"Sanat, Tasarım ve Mimarlık Eğitimi Çalıştayı" sona erdi

SAÜ Teknoloji Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Celal Apay, Gizem Frit Amfisi\'nde düzenlenen çalıştayda, bir mimarda sadece kendi alanıyla değil, yardımcı bilim dallarıyla ilgili bilgi ve birikime sahip olması gerektiğini söyledi.

Aksi durumlarda 1999 Marmara Depremi ve sonrasında yaşandığını anlatan Apay, “Muhallebi gibi olan zemine, ‘böyle olsun’ diyerek bina yapmak, çok büyük cinayet. İşte bu yüzden proje yapan mimarın, mutlaka mühendislik bilgilerinin olması gerekir, daha eğitim aşamasında sondajın, betonarmenin nasıl yapıldığını bilmelidir” ifadesini kullandı.

Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Çetin de mimarlık eğitimindeki en büyük yanlışlardan birisinin öğrencilerin "süper kahraman" yetiştirilmek istenmesi olduğunu vurguladı.

Bu yüzden öğrencilerin mimarlıktan mezun olduklarında mesleklerinin en iyisi olacağını zannettiğine dikkati çeken Çetin, “Mezun kişi,  ‘tanrı kompleksi’yle hep takdir kazanma peşinde oluyor. Hep bir mimarlık gösterisi, gönül çelen, şöhret sahibi olmak peşinde koşuyor. Mimarlarımıza sanki bir tür şeytan olma eğitimi veriyoruz. Şişmiş egoya sahip oluyorlar. Bilmedikleri bir şey var ki mezun olduktan sonra birkaç senelerini başkalarının emirleri altında sabahlara kadar çalışarak geçirecekler” diye konuştu.

SAÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Tahsin Turgay da mimarlık eğitiminin hiçbir zaman ucu kapalı olamayacağını kaydetti.

Turgay, mimarlık eğitiminin yaşam boyu öğrenmeye dayandığını anlatarak, "Yeni birçok teknoloji gelişmekte ve mimarlar bunlarla yarışmak zorunda. Bir mekan yaratırken bizim istemediğimiz şeyler kolon, kiriş ve perde görmemektir. Bunların yanında teknik ve betonarme konularında da bilgiye sahip olunması gerekir” şeklinde konuştu.