Sanayi ve Ticaret Bakanı SATSO'daydı

Söğütlü ilçemizde geleneksel olarak düzenlenen festivale katılmak üzere ilimize gelen Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün SATSO'yu ziyaret etti.

Karasu ilçesinde bulunan ve inşaatı devam eden limanda ve limana yakın yatırım  alanlarında çeşitli incelemelerde bulunan Bakan Ergün ziyaret programı kapsamında SATSO'yu ziyaret etti. Sakarya Valisi Hüseyin Atak, Ak Parti Sakarya Melletvekilleri Hasan Ali Çelik ve Ayhan Sefer Üstün, Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu’nunda iştirak ettiği ziyarette ülke gündemi ve ekonomik gelişmelere yönelik açıklamalarda bulunan Bakan Ergün küresel kriz ardından ülkemizin toparlanma sürecine girdiğini ve bu toparlanmanın açıklanan rakamlarda her ay biraz daha iyiye gittiğini belirtti. Bakan Ergün ve beraberindeki heyete ev sahipliği yapan SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A.Akgün Altuğ yapmış olduğu açıklamalarda ilimizin sahip olduğu potansiyel ve geleceğe dönük projeler hakkında bilgiler verirken bu projelerin gerçekleşmesinde Sayın Bakanı yanlarında görmek istediklerini ifade etti.

SATSO Yönetim Kurulu Başkanı Akgün açıklamalarında; “Sakarya 2 saatlik araç yolcuğu mesafesi ile 30 milyon nüfusa ulaşabilir lokasyona sahip bir şehir. Bu avantajı kullanmak adına bazı projelerimiz var. İlimiz kuzey bölgesinde önemli projeler yürütülmekte. Bu bölgede Organize Sanayi Bölgesi, hemen yanıbaşında bir çok ulusal ve uluslar arası yatırımcının yatırım yapmak isteği uygun araziler ve bir serbest bölge var. Bu bölgenin limanla, organize sanayi bölgesiyle ve diğer alanlarla birlikte endüstri bölgesi olarak planlanmasını arzu ediyoruz. Türkiye’de yaklaşık 80 civarında endüstri bölgesi müracaatı olmasına rağmen henüz teşkil edilmiş olan bir bölge yok. Türkiye’de ilk endüstri bölgesini ilimizde faaliyete geçirmeye yönelik çalışmalarımız ve gayretimiz devam ediyor. Bu gayretimize Sanayi ve Ticaret Bakanı olarak sizinde destek vermenizi özellikle istirham ediyoruz. İç dinamiklerimizi harekete geçirmek Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılamak adına bazı çalışmalarımız olduğu gibi kuzeyde yer alan limanımız tamamladığı zaman bu liman vasıtasıyla ülkemizde üretilen bir çok ürünün Karadeniz’e komşu ülkelere pazarlanması yönünde de projelerimiz olacaktır. İlimizin dış dünyaya açılan kapısı limanın bir an önce hizmete açılması bizim için çok önemlidir. Diğer yandan ilimiz güneyi tarım ve ziraat alanında oldukça gelişmiştir. Bu bölgelerimizde üretilen tarımsal ürünlerin değerlendirilmesi amacıyla yine bu bölgemizde uygun bir yatırım alanında Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurmayı hedefliyoruz. Bu şehrimizi dinamiklerini artıracaktır. Bu anlamda Sayın Valimiz başkanlığında seçilmişler ve atanmışlar ile eşgüdümle ve akıl birliği ile bu şehrin daha ileri notalara taşınması için çalışma içindeyiz. Ticaret ve Sanayi Odamızda bu eşgüdümün, akıl birliğinin en büyük çimentosu olma amacındadır. Amacımız ilimizi el birliği ile kalkındırmaktır. Bu amaca ulaşma doğrultusunda yapacağımız çalışmalarda Sanayi ve Ticaret Bakanımızdan da destek bekliyoruz” diyerek taleplerini dile getirdi. 

Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün yapmış olduğu açıklamalarda Sakarya ilinin gerek altyapısı, gerek coğrafyası gerekse yetişmiş işgücü varlığı ile Türkiye’nin gelişme potansiyeli sahip önemli illerinden biri olduğunu belirtti. 

İmkanlarını yerinde görmenin daha sağlıklı değerlendirme yapmaya olanak sağladığını belirten Bakan Ergün açıklamalarının devamında; “Adapazarı- Karasu arasındaki duble yolun bitme noktasına gelmiş olması, karasu limanın bitirilecek aşamaya gelmiş olması, Adapazarı-Karasu arasında yakın zamanda inşasına başlanacak olan demiryolu projesinin hayata geçirilecek olması ve kurulması planlanan alanda incele yapma fırsatı bulduğumuz endüstri bölgesinde seçilmiş sektörlerin kümelenmesi çalışmaları ilin kuzey aksında yakın zamanda çok önemli gelişmelerin yaşanmasına vesile olacaktır. İstanbul gibi bir metropolün hemen yakınında olmanın dezavantajı artık avantaja dönüşme noktasındadır. Burası artık büyük bir yatırım havzasıdır. Bu havza Düzce’ye kadar uzanmaktadır. İstanbul’u artık yüklerini taşıyamaz hale gelmiştir. Şehirlerinizin yapısına uygun olan sektörleri bünyelerinize katma potansiyeliniz mevcuttur. İstanbul Boğazı’nın Karasu Limanı vasıtasıyla yükü de hafifleyecektir. Bugünkü alt yapılar yakın gelecekte bizlere önemli fırsatlar sunacaktır. Buna hazırlıklı olacak alt yapıları şimdiden hazırlamak gereklidir. Yaklaşık 30 milyonluk bir havzayı birlikte düşünerek bu potansiyele hazır olmalıyız. Fırsatlar bulutlar gibidir. Gelir ve geçer. Fırsatlar hazırlıklı olanlar içindir. Hazırlığı olmayanlar fırsatları değerlendiremezler. Hepimiz kabımızı düz çevirmeli bu gelişmeleri ülkemiz ve bölgemiz lehine değerlendirmeliyiz. Sanayi ve ticaret bakanlığı, gelişmelere öncelik eden, yön veren, işbirliği yaparak birlikte çalışan bir bakanlıktır. Türkiye kalkınacaksa özel sektör eliyle kalkınacaktır. Bizim bu gücümüz, potansiyelimiz vardır. Biz bunu ispat ettik. Son 10 yıl içerisinde Türk özel sektörü çok önemli mesafeler kat etti.  Dünyaya açıldı, dünyayı tanıdı, çok önemli krizler karşısında büyük tecrübeler ve dayanıklılık kazanarak dünyanın güçlü özel sektörlerinden birisi haline geldi. Artık Türk özel sektörü daha kararlı, daha bilinçli ve daha cesaretli. Türk özel sektörüne güveniyoruz. Ülkemizin gelişmesi ve kalkınması Türk özel sektörü eliyle olacaktır. Bakanlık olarak bizim görevimizi alt yapıyı hazırlamak, girişimcinin önünü açmak, destek ve güç vermek, onları motive etmektir. Devletçi bir ekonomik modelle kalkınmayı sağlamak mümkün değildir. Üretimi, ihracatı ve istihdamı Türk özel sektörü sağlayacak devlet buna güç ve destek verecektir. Bu geri dönüşü mümkün olmayan bir yoldur. Kalıcı bir zenginlik sağlamak özel sektörün gelişmesi ile mümkündür. Bizim zenginliğimiz de sadece çalışmakla mümkündür. Burada müteşebbis güç önem kazanıyor. Çalışmak, rekabet gücünü artıracak yeni teknolojilere yönelme özen kazanıyor. Bunu gerçekleştirmek zorundayız.   