Sapanca Gölü'nü Kirlilik Tehdit Ediyor

Sapanca'dan geçen Nato'ya ait akaryakıt boru hattı ile çevresinden geçen karayolları dünyada suyu içilebilir nadir göller arasında bulunan Sapanca Gölü'ne tehdit ediyor. Son yıllarda gölde yaşanan kirlilik sebebiyle 12 balık türü yok oldu.

Önceki gün Sapanca'nın Yüzevler mevkiinde hattın kayrak yerinde yırtılma sebebiyle göle Sarp Deresi akıntısıyla tonlarca akaryakıt karışması ve olayın tesadüfen öğrenilmesi gölün ne denli büyük bir tehlike altında olduğunu ortaya koydu. Akaryakıt, göl yüzeyindeki 2 bin metre kare alanı etkiledi. Sızıntı tesadüfen fark edilmeseydi gölün suyu uzun süre içilemeyecek ve 500 bin kişi susuz kalacaktı.

Sakarya'nın şu anda alternatifsiz içme suyu kaynağı olan Sapanca Gölü her iki kıyısından geçen karayollarının oluşturduğu kirlilik yanı sıra Nato'ya ait boru hattı tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor. Gölün kenarından geçen TEM otoyolu ve diğer karayollarında araçların bıraktığı yağ, yakıt atıkları, lastik parçaları yağmurla birlikte göle karışıyor.

Sakarya Büyükşehir Belediyesi Adapazarı Su ve Kanalizasyon İdaresi (ADASU) Genel Müdürü Rüstem Keleş, akaryakıt sızıntısı gibi tehlikelerin Sakarya'nın alternatif içme suyu kaynağına olan ihtiyacı bir kez daha ortaya koyduğunu söyledi. Keleş, temeli 2011 yılında atılacak Balıklaya Projesi'nin bu sebeple çok önemli olduğunu vurguladı.

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Sakarya'nın şu anda alternatifsiz i&ccedil;me suyu kaynağı olan Sapanca G&ouml;l&uuml; her iki kıyısından ge&ccedil;en karayollarının oluşturduğu kirlilik yanı sıra Nato'ya ait boru hattı tehdidi ile karşı karşıya bulunuyor. G&ouml;l&uuml;n kenarından ge&ccedil;en TEM otoyolu ve diğer karayollarında ara&ccedil;ların bıraktığı yağ, yakıt atıkları, lastik par&ccedil;aları yağmurla birlikte g&ouml;le karışıyor. </font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Sakarya B&uuml;y&uuml;kşehir Belediyesi Adapazarı Su ve Kanalizasyon İdaresi (ADASU) Genel M&uuml;d&uuml;r&uuml; R&uuml;stem Keleş, akaryakıt sızıntısı gibi tehlikelerin Sakarya'nın alternatif i&ccedil;me suyu kaynağına olan ihtiyacı bir kez daha ortaya koyduğunu s&ouml;yledi. Keleş, temeli 2011 yılında atılacak Balıklaya Projesi'nin bu sebeple &ccedil;ok &ouml;nemli olduğunu vurguladı.</font></p>

Akaryakıt sızıntısının ADASU'nun rutin kontrolleri sırasında tesadüfen ortaya çıkarıldığını, eğer çıkarılmasaydı tehlikenin boyutlarının çok daha kötü olacağını dile getiren Keleş, boru hattını işleten yetkililerin sızıntının kendilerine haber vermemesini büyük bir sorumsuzluk olarak değerlendirdi. Olayın peşini bırakmayacaklarını ve yargıya taşıyacaklarını kaydeden Keleş, "Bizi bilgilendirmeyen bütün yetkililer hukuk önünde hesap verecek. Çünkü bu göl 500 bin kişinin içme suyunu karşılıyor." ifadesini kullandı.

Keleş, bu olayda tek tesellinin olayın erken fark edilmesi ve içme suyu alınan yerden 4 bin 500 metre uzakta yaşanması olduğunun altını çizerek, "Ancak her zaman bu kadar şanslı olunmayabilir. Eğer ADASU olarak bizim önceden bu tür olaylara karşı hazırlığımız olmasaydı durum daha kötü olabilir ve akaryakıt, gölü daha fazla etkileyebilirdi. Sızıntıyı emici pekler ve bariyerlerle kontrol altına aldık." diye konuştu.

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Akaryakıt sızıntısının ADASU'nun rutin kontrolleri sırasında tesad&uuml;fen ortaya &ccedil;ıkarıldığını, eğer &ccedil;ıkarılmasaydı tehlikenin boyutlarının &ccedil;ok daha k&ouml;t&uuml; olacağını dile getiren Keleş, boru hattını işleten yetkililerin sızıntının kendilerine haber vermemesini b&uuml;y&uuml;k bir sorumsuzluk olarak değerlendirdi. Olayın peşini bırakmayacaklarını ve yargıya taşıyacaklarını kaydeden Keleş, &quot;Bizi bilgilendirmeyen b&uuml;t&uuml;n yetkililer hukuk &ouml;n&uuml;nde hesap verecek. &Ccedil;&uuml;nk&uuml; bu g&ouml;l 500 bin kişinin i&ccedil;me suyunu karşılıyor.&quot; ifadesini kullandı. </font></p><p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">Keleş, bu olayda tek tesellinin olayın erken fark edilmesi ve i&ccedil;me suyu alınan yerden 4 bin 500 metre uzakta yaşanması olduğunun altını &ccedil;izerek, &quot;Ancak her zaman bu kadar şanslı olunmayabilir. Eğer ADASU olarak bizim &ouml;nceden bu t&uuml;r olaylara karşı hazırlığımız olmasaydı durum daha k&ouml;t&uuml; olabilir ve akaryakıt, g&ouml;l&uuml; daha fazla etkileyebilirdi. Sızıntıyı emici pekler ve bariyerlerle kontrol altına aldık.&quot; diye konuştu. </font></p>

Gölde kirlilik, kontrolsüz aşırı su çekimi sebebiyle 12 balık türü yok oldu. İstanbul Ühiversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nin yaptığı bir araştırmaya göle gölde 12 balık türünün nesli tükendi. Artık Sapanca'da yılan, Ankara çamur, çapak, inci, beyaz inci, noktalı inci, kocaağız(akbalık), havuz, Kafkas kaya, tatlı su levreği, deniz alası, dağ alası baluk türü gölde tamamen yok oldu. Gölde kalan tuna ve yayın balığı da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.

<p><font face="arial,helvetica,sans-serif" size="2">G&ouml;lde kirlilik, kontrols&uuml;z aşırı su &ccedil;ekimi sebebiyle 12 balık t&uuml;r&uuml; yok oldu. İstanbul &Uuml;hiversitesi Su &Uuml;r&uuml;nleri Fak&uuml;ltesi'nin yaptığı bir araştırmaya g&ouml;le g&ouml;lde 12 balık t&uuml;r&uuml;n&uuml;n nesli t&uuml;kendi. Artık Sapanca'da yılan, Ankara &ccedil;amur, &ccedil;apak, inci, beyaz inci, noktalı inci, kocaağız(akbalık), havuz, Kafkas kaya, tatlı su levreği, deniz alası, dağ alası baluk t&uuml;r&uuml; g&ouml;lde tamamen yok oldu. G&ouml;lde kalan tuna ve yayın balığı da yok olma tehlikesi ile karşı karşıya bulunuyor.</font></p>
14 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
1e67f6465398173e345a73ee10a7b475@