Romanya\'da düzenlenen Avrupa Geleneksel Wushu Şampiyonası\'nda, Milli sporcumuz Zeynep Akyüz, başörtülü olması sebebiyle müsabakalardan men edilmek istendi. Akyüz\'ün antrenörü olan annesi Fatma Akyüz, konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi\'ne (AİHM) taşıyacaklarını söyledi.
Wushu Milli Takım Anrenörü Akyüz, yaptığı açıklamada, kıyafetlerini giyerek yarışmaya hazırlanan kızı Zeynep\'in başörtülü olması sebebiyle yarıştırılmak istenmediğini kaydetti. Yetkililerin Zeynep\'i başörtülü olarak yarıştırmayacaklarını söylediklerini ifade eden Akyüz; "Türk ve Rus Büyükelçisi aradı. İnsan hakları komisyonundan gelenler oldu. Buna rağmen Zeynep\'i yarıştırmayacaklarını söylediler. Romanya\'da ki sivil toplum kuruluşlarından geldiler. Çifte standartı öğrenmek istediler. Her hangi bir açıklama yapmadılar. Konuyu AİHM\'e taşıyacağız.Yarışmaya sokmadıklarına dair yazı bekliyoruz." dedi.
Zeynep\'in geçen yıl dünya şampiyonu olduğunu anımsatan Akyüz, kızının daha önceki yarışmalarda böyle bir olayla karşılaşmadığını dile getirdi. Kızının büyük hayal kırıklığı yaşadığını anlatan Akyüz, şunları dedi:
"Şu an hazırlandı. Kıyafetleri üzerinde ama çıkartmıyorlar. Çok büyük hayal kırıklığı. Yıkılmış vaziyetteler. Dünya şampiyonu olan bir sporcuya yapılmaması gereken bir davranış. Sporcunun başındaki örtüye değil de yapacağı hareketlere bakmaları gerekiyor. Bunu Müslümanlığa yapılmış bir davranış olarak görüyorum. Zeynep\'in teknik olarak buradaki sporculardan üstün olduğunu biliyoruz. Onlarda biliyorlar. Belki de önünü kesmek için yaptılar diye düşünüyorum. Zeynep\'in takım arkadaşları da müsabakalardan çekilmek istediklerini ilettiler"
Romanya’da düzenlenen Geleneksel Wushu Avrupa Şampiyonası’nda yaşanan tatsız olaylara rağmen 18 altın madalya ile Avrupa ikincisi olan Türk Milli Takımının Dünya Şampiyonu sporcusu 13 yaşındaki Zeynep Akyüz’ün başörtüsü nedeniyle oyunlardan diskalifiye edilmesinin yankıları sürüyor.
Şampiyonanın ardından Sakarya’ya dönen ve açıklamalarda bulunan Zeynep Akyüz, yaşanan olayların kendisini etkilemediğini belirterek, “Ben Dünya Şampiyonuyum. Onların Avrupa Şampiyonluğuna ihtiyacım yok” dedi.
Ayağının tozuyla geldiği Sakarya’da açıklama yapan Dünya Şampiyonu 13 yaşındaki Zeynep Akyüz, şöyle konuştu: “Orada halıya çıkmış kendimi parçalayarak tao’mu yaptım ama bana puan vermediler. Benim zaten onların Avrupa şampiyonluğuna ihtiyacım yok. Ben zaten Dünya Şampiyonuyum. Bir daha Avrupa şampiyonasına katılmayacağım. Çalışmalarıma Çin’de devam edeceğim. Herkese Wushu’yu tavsiye ediyorum. Bir de Ruslar gerçekten çok kötü insanlar. Bizi hiç sevmiyorlar. Müslümanları hiç sevmiyorlar. Başkalarının inançlarına karşı çıkıyorlar. Çok kötü insanlar.”
Zeynep Akyüz’ün annesi ve hocası olan Fatma Akyüz de kızının inancı gereği başını kapattığını ve bu şekilde özellikle Rus hakemlerin kötü muamelelerine maruz kaldıklarını belirterek, bunların sorumlusu olanlar hakkında suç duyurusunda bulanacaklarını söyledi.