Genç nüfus varlığımız ve sahip olduğumuz potansiyeller, coğrafyamızın sağladığı avantajları kullanarak Türk özel sektörünün önünü açmalıyız. Böylece Türkiye’de üretimi, ihracatı ve istihdamı Türk özel sektörü yapacak, büyüme Türk özel sektörünün eliyle gerçekleşecektir. Bunların tümü planlı, bilinçli ve düzenli bir şekilde olmalı. Çevreye duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi bir özel sektör hayal ediyoruz. Artık çok kar edeyim dönemi sona erdi. Gerçek ekonomi dönemine geçtik. Antienflastyonist bir dönemdeyiz. Artık çok çalışıp, çok satıp az kazanacağız. Eski alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz, çünkü enflasyonist ortamın sağladığı avantajlar atık geçmişte kaldı. Stokun olmadığı, kar marjların düşük olduğu bir dönemdeyiz artık. Şimdi ticaretin kurallarını yeniden öğrenme ve bu yeni döneme uyum sağlama zamanı. Bu yeni dönemde; rekabet gücümüzü artıracak inovatif işlere yönelmeli, yönetim anlayışını değiştirecek modeller geliştirmeli ve kişisel masraflarımızı, işletme giderlerimizi ve maliyetlerimizi kısmalıyız. Katma değeri yüksek ürünlere yönelmek ve teknolojilerimizi yenilemek zorundayız. Bu dönemi iyi değerlendirirsek dünya ticaretinde önemli bir yer edinebiliriz. Antienflastyonist, katı rekabetçi, stok olmayan ve düşük kar marjı ile çalışılacak bu yeni dönemde verimliliği artırmamız gerekiyor. Bu yeni dönemde her kuruma ve kuruluşa önemli görevler düşüyor. Yeni ortama göre ticaret ve sanayi erbabımızın işletmelerini yeniden şekillendirmesi gerekiyor” diyen Bakan Ergün  dünyada değişen ticari anlayışa uyum sağlayacak yapılar oluşturmanın önemine değindi.   
<font size="2"><font face="Arial"><font color="#333399">İmkanlarını yerinde g&ouml;rmenin daha sağlıklı değerlendirme yapmaya olanak sağladığını belirten Bakan Erg&uuml;n a&ccedil;ıklamalarının devamında;</font> &ldquo;Adapazarı- Karasu arasındaki duble yolun bitme noktasına gelmiş olması, karasu limanın bitirilecek aşamaya gelmiş olması, Adapazarı-Karasu arasında yakın zamanda inşasına başlanacak olan demiryolu projesinin hayata ge&ccedil;irilecek olması ve kurulması planlanan alanda incele yapma fırsatı bulduğumuz end&uuml;stri b&ouml;lgesinde se&ccedil;ilmiş sekt&ouml;rlerin k&uuml;melenmesi &ccedil;alışmaları ilin kuzey aksında yakın zamanda &ccedil;ok &ouml;nemli gelişmelerin yaşanmasına vesile olacaktır. İstanbul gibi bir metropol&uuml;n hemen yakınında olmanın dezavantajı artık avantaja d&ouml;n&uuml;şme noktasındadır. Burası artık b&uuml;y&uuml;k bir yatırım havzasıdır. Bu havza D&uuml;zce&rsquo;ye kadar uzanmaktadır. İstanbul&rsquo;u artık y&uuml;klerini taşıyamaz hale gelmiştir. Şehirlerinizin yapısına uygun olan sekt&ouml;rleri b&uuml;nyelerinize katma potansiyeliniz mevcuttur. İstanbul Boğazı&rsquo;nın Karasu Limanı vasıtasıyla y&uuml;k&uuml; de hafifleyecektir. Bug&uuml;nk&uuml; alt yapılar yakın gelecekte bizlere &ouml;nemli fırsatlar sunacaktır. Buna hazırlıklı olacak alt yapıları şimdiden hazırlamak gereklidir. Yaklaşık 30 milyonluk bir havzayı birlikte d&uuml;ş&uuml;nerek bu potansiyele hazır olmalıyız. Fırsatlar bulutlar gibidir. Gelir ve ge&ccedil;er. Fırsatlar hazırlıklı olanlar i&ccedil;indir. Hazırlığı olmayanlar fırsatları değerlendiremezler. Hepimiz kabımızı d&uuml;z &ccedil;evirmeli bu gelişmeleri &uuml;lkemiz ve b&ouml;lgemiz lehine değerlendirmeliyiz.