Kocaeli'de boşanma aşamasında olan Sakaryalı vaize eşini kahvenin acı olması sebebiyle çıkan tartışmada boğarak öldüren müezzin Zülküf Güneş hakkında verilen mütalaada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.
Olay, 5 Eylül 2020 tarihinde sabah saatlerinde Kocaeli’nin İzmit ilçesi 28 Haziran Mahallesi’nde bulunan bir sitede meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, İzmit ilçesinde bir camide müezzin olarak görev yapan Zülküf Güneş ve boşanmak üzere olduğu eşi Özlem Güneş arasında gece saatlerinde yaptığı kahvenin acı olması sebebiyle tartışma çıktı. Kavgaya dönüşen olayda Zülküf Güneş, eşi Özlem Güneş'i boğarak öldürdü. Yaşanan olaydan sonra Zülküf Güneş, sabah saatlerinde polis ekiplerini arayarak eşini öldürdüğünü itiraf etti. Olayın ardından gözaltına alınan Zülküf Güneş, çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine sevk edildi. Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına başlanılan Güneş hakkında hazırlanan iddianamede, Zülküf Güneş'in haksız tahrik veya meşru müdafaa hükümlerinden faydalanmak amacıyla kendi boynunu kestiği yer aldı.
"Özlem'in boğazını sıktı"
"Eşini kasten öldürme" suçundan hakkında dava açılan Zülküf Güneş'in Kocaeli 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya taraf avukatları ve tanıklar katılırken sanık Zülküf Güneş, duruşmaya SEGBİS ile katıldı. Anlaşmalı boşanma aşamasında Güneş çiftinin avukatı olan ve tanık olarak dinlenen Esra Karataş, "Güneş çifti bana anlaşmalı boşanma konusunda geldiler. Ancak aralarında tartışma çıktı ve Zülküf, Özlem'in boğazını sıkarak boğmaya çalıştı. Onu polisi aramakla tehdit ederek dışarıya çıkarttık. Bir süre sonra Özlem'de gitti. Ancak Zülküf asansörde saklanmış, Özlem gelince onu yine darp etmiş" dedi.
"Eşimin psikoljok sorunları vardı"
Avukatın anlattıklarının doğru olmadığını söyleyen Zülküf Güneş, "Ben hiçbir şekilde boşanmak için gittiğim gün Özlem'i boğmaya çalışmadım, bunu kabul etmiyorum. Bizim Özlem'le 11 yıllık mutlu bir evliliğimiz vardı. Ancak benden habersiz İzmit'e tayin istedi bu da aramızda ufak tartışmaların olmasına sebep oldu. 2019 yılında hacdan dönüşünde aramızda soğukluk oluştu. Kavga çıkarmak için var gücüyle çalışıyordu. Eşim ilçe vaiziydi. Aynı kurumdan birisiyle mesajlaştığını gördüm. Oğlumda bir erkekle saçı açık bir şekilde görüntülü konuştuğunu gördüğünü söyledi. Son bir yıl aramız pek iyi değildi. Eşimin psikolojik sorunları vardı ve psikolojik ilaçlar içiyordu. Eşim bana boşanmak istediğini söyledi. Anlaşmalı boşanma sürecimizde eşim boğazıma sarılarak beni darp etti. Darp raporlarım da mevcuttur. Biz normalde ayrı yaşıyorduk ancak olay günü eşim ve çocuklarımla birlikte vakit geçirdik. Akşamında ise eşimle beraber film izledik. Özlem'le tutarsızlığından dolayı kendisine sitemde bulundum. Daha sonra kahve yapmaya gitti. Kahveyi içtiğimde acı olduğunu fark ettim. Nedenini sorduğumda bana içinde zehir olduğunu söyledi. Ben kendi evime gitmek istediğimde izin vermedi. Mutfaktan meyve bıçağı ile üzerime saldırdı. Daha sonrasını hatırlamıyorum" diye konuştu.
"Babam annemi sürekli döverdi"
Davada babasının olay günü annesinin kendisini dövdüğü yönünde polise sahte ihbar yapmaya zorladığını iddia eden Güneş çiftinin 11 yaşındaki oğlu Y. Güneş, "Olay gecesi uyumam sebebiyle olayın nasıl gerçekleştiğini bilmiyorum. Ancak babam annemi sürekli döver ve küfür ederdi. Olaydan önceki tarihte babam bana annemin beni dövdüğüne dair yalan ihbarda bulunmamı istedi. Eğer öyle bir şey yapmazsam kendisini göremeyeceğimi söyledi. Babam sürekli bizde kalmak istiyordu ancak annem istemiyordu. Babam bizimle ayrı kaldığı dönemde faturaları ödemeyerek annemi ekonomik olarak zor duruma sokuyordu. Olay günü annemle babamın arası çok iyiydi" diye konuştu.
"Ağırlaştırılmış müebbet talebi"
Cumhuriyet Savcısı olayla ilgili mütalaasında sanık hakkında "Üstsoy veya altsoydan birine karşı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına cezalandırılmasına, sanık hakkında haksız tahrik indirimi uygulanmamasını talep etti. Mahkeme heyeti, maktül Özlem Güneş'in telefonunun incelenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.