Sapanca Gölü'nü tehdit eden üç unsur
Sakarya ve Kocaeli\'de yaklaşık 2 milyon kişinin içme suyu ihtiyacını karşılayan Sapanca Gölü, besleyen kaynakların su fabrikaları tarafından kesilmesi, sanayi tesislerinin kontrolsüz su çekimi ve taş ocakları sebebiyle tehdit ediyor.
Gölde kot seviyesi yıllara göre giderek düşüyor. 2010 yılında gölün kodu 31.99, 2011’de 31.91, 2012’de 31.42 metreye kadar düşerek, kritik eşik olan 30 metreye yaklaştı. Bu yılın ilk iki ayında kış aylarında olunmasına rağmen gölün su seviyesinde önemli bir yükselme olmadı. 42 kilometrekare alana sahip gölde 1 birim bile gerileme hayati önem taşıyor.
Göldeki kot seviyesinin giderek düşmesine rağmen uzmanların uyarıları da dikkate alınmıyor. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, Sapanca Gölü\'nden emniyetli olarak su kullanımının yıllık 120 milyon metreküpü geçmemesi gerekiyor. Ancak gölden, kapasitenin çok üzerinde su çekimi yapılıyor. Sakarya ve Kocaeli Belediyeleri, yaklaşık 120 milyon metreküp su kullanıyor. Dev sanayi tesisi TÜPRAŞ da borularla gölden kullanım amaçlı su çekiyor, ancak ne kadar su çektiği bilinmiyor. TÜPRAŞ ne kadar su çekitiği konusunda ise bilgi vermek istemiyor. Gölü besleyen kaynaklar ve dereler üzerinde kurulan su fabrikaları gölün beslenmesinin önüne geçiyor. Su firmaları ise izinlerinin yasal olduğunu, verilen izin doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtiyor.
Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, her defasında göl ile ilgili uyarısını sürdürüyor, ancak uyarıları dikkate alınmıyor. Gümrükçüoğlu’na göre, gölden kontrolsüz su çekilmesi ve besleyen kaynakların kesilmesiyle göl artık kendisini besleyemez duruma geliyor ve yavaş yavaş kurumaya doğru gidiyor.
Taş ocağı tehditi bitmedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi için Devlet Demiryolları (TCDD)\'na, Sapanca\'nın Yanık Köyü\'nde gölü besleyen derelerin bulunduğu alanda taş ocağı işletme izni vermişti. Göl kenarında yaklaşık 41 yıl önce kapatılan taş ocağının yeniden açılmasına izin verilmesi de tepkilere sebep olmuştu. Ancak ocakla ilgili geri adım atılmadı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\'nın hazırladığı Sapanca Gölü Havzası Çevre Düzeni Planı\'nda havza içinde taş ocağı açılamayacağı açık şekilde belirtiliyor. Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) de ocağın faaliyetleriyle ilgili olumsuz görüş bildirmişti. Buna rağmen ocağın izni iptal edilmedi.
Taş ocağını, TCDD adına işletmek isteyen firma ise henüz ocağın faaliyete başlamadığını, hızlı tren projesi için altyapı malzemesinin Geyve’deki ocaklardan alındığını bildirdi.
Yanık Köyü Muhtarı Sibel Baykal da köy sınırları içinde bulunan başka bir taş ocağının çalışma izninin iptal edildiğini, TCDD’ye tahsis edilen ocağın da çalışma izninin iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.
Gölde kot seviyesi yıllara göre giderek düşüyor. 2010 yılında gölün kodu 31.99, 2011’de 31.91, 2012’de 31.42 metreye kadar düşerek, kritik eşik olan 30 metreye yaklaştı. Bu yılın ilk iki ayında kış aylarında olunmasına rağmen gölün su seviyesinde önemli bir yükselme olmadı. 42 kilometrekare alana sahip gölde 1 birim bile gerileme hayati önem taşıyor.
Göldeki kot seviyesinin giderek düşmesine rağmen uzmanların uyarıları da dikkate alınmıyor. Devlet Su İşleri (DSİ) verilerine göre, Sapanca Gölü\'nden emniyetli olarak su kullanımının yıllık 120 milyon metreküpü geçmemesi gerekiyor. Ancak gölden, kapasitenin çok üzerinde su çekimi yapılıyor. Sakarya ve Kocaeli Belediyeleri, yaklaşık 120 milyon metreküp su kullanıyor. Dev sanayi tesisi TÜPRAŞ da borularla gölden kullanım amaçlı su çekiyor, ancak ne kadar su çektiği bilinmiyor. TÜPRAŞ ne kadar su çekitiği konusunda ise bilgi vermek istemiyor. Gölü besleyen kaynaklar ve dereler üzerinde kurulan su fabrikaları gölün beslenmesinin önüne geçiyor. Su firmaları ise izinlerinin yasal olduğunu, verilen izin doğrultusunda çalışmalarını sürdürdüklerini belirtiyor.
Sakarya Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, her defasında göl ile ilgili uyarısını sürdürüyor, ancak uyarıları dikkate alınmıyor. Gümrükçüoğlu’na göre, gölden kontrolsüz su çekilmesi ve besleyen kaynakların kesilmesiyle göl artık kendisini besleyemez duruma geliyor ve yavaş yavaş kurumaya doğru gidiyor.
Taş ocağı tehditi bitmedi
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ankara-İstanbul Hızlı Tren Projesi için Devlet Demiryolları (TCDD)\'na, Sapanca\'nın Yanık Köyü\'nde gölü besleyen derelerin bulunduğu alanda taş ocağı işletme izni vermişti. Göl kenarında yaklaşık 41 yıl önce kapatılan taş ocağının yeniden açılmasına izin verilmesi de tepkilere sebep olmuştu. Ancak ocakla ilgili geri adım atılmadı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı\'nın hazırladığı Sapanca Gölü Havzası Çevre Düzeni Planı\'nda havza içinde taş ocağı açılamayacağı açık şekilde belirtiliyor. Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi (SASKİ) de ocağın faaliyetleriyle ilgili olumsuz görüş bildirmişti. Buna rağmen ocağın izni iptal edilmedi.
Taş ocağını, TCDD adına işletmek isteyen firma ise henüz ocağın faaliyete başlamadığını, hızlı tren projesi için altyapı malzemesinin Geyve’deki ocaklardan alındığını bildirdi.
Yanık Köyü Muhtarı Sibel Baykal da köy sınırları içinde bulunan başka bir taş ocağının çalışma izninin iptal edildiğini, TCDD’ye tahsis edilen ocağın da çalışma izninin iptal edilmesi gerektiğini kaydetti.
11 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
5042eef82419b420e47ae42c017f36c1@