&nbsp;Sanayi ve ticaret bakanlığı, gelişmelere &ouml;ncelik eden, y&ouml;n veren, işbirliği yaparak birlikte &ccedil;alışan bir bakanlıktır. T&uuml;rkiye kalkınacaksa &ouml;zel sekt&ouml;r eliyle kalkınacaktır. Bizim bu g&uuml;c&uuml;m&uuml;z, potansiyelimiz vardır. Biz bunu ispat ettik. Son 10 yıl i&ccedil;erisinde T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml; &ccedil;ok &ouml;nemli mesafeler kat etti.&nbsp; D&uuml;nyaya a&ccedil;ıldı, d&uuml;nyayı tanıdı, &ccedil;ok &ouml;nemli krizler karşısında b&uuml;y&uuml;k tecr&uuml;beler ve dayanıklılık kazanarak d&uuml;nyanın g&uuml;&ccedil;l&uuml; &ouml;zel sekt&ouml;rlerinden birisi haline geldi. Artık T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml; daha kararlı, daha bilin&ccedil;li ve daha cesaretli. T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;ne g&uuml;veniyoruz. &Uuml;lkemizin gelişmesi ve kalkınması T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml; eliyle olacaktır. Bakanlık olarak bizim g&ouml;revimizi alt yapıyı hazırlamak, girişimcinin &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;mak, destek ve g&uuml;&ccedil; vermek, onları motive etmektir. Devlet&ccedil;i bir ekonomik modelle kalkınmayı sağlamak m&uuml;mk&uuml;n değildir. &Uuml;retimi, ihracatı ve istihdamı T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml; sağlayacak devlet buna g&uuml;&ccedil; ve destek verecektir. Bu geri d&ouml;n&uuml;ş&uuml; m&uuml;mk&uuml;n olmayan bir yoldur. Kalıcı bir zenginlik sağlamak &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n gelişmesi ile m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Bizim zenginliğimiz de sadece &ccedil;alışmakla m&uuml;mk&uuml;nd&uuml;r. Burada m&uuml;teşebbis g&uuml;&ccedil; &ouml;nem kazanıyor. &Ccedil;alışmak, rekabet g&uuml;c&uuml;n&uuml; artıracak yeni teknolojilere y&ouml;nelme &ouml;zen kazanıyor. Bunu ger&ccedil;ekleştirmek zorundayız.&nbsp;&nbsp; Gen&ccedil; n&uuml;fus varlığımız ve sahip olduğumuz potansiyeller, coğrafyamızın sağladığı avantajları kullanarak T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n &ouml;n&uuml;n&uuml; a&ccedil;malıyız. B&ouml;ylece T&uuml;rkiye&rsquo;de &uuml;retimi, ihracatı ve istihdamı T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml; yapacak, b&uuml;y&uuml;me T&uuml;rk &ouml;zel sekt&ouml;r&uuml;n&uuml;n eliyle ger&ccedil;ekleşecektir. Bunların t&uuml;m&uuml; planlı, bilin&ccedil;li ve d&uuml;zenli bir şekilde olmalı. &Ccedil;evreye duyarlı ve sosyal sorumluluk sahibi bir &ouml;zel sekt&ouml;r hayal ediyoruz. Artık &ccedil;ok kar edeyim d&ouml;nemi sona erdi. Ger&ccedil;ek ekonomi d&ouml;nemine ge&ccedil;tik. Antienflastyonist bir d&ouml;nemdeyiz. Artık &ccedil;ok &ccedil;alışıp, &ccedil;ok satıp az