile ilgilidir deprem konusu, yoksa depremin kendisi son derece normaldir. Deprem, dünyanın ve bugün üzerinde yaşamış olduğumuz yeryüzünün oluşumunun temel nedenlerinden birisi. Deprem her zaman var. Bu nedenle bilim ve bilgi çerçevesinde yapılacak olan kentleşme planlarını dikkate alarak eğer yapı stokunuzu oluşturursanız siz; doğa, doğal olan olaylardan da zarar görmezsiniz. Dolayısıyla sorun depremin, yağmurun, heyelanın kendisinde değil sorun insanın kendisinde" dedi.
"Bölgede bir deprem daha bekliyor"
Bilim insanlarının bölgede hala bir deprem beklediğini de söyleyen Gökçe, "Bingöl’ün Karlıova ilçesinden başlayan Kuzey Anadolu fay hattı, Marmara Denizi’ni yarıyor ve oradan Yunanistan’a geçiyor. Bu fay son derece önemli bir faydır, sürekli olarak deprem üretmiştir. 1966 Varto depremi, 1990 Erzincan depremi, 17 Ağustos 1999 depremi ve İstanbul depremleri de Kuzey Anadolu fayı üzerinde olmuştur. Bilmek gerekir ki bu fay üzerinde bir deprem olmuşsa o deprem geriye ve ileriye doğru mutlaka yürür. 250 yıllık periyotlarda deprem olmasını bir kez daha yerel ve merkezi yöneticilerimizin önüne bilim, bilgi insanları ve İnşaat Mühendisleri Odası koydu. Bu yanıyla yakın bir gelecekte 1 ay sonra da 10 yıl sonra da 20 yıl sonra da, bilim insanları yaklaşık olarak 30 yıl içerisinde artı eksi yüzde 63 oranında bu bölgede bir deprem daha bekliyor" diye konuştu.
"İstanbul'da olması beklenen depremden 15 il etkilenecek"
Olası depremin etkilerinden bahseden Gökçe, "Nasıl 17 Ağustos depreminden İstanbul, Eskişehir, Zonguldak ve yaklaşık olarak 15 ilimiz etkilendiyse İstanbul’da olması beklenen depremden de bu bölge yeniden etkilenecektir. İstanbul depremi 7 ve üzeri büyüklükte bir deprem ortaya çıkaracaktır. Sesimizi çok yükseltmemiz lazım. Eğer sesimizi yükseltmezsek yaşanması beklenen deprem bizlere çok pahalıya mal olacaktır, 17 Ağustos’u aratacak. Bir af çıkartıldı. Bu çıkarılan afa benim içim yanıyor ayıptır, yazıktır. Sayın Bakan diyor ki; deprem yapılarının deprem güvenlikleri mal, mülk sahiplerinin kendi beyanına bırakıldı. Bu kabul edilebilecek bir şey değil. Bu da yetmedi Sayın Bakana neden mühendis ve mimarları dışladıkları soruldu. Sayın Bakan ise, ‘2-3 bin lira mühendislere vermemek için’ şeklinde cevap verdi. Eğer mühendis ve mimarları siz para ile 2-3 bin lira ile değerlendiriyorsanız vicdanınız kararmış demektir. Bu söylem ile mühendislere karşı suç işlemiştir. Mühendislerin böyle yerlerde süründürülerek yok sayılması ve üniversitelerinde buna karşı susmuş olması acı bir durum" şeklinde konuştu.