Sakarya'da yaklaşık 15 yıldır çalışmalarını yürüten elektrik elektronik mühendisi Emre Sait ve Çiğdem Adatepe çifti, M-60, M-48, M-52 tankları ile Poyraz Mühimmat Aracı, Fırtına ve panter obüslerine yedek parça üretmenin yanı sıra denizaltı sistemleri üzerinde yürüttüğü çalışmalarla da dikkati çekiyor.
Silah sistemlerine ait yedek parçaların yurt dışından tedarik edildiğini ve Türkiye'ye çok yüksek fiyatlara mal olduğunu gören Adatepe çifti, bu alanda yaptıkları araştırmalar neticesinde Adapazarı'nda kurdukları mühendislik şirketi bünyesinde kısa sürede çalışmalarının meyvelerini almaya başladı.
Yurt dışından yaşlaşık 7 bin 600 euroya tedarik edilen yangın söndürme sistemine veri aktaran kabloyu savunma sanayiye bin 500 liraya mal etmeyi başaran mühendis çift, zırhlı araçlara ait kontrol kutuları, sensörler, siviçler, röleler ve bu sistemi tamamlayabilecek kablolar üretmelerinin yanı sıra 300-500 metre derinlikte arıza yapan denizaltının su yüzeyine çıkarma sistemi projelerini 2018'de tamamlamayı hedefliyor.
- "Hedefimiz savunma sanayini daha ileriye götürmek"
ATP Mühendislik firmasının sahibi Emre Sait Adatepe, yaptığı açıklamada, savunma sanayi ile ilgili 15-20 yıllık geçmişleri olduğunu söyledi.
Adatepe, yazılı ve görsel medyadan okuduğu haberlerde silah sistemlerindeki yedek parçaların yurt dışından çok yüksek fiyatlarla tedarik edildiğini fark ettiğini, "Biz bunu yerli ve milli imkanlarla yapabilir miyiz?" düşüncesiyle başladıkları çalışmaların giderek büyüdüğünü ve savunma sanayiye milli imkanlarla üretilmiş binlerce parça tedarik ettiklerini anlattı.
Projelerinde inovasyon yaparak ürünleri daha kaliteli aşamaya getirdiklerini ifade eden Adatepe, "Bundan sonraki hedefimiz, kendimizi ispatlamış olduğumuz bu ürünlerle ilgili olarak daha da büyümek, daha da gelişmek, sahip olduğumuz bilgi ve becerilerle savunma sanayini daha da ileriye götürmek." dedi.
Özellikle savunma sanayi envanterinde bulunan M-60, M-48, M-52 tankları ile milli imkanlarla yapılan Poyraz Mühimmat Araçları, Fırtına ve Panter obüslerine ait yedek parçaları ürettiklerini aktaran Adatepe, genellikle zırhlı araçlara ait kontrol kutuları, sensör, siviç, röle ve bu sistemi tamamlayabilecek kablolar ürettiklerini bildirdi.
- Denizaltı projesinde hedef 2018
Her seferinde farklı ürünlerin imalatını yaptıklarını, Poyraz Mühimmat Aracı'na ait hemen hemen bütün kontrol kutuları, kablo ve bunlarla ilgili yakıt pompalama sistemlerini yaptıklarını anlatan Adatepe, şunları kaydetti:
"Daha önceden silah sistemlerine ait yurt dışından tedarik edilip sürekli arıza yapan sistemlerde daha çok inovasyon yaparak sistemin daha kullanılabilir hale getirilmesini sağlıyoruz. İnovasyon yapıyoruz, bu geliştirmelerle milli savunma sanayiye olan güveni pekiştirmekteyiz. Bu sektörün daha da ileriye gidebileceği kanaatindeyiz. Tamamen yerli mühendisler, teknisyenler ve imalatçı zincirleriyle yerli ve milli sermayeyle yapılması bizim için en büyük övünç kaynağıdır."
Denizaltı ile ilgili projeleri olduğunu ve bunu geliştirip savunma sanayi alanındaki dışa bağımlılığı minimum seviyeye indirmeyi hedeflediklerini kaydeden Adatepe, çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:
"Denizaltı projesi, 300-500 metre derinde karşılaştığı arıza esnasında denizaltını su yüzeyine çıkarma sistemidir. Projemizin yüzde 50'si bitmiş durumda. Hedefimiz Haziran 2018'e kadar projeyi bitirip, savunma sanayinin hizmetine sunmak. Diğer arkadaşlarla ve firmalarla iş birliği yaparak denizaltının tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilmesi amacındayız. 'Önce milli savunma' diyoruz. Denizaltını fırlatmaya yarayan özel kablolar Almanya'dan geliyor. Her bir sistem yaklaşık 20-30 bin euro arasındayken, biz bunları 3-5 bin euro arasında uygun fiyata teslim ettik. Firma olarak bunların imalatını yapmakta kararlıyız.