kazanacağız. Eski alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz, &ccedil;&uuml;nk&uuml; enflasyonist ortamın sağladığı avantajlar atık ge&ccedil;mişte kaldı. Stokun olmadığı, kar marjların d&uuml;ş&uuml;k olduğu bir d&ouml;nemdeyiz artık. Şimdi ticaretin kurallarını yeniden &ouml;ğrenme ve bu yeni d&ouml;neme uyum sağlama zamanı. Bu yeni d&ouml;nemde; rekabet g&uuml;c&uuml;m&uuml;z&uuml; artıracak inovatif işlere y&ouml;nelmeli, y&ouml;netim anlayışını değiştirecek modeller geliştirmeli ve kişisel masraflarımızı, işletme giderlerimizi ve maliyetlerimizi kısmalıyız. Katma değeri y&uuml;ksek &uuml;r&uuml;nlere y&ouml;nelmek ve teknolojilerimizi yenilemek zorundayız. Bu d&ouml;nemi iyi değerlendirirsek d&uuml;nya ticaretinde &ouml;nemli bir yer edinebiliriz. Antienflastyonist, katı rekabet&ccedil;i, stok olmayan ve d&uuml;ş&uuml;k kar marjı ile &ccedil;alışılacak bu yeni d&ouml;nemde verimliliği artırmamız gerekiyor. Bu yeni d&ouml;nemde her kuruma ve kuruluşa &ouml;nemli g&ouml;revler d&uuml;ş&uuml;yor. Yeni ortama g&ouml;re ticaret ve sanayi erbabımızın işletmelerini yeniden şekillendirmesi gerekiyor&rdquo; diyen Bakan Erg&uuml;n&nbsp; d&uuml;nyada değişen ticari anlayışa uyum sağlayacak yapılar oluşturmanın &ouml;nemine değindi.&nbsp;&nbsp;&nbsp;</font></font>
Her gün yeni bir organize sanayi bölgesi kurulması talebiyle karşılaştıklarını ifade eden Bakan Ergün; “Ülkemizde Organize Sanayi Bölgesi kurulması taleplerini yeni dönemde farklı şekilde değerlendiriyoruz. OSB kuruluşlarına standart getiriyoruz. Şu anda Anadolu’nun çeşitli illerinde atıl vaziyette duran ve hiç çivi çakılmamış yada çok az miktarda yatırım yapılmış ciddi manada OSB çöplüğü var. Buna daha fazla izin veremeyiz. OSB’lerin 3-5 müteşebbis elinde rant kapası olarak görülmesini tasvip etmiyoruz. Artık yatırım yapmayanların tahsislerini iptal ediyoruz. Spekülasyon olsun diye OSB kurmuyoruz, yatırım yapılması için kuruyoruz. Artık karışık sanayilerin bir arada bulunduğu OSB’lerden ihtisas OSB’lere yöneldik. Bunlardan biride sizinde Sakarya ilinde hayata geçirmeyi planladığınız  Gıda İhtisas OSB’leridir. İlinizde ve çevre illerde bu potansiyelin olduğunu görüyoruz. Özellikle İstanbul’da mahalle içlerinde gıda üretimi yapan firmaları daha modern imkanlara sahip geniş alanlara taşımak bir zorunluluktur. Sakarya’da da buna ihtiyaç olduğu ve potansiyelin var olduğu görülmekte. Bu havza bazında düşünüldüğünde o havzanın ihtiyacını karşılayacak bir alan olarak düşünmeliyiz. Bunları Valilikler, Ticaret ve Sanayi Odaları, Belediyeler ve Bakanlık bir araya gelerek iş birliği yaparak planlamalıdır. Komşu iller birbirini rakip görmemeli işbirliği imkanlarını geliştirici ortak çalışmalar yapmalıdırlar. Yeni kavram rekabet öncesi işbirliğidir. Önce işbirliği yapalım, rekabet ortamını oluşturalım, potansiyellerimizi ortaya koyup değerlendirelim, planlamaları yapalım ardından firmalar rekabet etsin” diyerek gerek illerin gerekse illerdeki kurumların birlikte hareket etmeleri gerektiğini ifade etti. 

