SAÜ Öğretim Üyesi Nebi Miş A Haber'e konuştu
Seta Siyaset Araştırmacısı ve Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Nebi Miş, A Haber ekranlarında Zeynep Bayramoğlu’nun sunduğu Kadraj’ın konuğuydu.
Miş, Sırrı Süreyya Önder\'in Çözüm Süreci\'yle ilgili olarak kullandığı söylemin rahatsız edici olduğunu iddia etti. Bu rahatsız edici dilden Kürt siyasetçilerin özellikle kaçınmasını ifade etti. Öcalan üzerinden bir söylem kurulmasının devamı halinde Türk tarafından tepki almanın kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekleyen Miş, AK Parti\'nin Çözüm Süreciyle ilgili olarak kararlılığının net bir biçimde sürdüğünü, risklerine rağmen devam ettirdiğini söyledi.
Ak Parti\'nin çözüm sürecinde olan kararlılığı kesindir
Sırrı Süreyya Önder bu süreçte önemli bir aktör, özellikle İmralı\'yla müzakerelerin yürütülmesinde. Son dönemlerde verdiği demeçlere baktığımızda, Dünya üzerinde çatışma çözümlemeleri üzerine çalışan herkes bilir ki Sırrı Süreyya\'nın kurmuş olduğu bu dil çeşitli toplumsal kesimleri de rahatsız edebilecek bir dil. Dolayısıyla bu dilden öncelikle Kürt siyasetçilerin de kaçınması gerekiyor. Hükümeti eleştirirken en önemli konuyu görmeyerek direkt Öcalan üzerinden bir söylem kurarsanız, Türk tarafından tepki almanız kaçınılmazdır. Efkan Ala\'nın değerlendirmeleri üzerinden gittiğimiz zaman AK Parti hala çözüm süreciyle ilgili demokratikleşmeyle ilgili kararlılığını devam ettiriyor ve biz bunu görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı gibi bir süreçte bunun sonucunu kestiremiyoruz ve bu aynı zamanda riskler de barındırıyor. Hükümetin böyle bir süreçte bu açılımları yapması çok önemli. Bu açılım bölge açısından da çok önemli.
Büyük Türkiye için demokratikleşme süreci devam etmeli
Bir anlamda da Türkiye\'nin büyük devlet olma iddiasının bir parçası olarak bu demokratikleşme sürecinin sürmesi gerekiyor. AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye\'deki demokratikleşmenin dinamiği AB ile müzakereler üzerinden yürüyordu. Bugün açılım süreci üzerinden yürüyor. Dolayısıyla bu süreçten hem toplumsal hem siyasal kesimlerin ümitvar olması gerekiyor. Türkiye\'de ana muhalefet partisi olan bir liderin çözüm süreciyle ilgili en azından bir çerçeve sunabilmesi gerekirdi. Bugün meclise bu yasalar geldiği zaman diğer partilerin de duruşunu görmüş olacağız.
Miş, Sırrı Süreyya Önder\'in Çözüm Süreci\'yle ilgili olarak kullandığı söylemin rahatsız edici olduğunu iddia etti. Bu rahatsız edici dilden Kürt siyasetçilerin özellikle kaçınmasını ifade etti. Öcalan üzerinden bir söylem kurulmasının devamı halinde Türk tarafından tepki almanın kaçınılmaz olduğunu sözlerine ekleyen Miş, AK Parti\'nin Çözüm Süreciyle ilgili olarak kararlılığının net bir biçimde sürdüğünü, risklerine rağmen devam ettirdiğini söyledi.
Ak Parti\'nin çözüm sürecinde olan kararlılığı kesindir
Sırrı Süreyya Önder bu süreçte önemli bir aktör, özellikle İmralı\'yla müzakerelerin yürütülmesinde. Son dönemlerde verdiği demeçlere baktığımızda, Dünya üzerinde çatışma çözümlemeleri üzerine çalışan herkes bilir ki Sırrı Süreyya\'nın kurmuş olduğu bu dil çeşitli toplumsal kesimleri de rahatsız edebilecek bir dil. Dolayısıyla bu dilden öncelikle Kürt siyasetçilerin de kaçınması gerekiyor. Hükümeti eleştirirken en önemli konuyu görmeyerek direkt Öcalan üzerinden bir söylem kurarsanız, Türk tarafından tepki almanız kaçınılmazdır. Efkan Ala\'nın değerlendirmeleri üzerinden gittiğimiz zaman AK Parti hala çözüm süreciyle ilgili demokratikleşmeyle ilgili kararlılığını devam ettiriyor ve biz bunu görüyoruz. Cumhurbaşkanlığı gibi bir süreçte bunun sonucunu kestiremiyoruz ve bu aynı zamanda riskler de barındırıyor. Hükümetin böyle bir süreçte bu açılımları yapması çok önemli. Bu açılım bölge açısından da çok önemli.
Büyük Türkiye için demokratikleşme süreci devam etmeli
Bir anlamda da Türkiye\'nin büyük devlet olma iddiasının bir parçası olarak bu demokratikleşme sürecinin sürmesi gerekiyor. AK Parti iktidara geldiğinde Türkiye\'deki demokratikleşmenin dinamiği AB ile müzakereler üzerinden yürüyordu. Bugün açılım süreci üzerinden yürüyor. Dolayısıyla bu süreçten hem toplumsal hem siyasal kesimlerin ümitvar olması gerekiyor. Türkiye\'de ana muhalefet partisi olan bir liderin çözüm süreciyle ilgili en azından bir çerçeve sunabilmesi gerekirdi. Bugün meclise bu yasalar geldiği zaman diğer partilerin de duruşunu görmüş olacağız.
10 yıl önce
Eğitim, Öğretim
Haber Siteleri Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
302927e448b49f8ef2643f0001fb5c9b@