Sakarya'da Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında açılan davada, aralarında firariler FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve Adil Öksüz'ün de bulunduğu 86'sı tutuklu 224 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıkların avukatları ve yakınları ile tanıklar katıldı.
Tanıkların dinlendiği duruşmada, uzman çavuş B.Y, Sakarya Kışlası'nda 15 Temmuz gecesi nöbetçi olduğunu, nizamiyeden hızla aracın çıktığını gördüğünü ve orada görevli askere kimin çıktığını sorduğunda araçta Başçavuş Levent Yıldız'ın olduğunu öğrendiğini söyledi.
Kendisini arayarak, "'Komutanım daha önceki personel silah ve mühimmat alarak çıktı, siz de aldınız mı?' diye sordum. o da, 'Alarm verildi tatbikat var, mühimmata gerek yok.' dedi. Benim bildiğim ve gördüğüm bunlardan ibarettir." dedi.
Tanıklardan S.I. ise Sakarya Valiliği yakınlarında oturduğunu ve Valiliğe giden bulvarda saat 22.00 sıralarında hareketlilik olduğunu ifade etti.
Evinin balkonundan olup bitenleri anlamaya çalıştığını dile getiren S.I, şunları söyledi:
"Polis arabasından insanların dışarıya çıkması yönünde anonslar yapılıyordu. Valilik etrafında insanlar toplanmaya başladı. Site sakinleri gibi ben de dışarıya çıktım birkaç el silah sesi duyunca eve tekrar çıktım. Televizyonu açtığımda TRT'de sıkı yönetim bildirisi okunuyordu. Hemen balkona çıktım. 4 silahlı asker siteden içeriye girmişti. Benim balkonda olduğumu fark edince, kırıcı olmadan 'Lütfen kapıyı açın.' dediler. 'İhtilal yapılsaydı bu kadar nazik olmazlardı.' dedim ve kapıyı açtım. Benim dairenin karşısı boştu onları oraya aldım. Bana, 'Allah rızası için bizi sivillerden koruyun ve üniformalı polislere teslim eder misiniz?' dediler. Askerler korkmuştu ve dizleri titriyordu. Ne olduğunu sordum. 'Bize tatbikat var, daha sonra Valiliğe saldırı olduğunu söylediler. Bizi kandırdılar. Söylemlerle karşılaştıklarımız farklı çıktı.' dediler. İçecek isteyip istemediklerini sordum ama şuurları yerinde değildi. Daha sonra kavşakta bulunan polisleri çağırdım gelip aldılar ve silahlarını teslim ettiler. Arabada askerlerden birisi sigara yaktı. Siviller bunları görünce oraya birikti ve camı yumrukladı, askerleri indirmek istediler. Polisleri arka çıkıştan çıkardım ve gittiler."
- Kendisine verilen emre uymamış
Tanıklardan Çark Kışlası'nda görevli Tabip Yarbay S.Ö. de birlikte her perşembe yaptıkları olağan toplantının 15 Temmuz Cuma gününe alındığını ve bunun nedenini bilmediğini belirtti.
Toplantıda, 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun'un görevi yeni aldığı için prensiplerinden bahsettiğini ve birliklerin emniyet tedbirleri ve gerekli emniyet tedbirlerinin alınmasıyla ilgili tavsiyelerini anlattığını aktaran S.Ö, "Birliklerin birbirini destekleme yetenekleri, mühimmatın yeterli olup olmadığını sordu. Yarbay Ali Güler ve Binbaşı Murat Çakmaklı bu konuda neden hassasiyet gösterdiğini, bunlarla ilgili herhangi bir sıkıntının olmadığını söylediler." ifadelerini kullandı.
15 Temmuz akşamı askeri gazinoda misafirlerini ağırladığını ve kendisine 20.30 civarı mesaj geldiğini aktaran S.Ö, mesajda alarm verildiğini ve tatbikat yapılacağını acilen görev yerlerine gelinmesi gerektiğinin yazdığını anlattı.