Türkiye’de yaşanan son gelişmeleri de değerlendiren Bakan Ergün; “Yeni bir istikamete doğru giriyoruz. Son bir yılda dünyada global mali kriz yaşandı. Bizde  ülke olarak bundan etkilendik. Bu işverenlerin fabrikalarını kötü yönettiği için veya hükümetin devleti kötü idare etmesinden dolayı karşılaşılan bir sorun değil. Herkesin işini mükemmel yaptığını varsaysak bile karşılaşacağımız bir sorundu. Dış iklim şartlarından kaynaklanan bir durumdu. Bu ister istemez sizleri de etkiliyor. Önemli olan dirayetli olmak ne olup bittiğini ve neler olup biteceğini doğru okumak gerekli. Ciddi bir sarsıntı oldu ve ülke olarak bir hayli irtifa kaybettik. Bu süreçte herkesin sağduyulu olması gerekli. Ne olup bittiğini bir anlamak lazım. Geçtiğimiz mart ayından itibaren ekonomide tekrar yükselişe geçilmiştir. İlk 3 aydaki küçülmenin ardından alınan tedbirlerle bir toparlanma süreci başladı. İhracat, kapasite kullanım, sanayi üretim endeksi ve tüketici güven endeksi rakamları yükselme trendine girdiğimizi göstermektedir. Her ayın rakamı bir önceki aydan daha iyi. Ama henüz geçen senin aynı aylarının rakamlarına ulaşılmış değildir. Muhtemelen yılsonunda bir önceki yılın rakamlarını yakalayacağız. Sağlıklı ve kalıcı bir yükseliş trendinde içine girmiş olduğumuz söyleyebiliriz. Bu tabloyu karartmanın ve psikoloji bozmanın kimseye faydası olmayacaktır” diyerek açıklamalarına son verdi.  

SATSO Yönetim Kurulu Başkanı A.Akgün Altuğ, ziyaretinin anısına Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün’e plaket takdiminde bulundu. Plaket takdimini ardından Sayın Bakan SATSO'dan ayrıldı.
<font face="Arial" size="2">Her g&uuml;n yeni bir organize sanayi b&ouml;lgesi kurulması talebiyle karşılaştıklarını ifade eden Bakan Erg&uuml;n;<font color="#333399"> &ldquo;&Uuml;lkemizde Organize Sanayi B&ouml;lgesi kurulması taleplerini yeni d&ouml;nemde farklı şekilde değerlendiriyoruz. OSB kuruluşlarına standart getiriyoruz. Şu anda Anadolu&rsquo;nun &ccedil;eşitli illerinde atıl vaziyette duran ve hi&ccedil; &ccedil;ivi &ccedil;akılmamış yada &ccedil;ok az miktarda yatırım yapılmış ciddi manada OSB &ccedil;&ouml;pl&uuml;ğ&uuml; var. Buna daha fazla izin veremeyiz. OSB&rsquo;lerin 3-5 m&uuml;teşebbis elinde rant kapası olarak g&ouml;r&uuml;lmesini tasvip etmiyoruz. Artık yatırım yapmayanların tahsislerini iptal ediyoruz. Spek&uuml;lasyon olsun diye OSB kurmuyoruz, yatırım yapılması i&ccedil;in kuruyoruz. Artık karışık sanayilerin bir arada bulunduğu OSB&rsquo;lerden ihtisas OSB&rsquo;lere y&ouml;neldik. Bunlardan biride sizinde Sakarya ilinde hayata ge&ccedil;irmeyi planladığınız&nbsp; Gıda İhtisas OSB&rsquo;leridir. İlinizde ve &ccedil;evre illerde bu potansiyelin olduğunu g&ouml;r&uuml;yoruz. &Ouml;zellikle İstanbul&rsquo;da mahalle i&ccedil;lerinde gıda &uuml;retimi yapan firmaları daha modern imkanlara sahip