Panter ve Fırtına obüslerinde kullanılan manyetik algılayıcılar tamamen yerli imkanlarla yapılmış olup, bu ürünler, yurt dışı maliyetinin hemen hemen onda biri kadardır. Yerli ve milli imkanlarla ilk kez yapılan ürünler daha da pahalı olacak gibi görünmesine rağmen yurt dışı fiyatlarıyla mukayese ettiğimizde arada çok ciddi farklar var. Yerli ürünlerin katma değeri de çok oluyor. Çünkü burada yerli işçi çalışıyor, daha çok insana iş kapısı oluyor. Buradaki tek amacımız yerli ve milli imkanlarla daha önce yurt dışından alınan bu ve benzeri ürünlerin yurt içinde tedariğinin yapılarak, istihdamın artırılması."
Adatepe ayrıca kendileri gibi müteşebbis mühendislere savunma sanayi alanında çalışmaları önerisinde bulundu.
- "İnovasyon çalışmalarımızı artırmayı düşünüyoruz"
Elektrik Elektronik Mühendisi Çiğdem Adatepe ise savunma sanayi ile 2000'li yıllara uğraşmaya başladıklarını ve 2007'de ATP Savunma olarak hizmet vermeye başladıklarını kaydetti.
Birçok projede yer aldıklarını, bu yıl i̇ti̇barıyla Sakarya Üniversitesindeki Teknokent bünyesine katılmak için çalışma yürüttüklerini belirten Adatepe, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmaları, Milli Savunma Bakanlığımız ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın da desteğiyle hızlandırarak daha fazla projede yer alarak, inovasyon çalışmalarımızı artırmayı düşünüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor."
![<font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><strong><br />- Denizaltı projesinde hedef 2018 </strong><br /><br />Her seferinde farklı ürünlerin imalatını yaptıklarını, Poyraz Mühimmat Aracı'na ait hemen hemen bütün kontrol kutuları, kablo ve bunlarla ilgili yakıt pompalama sistemlerini yaptıklarını anlatan Adatepe, şunları kaydetti:<br /><br />"Daha önceden silah sistemlerine ait yurt dışından tedarik edilip sürekli arıza yapan sistemlerde daha çok inovasyon yaparak sistemin daha kullanılabilir hale getirilmesini sağlıyoruz. İnovasyon yapıyoruz, bu geliştirmelerle milli savunma sanayiye olan güveni pekiştirmekteyiz. Bu sektörün daha da ileriye gidebileceği kanaatindeyiz. Tamamen yerli mühendisler, teknisyenler ve imalatçı zincirleriyle yerli ve milli sermayeyle yapılması bizim için en büyük övünç kaynağıdır."<br /><br />Denizaltı ile ilgili projeleri olduğunu ve bunu geliştirip savunma sanayi alanındaki dışa bağımlılığı minimum seviyeye indirmeyi hedeflediklerini kaydeden Adatepe, çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:<br /><br />"Denizaltı projesi, 300-500 metre derinde karşılaştığı arıza esnasında denizaltını su yüzeyine çıkarma sistemidir. Projemizin yüzde 50'si bitmiş durumda. Hedefimiz Haziran 2018'e kadar projeyi bitirip, savunma sanayinin hizmetine sunmak. Diğer arkadaşlarla ve firmalarla iş birliği yaparak denizaltının tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilmesi amacındayız. 'Önce milli savunma' diyoruz. Denizaltını fırlatmaya yarayan özel kablolar Almanya'dan geliyor. Her bir sistem yaklaşık 20-30 bin euro arasındayken, biz bunları 3-5 bin </font><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2"><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">euro</font> arasında uygun fiyata teslim ettik. Firma olarak bunların imalatını yapmakta kararlıyız.<br /><br />Panter ve Fırtına obüslerinde kullanılan manyetik algılayıcılar tamamen yerli imkanlarla yapılmış olup, bu ürünler, yurt dışı maliyetinin hemen hemen onda biri kadardır. Yerli ve milli imkanlarla ilk kez yapılan ürünler daha da pahalı olacak gibi görünmesine rağmen yurt dışı fiyatlarıyla mukayese ettiğimizde arada çok ciddi farklar var. Yerli ürünlerin katma değeri de çok oluyor. Çünkü burada yerli işçi çalışıyor, daha çok insana iş kapısı oluyor. Buradaki tek amacımız yerli ve milli imkanlarla daha önce yurt dışından alınan bu ve benzeri ürünlerin yurt içinde tedariğinin yapılarak, istihdamın artırılması."<br /><br />Adatepe ayrıca kendileri gibi müteşebbis mühendislere savunma sanayi alanında çalışmaları önerisinde bulundu.