Sapanca'nın ölüm fermanı yargıdan döndü

Yargı, Sapanca Gölü ve civarındaki çevre katliamına izin vermedi.

2 milyon kişinin içme suyu ihtiyacını karşılayan gölün kenarına açılan taş ocağının işletme iznini iptal eden mahkeme kararıyla birlikte bir yanlıştan dönülmüş oldu. Aynı yerde 40 yıl önce açılan taş ocağı da yargı kararı üzerine kapatılmıştı.

İki milyon kişiye içme suyu sağlayan Sapanca Gölü’nün kenarında açılan taş ocağının işletme izni mahkeme tarafından iptal edildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, geçen yıl Hızlı Tren Projesi için Devlet Demiryolları’na, Yanık köyünde taş ocağı işletme izni vermişti. Köy Muhtarı Sibel Baykal, ocağın Sapanca Gölü’nde geri dönüşümü mümkün olmayan kirliliğe sebep olacağını, bu sebeple konuyu yargıya taşıdıklarını söyledi.

Havza içinde taş ocağı

90 hektar alanda 5 yıllığına verilen izinle TCDD ile çalışan firma, taş ocağını işletmek için hazırlıklara başladı, ancak tepkiler üzerine ocak çalıştırılamadı. Ocaktan çıkan malzemeler, hızlı tren projesinin Köseköy-Vezirhan, Vezirhan-İnönü hattının altyapısı için kullanılacaktı. Söz konusu ocak 40 yıl önce de açılmış bir süre işletildikten sonra Sapanca Gölü’nü yoğun şekilde kirlettiği gerekçesiyle yargı kararıyla kapatılmıştı. Ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırladığı Sapanca Gölü Havzası Çevre Düzeni Planı’nda da havza içinde taş ocağı açılamayacağı açık şekilde belirtilmişti.

Öte yandan Sakarya Su ve Kanalizasyon İdaresi de (SASKİ), ocağın faaliyetleriyle ilgili olumsuz görüş bildirmişti. Sakarya Valiliği ise izin verilen alanın, turizm, ulaşım güvenliği ve tarımsal üretim açısından değerlendirilmesi gerektiğini kaydetmişti. Bütün bunlara rağmen ocağa yeniden işletme ruhsatı verilmesi Yanık köyü sakinleri ve çevrecilerin tepkisine sebep olmuştu.

40 sene önce başka taş ocağı kapatılmıştı

Yanık köyü muhtarı Sibel Baykal, taş ocağının çalışması durumunda Sapanca Gölü’nün yoğun şekilde kirliliğe maruz kalacağını belirterek ocağa verilen izni yargıya taşıdıklarını söyledi. Sakarya İkinci İdare Mahkemesi’nin ocağın işletme iznini iptal ettiğini ifade eden Baykal, “40 sene sonra yeniden açılması Sapanca Gölü için ölüm fermanıydı. Bu ölüm fermanı yargıdan döndü. İdare mahkemesi ocağın bulunduğu alanın içme suyu havzası içinde kaldığı, ayrıca 1/25.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda yer alan plan notu gereği verilen hammadde üretim izninin hukuka ve mevzuata aykırı olduğunu tespit etti. Ocakla ilgili işletme iptal edildi. Bu karara çok sevindik.” dedi. Bölgede başka bir ocakla ilgili yargı sürecinin devam ettiği bilgisini veren Baykal, “Bu karar emsal olacak nitelikte. Diğer ocak da çevreye ve göle zarar verecek. Ayrıca geçen yıl bölgede bulunan özel bir ocak kapatılmıştı. Yanlış kararlar bir bir yargıdan dönüyor.” diye konuştu. Hızlı tren altyapısı için kullanılacak malzemelerin Geyve’deki bir taş ocağından sağlandığını belirten Baykal, “Eğer ocak çalışsaydı hemen yakınında bölgedeki yerleşim birimlerinin içme suyunu sağlayan su deposu vardı. Ayrıca toz, toprak sebebiyle bağ ve bahçelerimiz kullanılmaz hale gelecekti. Belki de evlerimizi terk etmek zorunda kalacaktık. Sapanca Gölü’nde de geri dönüşü olmayan kirlilik yaşanacaktı. Zaten 40 sene önce aynı gerekçeyle kapatılan ocağın yeniden açılmak istenmesi anlamsızdı.” ifadelerini kullandı.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Çevre Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve aynı zamanda TEMA Vakfı İl Temsilcisi Yrd. Doç. Dr. Mahnaz Gümrükçüoğlu, taş ocağına izin verilmesinin cinayetten farksız olduğunu belirterek, “Neyse ki yargı buna izin vermemiş. Göl ve çevre adına sevindirici bir durum.” diye konuştu.

Kaynak: Zaman