Zeynep’in annesi ve hocası olan Fatma Akyüz de, Zeynep'in geçen yıl kapandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz örtümüzü inancımız gereği takıyoruz. Bize madalya versinler veya vermesinler. Bizim için çok büyük bir önemi yok. Orada Avrupa Şampiyonluğunu kazanmışız veya kazanmamışız. Zeynep zaten kendini dünyada ispatlamış çok kaliteli bir sporcu. Bunlar Zeynep’in kalitesinde sporcu yetiştiremedikleri için Zeynep’ten iyi sporcuları olmadığı için Zeynep’in örtüsünü bahane ederek, onu orada alt etmeye çalıştılar. Bu bir bahaneydi, İslam’a yapılan bir hakaretti. Ben onu şahsi olarak taşımıyorum. Ben onu İslam’ın emrettiği ve inancım gereği yapmış olduğum bir eylemdir. Başörtüsünü bahane edip de karşımıza çıkmaları benim çocuğumu engellemeleri bende ilk etapta kızgınlığın yanı sıra daha çok bir mücadele azmi getirdi. Neden? Çünkü benim nazarımda onların getireceği hiçbir altın madalya veya derece kızımın örtüsünün teli etmez. Zerre kadar benim nazarımda değeri yoktur. Madalyalarını istemiyorum. Bana dediler ki takıma madalya vereceklermiş Zeynep’e kesinlikle istemiyorum dedim. Benim kızımın örtüsü bize yeter. Çok şükür biz örtümüzü inancımız gereği takıyoruz. Kimileri gibi moda olsun diye tarz olsun diye veya birileri desin diye takmıyoruz. Biz o örtümüzü takıyoruz mücadelemizi yapıyoruz. Sonuna kadar da mücadelemizi vermeye devam edeceğiz”
Çin’de yaşadıklarını kaydeden Fatma Akyüz de, “Zaten Çin’de yaşıyoruz. Bu çocuklar Çin’de eğitim alıyor. Çinliler'le yarışıyorlar, dünyayla yarışıyorlar dünyanın hiçbir yerinde veya Çin’deki yarışmalarda böyle bir şeyle böyle bir tutumla karşılaşmadık. Bu çocuklar defalarca Çin Şampiyonu oldu. Dünya şampiyonu oldular. Bunların hepsinin seviyeleri çok yüksek. Elif Akyüz, Zeynep Akyüz, Necmettin Erbakan Akyüz bunların üçü de Dünya Şampiyonu çocuklar. Biz, Elif ve Necmettin Erbakan’ı orada Avrupa Şampiyonasına sokmadık. Çünkü Ruslar biliyorduk geçen yıldan bu çocukları müsabakalara girdikleri halde egale etmişlerdi. Bir daha o çocukları orada ezdirmenin veya şevklerini kırmanın bir anlamı yoktu ama Zeynep onların seviye olarak çok çok üstündeydi. Zeynep orada 9,50 puan ortalaması ile yarıştı. Oradaki yarışmanın en yüksek puanıydı.”
Israrla yazılı belge istemelerine rağmen kendilerine bir belge verilmediğini anlatan Fatma Akyüz, sözlerini şöyle tamamladı: “3-4 gün boyunca yazılı belge istememize rağmen bize belge vermediler. Ama orada yapılmış çekimler var. Kamera kayıtları var. Onlar da bizim İsrail Milli Marşı okunurken ayağa kalkmamamızı çekmişler bizi onla tehdit ettiler basına verip yayınlamak için. Çok da önemli değil. Ben İsrail’in marşında ayağa kalkmak zorunda değilim. O konuda çok rahatım.”
Konuyla ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gideceklerini anlatan Akyüz, Romanya Büyükelçisi'nin konuyla ilgili olarak Ruslarla görüşme talebinin de geri çevrildiğini anlatarak, konunun Dışişleri Bakanlığı'na da iletildiğini sözlerine ekledi.
Aldığı puanlarla Avrupa ikincisi olan ancak madalya beklerken ikinciliği elinden alınıp beşinci yapılan Dursun Ali Çapoğlu da Romanya’da yaşadıklarını şöyle anlattı: “Tam sıra bana geldi çıktım. Tao’mu baştan aşağıya güzel bir şekilde yaptım. Çıktım puanımı aldım. Madalya töreninde sıra bana geldiğinde madalyamı vermediler. Hakkımı yediler. Normalde ikinci olmam gerekirken ikinciliğimi alıp başkasına verdiler ve beni beşinci yaptılar.”