<br /><strong><br />- "İnovasyon çalışmalarımızı artırmayı düşünüyoruz"</strong><br /><br />Elektrik Elektronik Mühendisi Çiğdem Adatepe ise savunma sanayi ile 2000'li yıllara uğraşmaya başladıklarını ve 2007'de ATP Savunma olarak hizmet vermeye başladıklarını kaydetti.<br /><br />Birçok projede yer aldıklarını, bu yıl i̇ti̇barıyla Sakarya Üniversitesindeki Teknokent bünyesine katılmak için çalışma yürüttüklerini belirten Adatepe, konuşmasını şöyle sürdürdü:<br /><br />"Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmaları, Milli Savunma Bakanlığımız ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın da desteğiyle hızlandırarak daha fazla projede yer alarak, inovasyon çalışmalarımızı artırmayı düşünüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor."</font>](/_next/image?url=https%3A%2F%2Fsrcdn.sakaryarehberim.net%2Fpictures%2Fhaber_detay%2Fresim186411.jpg&w=3840&q=75 "<font face=\"arial,helvetica,sans-serif\" size=\"2\"><strong><br />- Denizaltı projesinde hedef 2018 </strong><br /><br />Her seferinde farklı ürünlerin imalatını yaptıklarını, Poyraz Mühimmat Aracı'na ait hemen hemen bütün kontrol kutuları, kablo ve bunlarla ilgili yakıt pompalama sistemlerini yaptıklarını anlatan Adatepe, şunları kaydetti:<br /><br />"Daha önceden silah sistemlerine ait yurt dışından tedarik edilip sürekli arıza yapan sistemlerde daha çok inovasyon yaparak sistemin daha kullanılabilir hale getirilmesini sağlıyoruz. İnovasyon yapıyoruz, bu geliştirmelerle milli savunma sanayiye olan güveni pekiştirmekteyiz. Bu sektörün daha da ileriye gidebileceği kanaatindeyiz. Tamamen yerli mühendisler, teknisyenler ve imalatçı zincirleriyle yerli ve milli sermayeyle yapılması bizim için en büyük övünç kaynağıdır."<br /><br />Denizaltı ile ilgili projeleri olduğunu ve bunu geliştirip savunma sanayi alanındaki dışa bağımlılığı minimum seviyeye indirmeyi hedeflediklerini kaydeden Adatepe, çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi:<br /><br />"Denizaltı projesi, 300-500 metre derinde karşılaştığı arıza esnasında denizaltını su yüzeyine çıkarma sistemidir. Projemizin yüzde 50'si bitmiş durumda. Hedefimiz Haziran 2018'e kadar projeyi bitirip, savunma sanayinin hizmetine sunmak. Diğer arkadaşlarla ve firmalarla iş birliği yaparak denizaltının tamamen yerli ve milli imkanlarla üretilmesi amacındayız. 'Önce milli savunma' diyoruz. Denizaltını fırlatmaya yarayan özel kablolar Almanya'dan geliyor. Her bir sistem yaklaşık 20-30 bin euro arasındayken, biz bunları 3-5 bin </font><font face=\"arial,helvetica,sans-serif\" size=\"2\"><font face=\"arial,helvetica,sans-serif\" size=\"2\">euro</font> arasında uygun fiyata teslim ettik. Firma olarak bunların imalatını yapmakta kararlıyız.<br /><br />Panter ve Fırtına obüslerinde kullanılan manyetik algılayıcılar tamamen yerli imkanlarla yapılmış olup, bu ürünler, yurt dışı maliyetinin hemen hemen onda biri kadardır. Yerli ve milli imkanlarla ilk kez yapılan ürünler daha da pahalı olacak gibi görünmesine rağmen yurt dışı fiyatlarıyla mukayese ettiğimizde arada çok ciddi farklar var. Yerli ürünlerin katma değeri de çok oluyor. Çünkü burada yerli işçi çalışıyor, daha çok insana iş kapısı oluyor. Buradaki tek amacımız yerli ve milli imkanlarla daha önce yurt dışından alınan bu ve benzeri ürünlerin yurt içinde tedariğinin yapılarak, istihdamın artırılması."<br /><br />Adatepe ayrıca kendileri gibi müteşebbis mühendislere savunma sanayi alanında çalışmaları önerisinde bulundu.<br /><strong><br />- "İnovasyon çalışmalarımızı artırmayı düşünüyoruz"</strong><br /><br />Elektrik Elektronik Mühendisi Çiğdem Adatepe ise savunma sanayi ile 2000'li yıllara uğraşmaya başladıklarını ve 2007'de ATP Savunma olarak hizmet vermeye başladıklarını kaydetti.<br /><br />Birçok projede yer aldıklarını, bu yıl i̇ti̇barıyla Sakarya Üniversitesindeki Teknokent bünyesine katılmak için çalışma yürüttüklerini belirten Adatepe, konuşmasını şöyle sürdürdü:<br /><br />"Bugüne kadar yürüttüğümüz çalışmaları, Milli Savunma Bakanlığımız ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızın da desteğiyle hızlandırarak daha fazla projede yer alarak, inovasyon çalışmalarımızı artırmayı düşünüyoruz. Bu konudaki çalışmalarımız hızlı bir şekilde devam ediyor."</font>")
Ağaç ve Yan Sanayi