Sapanca'da 9 balık türü yok oldu!
Dünyanın, suyu içilebilir özelliğe sahip sayılı göllerinden biri olan Sapanca Gölü\'nde 9 balık türü yok oldu. Uzmanlar, balık türlerinin yok olmasında yıllar önce yapılan kontrolsüz avcılığın, kirliliğin ve su işletmelerinin gölü besleyen dereler üzerindeki baskısının önemli etken olduğunu savunuyor.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi\'nce yapılan bir araştırma, gölde daha önce yaşadıkları bildirilen yılan balığı, ankara çöp balığı, çapak balığı, noktalı inci, kurt balığı, havuz balığı, cüce kayabalığı, kaya balığı ve tatlısu levreğinin tamamen tükendiğini ortaya koydu. Cüce ringa balığı, karaburun, turna, dere dokuz gözlüsü balığı ve deniz iğnesi balığı da üreme alanlarının tahrip edilmesi, aşırı avlanma ve kirlilik gibi nedenlerle tehdit altında bulunuyor.
İÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, balık türlerinin yok olmasındaki etkenleri avcılık, dereler üzerine kurulan su tesisleri ve derelerin kirletilmesi şeklinde sıralıyor. Sapanca Gölü\'nde geçmiş yıllarda yanlış balıkçılık yapıldığını anlatan Albay şunları söylüyor: "Yanlış balıkçılık politikası yüzünden gölde ki popülasyonların azalmasına yol açılmış. Yine dereler göl için çok önemliydi. Zaman zaman üremek için dereye çıkan balıklar var. Su tesislerinin kurulması derelerin debilerinin düşmesine sebep olmuş. Debi düşünce de balık üreme ve gelişme alanı bulamıyor. Yine derelerin kirletilmesi de önemli bir etken."
Sapanca Gölü için en büyük tehdidin göle besleyen derelerin kuruması olduğunu kaydeden Albay şunları dile getiriyor: "Beni en çok korkutan göl çevresinde kurulu su işletmeleri. "Dereden su almıyoruz" diyorlar ama derelerin beslendiği yer altı sularını çekiyorlar. Doğal olarak dereye akan su miktarını azaltıyor. Yazın bazı derelerde hiç su akmıyor. Derelerin regülasyonunun sağlanması gerekiyor."
Gölde 27 balık türünün yaşadığını ifade eden Albay, ekonomik değeri yüksek bazı balık türlerinin tehdit altında olduğunu vurguladı: "Yayın balığı bile doğru düzgün çıkmıyor. Çok az. Ekonomik sazan türleri çok azalmıştı. Kerevit yıllardır çıkmıyordu. Son zamanlarda yavaş yavaş kıpırdanma var. Son 5-10 yıldır balıkçılık kontroller sıklaştığı ve içme suyu alanı olunca daha dikkatli yürütülüyor. Dereler biraz daha akması gerektiği gibi akarsa ortamın balıkçılık açısından 5-10 yıl içerisinde biraz daha toparlanacağını düşünüyorum. Önlemlerin cevap vermesi bir yılda olmuyor. Bir kaç yıl etkilerini beklemek gerekiyor."
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Su Ürünleri Fakültesi\'nce yapılan bir araştırma, gölde daha önce yaşadıkları bildirilen yılan balığı, ankara çöp balığı, çapak balığı, noktalı inci, kurt balığı, havuz balığı, cüce kayabalığı, kaya balığı ve tatlısu levreğinin tamamen tükendiğini ortaya koydu. Cüce ringa balığı, karaburun, turna, dere dokuz gözlüsü balığı ve deniz iğnesi balığı da üreme alanlarının tahrip edilmesi, aşırı avlanma ve kirlilik gibi nedenlerle tehdit altında bulunuyor.
İÜ Su Ürünleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meriç Albay, balık türlerinin yok olmasındaki etkenleri avcılık, dereler üzerine kurulan su tesisleri ve derelerin kirletilmesi şeklinde sıralıyor. Sapanca Gölü\'nde geçmiş yıllarda yanlış balıkçılık yapıldığını anlatan Albay şunları söylüyor: "Yanlış balıkçılık politikası yüzünden gölde ki popülasyonların azalmasına yol açılmış. Yine dereler göl için çok önemliydi. Zaman zaman üremek için dereye çıkan balıklar var. Su tesislerinin kurulması derelerin debilerinin düşmesine sebep olmuş. Debi düşünce de balık üreme ve gelişme alanı bulamıyor. Yine derelerin kirletilmesi de önemli bir etken."
Sapanca Gölü için en büyük tehdidin göle besleyen derelerin kuruması olduğunu kaydeden Albay şunları dile getiriyor: "Beni en çok korkutan göl çevresinde kurulu su işletmeleri. "Dereden su almıyoruz" diyorlar ama derelerin beslendiği yer altı sularını çekiyorlar. Doğal olarak dereye akan su miktarını azaltıyor. Yazın bazı derelerde hiç su akmıyor. Derelerin regülasyonunun sağlanması gerekiyor."
Gölde 27 balık türünün yaşadığını ifade eden Albay, ekonomik değeri yüksek bazı balık türlerinin tehdit altında olduğunu vurguladı: "Yayın balığı bile doğru düzgün çıkmıyor. Çok az. Ekonomik sazan türleri çok azalmıştı. Kerevit yıllardır çıkmıyordu. Son zamanlarda yavaş yavaş kıpırdanma var. Son 5-10 yıldır balıkçılık kontroller sıklaştığı ve içme suyu alanı olunca daha dikkatli yürütülüyor. Dereler biraz daha akması gerektiği gibi akarsa ortamın balıkçılık açısından 5-10 yıl içerisinde biraz daha toparlanacağını düşünüyorum. Önlemlerin cevap vermesi bir yılda olmuyor. Bir kaç yıl etkilerini beklemek gerekiyor."
11 yıl önce
Balık Lokantaları Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
1769441c04cabdcbd0f6cd451ffca81d@