geniş alanlara taşımak bir zorunluluktur. Sakarya&rsquo;da da buna ihtiya&ccedil; olduğu ve potansiyelin var olduğu g&ouml;r&uuml;lmekte. Bu havza bazında d&uuml;ş&uuml;n&uuml;ld&uuml;ğ&uuml;nde o havzanın ihtiyacını karşılayacak bir alan olarak d&uuml;ş&uuml;nmeliyiz. Bunları Valilikler, Ticaret ve Sanayi Odaları, Belediyeler ve Bakanlık bir araya gelerek iş birliği yaparak planlamalıdır. Komşu iller birbirini rakip g&ouml;rmemeli işbirliği imkanlarını geliştirici ortak &ccedil;alışmalar yapmalıdırlar. Yeni kavram rekabet &ouml;ncesi işbirliğidir. &Ouml;nce işbirliği yapalım, rekabet ortamını oluşturalım, potansiyellerimizi ortaya koyup değerlendirelim, planlamaları yapalım ardından firmalar rekabet etsin&rdquo; </font>diyerek gerek illerin gerekse illerdeki kurumların birlikte hareket etmeleri gerektiğini ifade etti.&nbsp;<br /><br />T&uuml;rkiye&rsquo;de yaşanan son gelişmeleri de değerlendiren Bakan Erg&uuml;n; <font color="#333399">&ldquo;Yeni bir istikamete doğru giriyoruz. Son bir yılda d&uuml;nyada global mali kriz yaşandı. Bizde&nbsp; &uuml;lke olarak bundan etkilendik. Bu işverenlerin fabrikalarını k&ouml;t&uuml; y&ouml;nettiği i&ccedil;in veya h&uuml;k&uuml;metin devleti k&ouml;t&uuml; idare etmesinden dolayı karşılaşılan bir sorun değil. Herkesin işini m&uuml;kemmel yaptığını varsaysak bile karşılaşacağımız bir sorundu. Dış iklim şartlarından kaynaklanan bir durumdu. Bu ister istemez sizleri de etkiliyor. &Ouml;nemli olan dirayetli olmak ne olup bittiğini ve neler olup biteceğini doğru okumak gerekli. Ciddi bir sarsıntı oldu ve &uuml;lke olarak bir hayli irtifa kaybettik. Bu s&uuml;re&ccedil;te herkesin sağduyulu olması gerekli. Ne olup bittiğini bir anlamak lazım. Ge&ccedil;tiğimiz mart ayından itibaren ekonomide tekrar y&uuml;kselişe ge&ccedil;ilmiştir. İlk 3 aydaki k&uuml;&ccedil;&uuml;lmenin ardından alınan tedbirlerle bir toparlanma s&uuml;reci başladı. İhracat, kapasite kullanım, sanayi &uuml;retim endeksi ve t&uuml;ketici g&uuml;ven endeksi rakamları y&uuml;kselme trendine girdiğimizi g&ouml;stermektedir. Her ayın rakamı bir &ouml;nceki aydan daha iyi. Ama hen&uuml;z ge&ccedil;en senin aynı aylarının rakamlarına ulaşılmış değildir. Muhtemelen yılsonunda bir &ouml;nceki yılın rakamlarını yakalayacağız. Sağlıklı ve kalıcı bir y&uuml;kseliş trendinde i&ccedil;ine girmiş olduğumuz s&ouml;yleyebiliriz. Bu tabloyu karartmanın ve psikoloji bozmanın kimseye faydası olmayacaktır&rdquo;</font> diyerek a&ccedil;ıklamalarına son verdi.&nbsp;&nbsp;<br /><br />SATSO Y&ouml;netim Kurulu Başkanı A.Akg&uuml;n Altuğ, ziyaretinin anısına Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Erg&uuml;n&rsquo;e plaket takdiminde bulundu. Plaket takdimini ardından Sayın Bakan SATSO'dan ayrıldı. </font>
15 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
ef26ad31f045be6a0f5a1a8410dae779@