LİG TV Genel Müdürü usta gazeteci Şansal Büyüka, Sakaryaspor için güzel bir yazı kaleme aldı. Milliyet Gazetesi’nde Sakaryaspor’u yazan usta gazeteci şehrin tek markasının yeniden eski günlere dönmesi için birlik ve beraberlik çağrısı yaptı. Şansal Büyüka Sakaryaspor için elinden ne geliyorsa yapmaya hazır olduğunun da mesajını verdi
İşta Şansal Büyüka’nın “Sakaryasporlu olmak” yazısı
Derin bir Sakaryasporluyum. Hakkımda ulusal basında, "Sakarya milliyetçisi" diye yazı çıkmışlığı bile vardır. Umurumda değil... Bundan şeref duyarım.
Daha Sakaryaspor yoktu, daha ikinci ligler, PTT birinci ligler yoktu. Türkiye amatör futbol şampiyonalarında Sakarya Şekerspor'un peşinde az koşmadık. Unutulmaz Şekerspor-Kağıtspor maçlarında İzmit Seka sahasında az dayak yemedik. Diyeceğim o ki, Sakarya tutkumuzun bu günün hevesi değil, yarım asırlık bir geçmişi var.
Böyle olunca Sakaryaspor'un perişan hallerine dayanamıyorum. Bu güzelim şehir, bu güzelim renkler, bu kadar işkenceyi hak etmiyor.
Hadi geçmiş yıllarda transfer yasakları vardı, bir de "Büyükşehir Belediye Başkanı Zeki Toçoğlu hiç ilgilenmiyor" diye şehir efsanesi yaymışlardı. Oysa ben geçmiş dönemde Zeki Başkan'la konuştum. O da önceki yıllarda Sakaryaspor'un milyon dolarlarının nasıl yendiğini, "taklacı menajerlerle" el ele verenlerin, köşeyi birkaç defa dönerken, Sakaryaspor'u nasıl bir batağa sürüklediklerini biliyordu.
O geçmiş, adı üstünde geride kaldı. Zeki Başkan, Sakarya'ya da, Sakaryaspor'a da hizmet etmekte kararlı... Ama haklı olarak kılı kırk yarıyor, menfaat gruplarının Sakaryaspor'a yeniden "sülük" gibi yapışmaması için haklı olarak son derece duyarlı davranıyor. Üstelik artık transfer yasağı da yok.
O zaman niye iyi bir takım kuramıyoruz?
Niye Sakaryaspor'un kentine, rengine yakışan sonuçlar alamıyoruz? Her hafta üç-dört yediğimiz takımlara bakıyorum... Kimseyi küçümsemek istemem ama o fark yediğimiz takımlar birer ilçe takımı olmaktan ileri giden takımlar değil... Sakarya'nın nüfus yoğunluğu, futbola yakınlığı, taraftar desteği, tribünlerin doluluk oranı, kentin dinamikleri, ekonomik yapısı, nereden baksanız o ilçe takımlarına fark atar. Ama adamlar sahada bize fark atıyor.
Sevgili dostlar, sevgili hemşehriler; amacım kimseyi eleştirmek, kötü göstermek, hedef almak değil... Ben Sakaryaspor'un adına yakışır bir takım olmasının, eski şanlı şöhretli günlerini yakalamasının peşindeyim. Yıllar süren yanlışlara, "artık yeter" demenin peşindeyim. Üstelik yeni stat bitiyor, bizim takım halen üçüncü ligde... Bunu kendime yediremiyorum. Bunu Sakaryaspor'a asla layık görmüyorum.
Bu transferleri kimler yapıyor, hangi kriterlere göre yapıyor? Bu konuda bilgileri, becerileri, kariyerleri, çevreleri ne kadar? Hocaları hangi ölçülere göre buluyorlar? Sakaryaspor'un futbol dünyasındaki, özellikle son yirmi yıla damgasını vuran etkinliğini ve çevresini ne kadar kullanabiliyorlar?
Açık konuşalım, yapamıyorlar, beceremiyorlar, başaramıyorlar... Yapsalardı, becerselerdi, başarsalardı, üçüncü ligde ilçe takımlarının önünde "figüran" olmazdık. Biz yıllardır Sakaryaspor'un "başrol" oyunculuğuna alıştık. Yıllarca o başrol oyuncularını Türk futboluna sunduk, armağan ettik.
Bu iş böyle gitmez. Bu konuda isyanım var. Sakaryasporumu geri istiyorum. Bu konuda üstüme düşen bir görev varsa yapmaya hazırım.
Unutmayalım, Türk futbolunun zirvelerinde halen çok önemli Sakaryalılar var. Bunların Sakaryaspor için her şeyi yapacaklarına inanıyorum. Yeter ki onlarla konuşun, bilgilerinden yararlanın, futbolcu portföylerini kullanın. İyi futbolcu alarak, iyi takım olunamayacağını artık anlayın... Bu işi anlayan ve teknik adam olarak Türk futbolunun zirvelerinde dolaşanların aklını yabana atmayın.
Gelin, kaybolan yıllara bir yenisini eklemeyelim. Yeni sezon için yönetimiyle, kadrosuyla, hocasıyla, taraftarıyla, Türkiye'ye malolmuş teknik adamlarının aklıyla hızla üst liglere tırmanacak bir Sakaryaspor yaratalım.
Ne mutlu bize ki, Sakaryaspor her zaman haklı gururumuz oldu, bu haliyle koca bir şehrin ayıbı olmasın.
Sakaryayenihaber