S.Ö, şöyle devam etti:
"Eve gidip üzerimi giydim ve aşağı indim. Silahlıktan herkesin silah aldığını gördüm. Önce bana terör saldırısı olabileceği söylendi sonra da sıkı yönetim ilan edildiği ve silahlı kuvvetlerin yönetime el koyduğu bildirisi okundu. Emniyetin de bizimle hareket edeceğini, emre uymayanların sabah kurulacak sıkı yönetim mahkemelerinde yargılanıp idam edileceğini söylediler. 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, personele 'araçlara binin' emrini verdi ve nizamiyeden çıktılar. Bizim birliğe Sakarya Kışlası'ndan arkadaşlar gelmişti. Bu işin kanunsuz olduğunu söyledim. Kurmay Albay Uğur Coşkun, ambulanslarla personelin arkasından gelmemizi söyledi. Kendisine 'Hayır' dedim. Valilikte ve her yerde 112 istasyonlarının olduğunu ve yapılan işin kanunsuz olduğunu ve kışladan çıkmayacağımızı, emre i̇taat etmeyeceği̇mi̇zi̇ söyledim. Daha sonra yanımdaki arkadaşlarla haber dairesine gittik. Orada gelen emrin metnini inceledik. Emir kriptosuzdu ve Genelkurmay Başkanının imzasının olmadığını, emirde bir tuğgeneral ve albayın imzasının bulunduğunu gördüm. Sonra Çark Kışlası'nı terk etmeyenlere durumun sıkıntılı olduğunu ve emir alınmayacağı şeklinde uyarılarda bulunduk. Sonra silahımı odama kilitledim."
Sanık avukatlarının sorularını cevaplayan S.Ö, Uğur Coşkun'un direktifleri okuduğunu ve o gece TSK'nın yönetime el koyduğunu bu sanıktan duyduğunu ifade etti.
S.Ö. ayrıca, oradaki personelin araçlarına binip gitmeden bildirinin altında Genelkurmay Başkanının imzasının olmadığını bilmeleri halinde araçlara personelin asla binmeyeceğini tahmin ettiğini aktardı.
S.Ö'ye sorulan "Askerlerin tüm emirlerini yerine getirse yaklaşan vatandaşlara ateş etse de Uğur Coşkun ve Ahmet Üzer'in tüm emirleri yerine getirilse bütün askerler her yeri ele geçirse darbenin Sakarya ayağı başarılı olur muydu? Vatandaşların yanı sıra kendisi gibi askerlerin ve ordu içindeki Atatürkçü askerlerin silahlarını ateşlememesi darbeyi önlemiş midir?" sorusuna ise "Onlar da etkili olmuş olabilir. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bir kısım personelin kendiliğinden polise sığındığını ve direnmediğini duydum ancak görmedim. Sakarya ayağındaki kalkışmanın başarısız olmasında bunlar elbette katkı sağlamıştır." diye konuştu.
Diğer tanıklar S.Ç, M.Y.T, Z.G, Ş.U, T.D, K.A, H.Y ve S.A'yı da dinleyen mahkeme heyeti, başka tanıkların dinlenmesi için duruşmayı yarına erteledi.
Öte yandan, AK Parti eski Sakarya Milletvekili Ali İnci de duruşmayı izledi.
- İddianame
Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, darbe girişimi sırasında Sakarya Valiliğinin işgaline ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen ve örgütün sözde "hava kuvvetleri imamı" firari Adil Öksüz, meslekten ihraç edilen askerler 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun, Kurmay Albay Bahri Gürhan, eski Sakarya İl Jandarma Komutan Vekili Yarbay İlhan Aysan, Albay Ahmet Üzer, Yüzbaşı Yavuz Soyer, Binbaşı Ali Şahin, Üsteğmen Kayhan Demir, Yarbay İsmail Öcal ile 171 asker ve 2 sivil şüpheli hakkında, TCK'nın "anayasayı ihlal" suçunu düzenleyen 309, "kasten öldürme" suçunu düzenleyen 81. ve 35. maddeleri uyarınca birer kez ağırlaştırılmış müebbet ile 185 yıl altışar aydan 319'ar yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Subay, astsubay, erbaş ve erlerden oluşan 41 şüpheli hakkında da çeşitli suçlardan hapis cezaları talep edilen iddianamede, 50 şüpheli hakkında ise "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçlarından kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
Eski Sakarya Valisi Hüseyin Avni Coş'un müşteki olarak yer aldığı iddianamede, Valiliğin işgali sırasında yaralanan 19 vatandaş da mağdur olarak yer alıyor.