SAÜ'de Türk-Ermeni ilişkileri paneli düzenlendi
Sakarya Üniversitesi Türk-Ermeni İlişkileri Araştırma Merkezi tarafından “Sevk ve İskânın 100. Yılına Girerken Türk-Ermeni İlişkileri” adlı bir panel düzenlendi.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen panele Türk Tarih Kurumu’ndan Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, Doç. Dr. Mustafa Çolak, Doç. Dr. Gülbadi Alan ve Doç. Dr. Recep Karacakaya katıldı.
SAÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Selvi’nin başkanlığını yaptığı panelde “Propaganda ve Ermeni Sahteciliği” başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Karaca, Ermeni sorununun 136 yıl süren bir ulusun karşı karşıya kaldığı en uzun sorun olduğunu söyledi. Günümüzde halen bu sorunun tartışılmasının iki sebebi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karaca, “Ermeni sorununu ya biz doğru anlamıyoruz ya da uluslararası camiada bu konuda bir sorun var ve bunu bize dayatıyorlar” dedi.
"429 adet belge tahrif edilmiş"
Almanya Parlamentosunun 2005 yılında Ermeni sorununa ilişkin aldığı karara vurgu yapan Doç. Dr. Mustafa Çolak, konuşmasında Johanhes Lepsius adlı Alman din adamı ve politikacının Alman Dışişleri Bakanlığı’ndaki 429 adet belgeyi tahrif ettiğini anlattı. Şu andaki Alman arşivlerinin Ermeni meselesi konusunda tahrif edilmiş belgelerle dolu olduğunu dile getiren Doç. Dr. Çolak, konunun Alman ve Türk makamları tarafından da hali hazırda kabul edildiğini söyledi. Doç. Dr. Çolak, bazı tarihçilerin ve politikacıların bu tahrif edilmiş belgelere dayanarak yaptıkları çalışmaların da hatalı olacağını sözlerine ekledi.
"Misyonerlik faaliyetleri 1800\'lere dayanıyor"
Doç. Dr. Gülbadi Alan da konuşmasında, Amerikan Board Misyoner Teşkilatının Osmanlı Devleti içinde Ermenilerin Protestanlaştırma çalışmalarıyla ilgili bazı bilgiler verdi. Amerikan misyonerlerinin Osmanlı ülkesindeki çalışmalarına 1800’lü yılların başında başladığını anlatan Doç. Dr. Alan, misyonerlerin okullar ve yayınlar aracılığıyla Ermeni öğrencilerin kendi mezheplerine geçirmek için etkileme çalışmaları yaptığını ifade etti.
Doç. Dr. Recep Karacakaya ise, Birinci Dünya Savaşı’nda bütün dünya milletlerin çok acılar çektiğini belirterek, Ermenilerin kendi adlarına açıkgözlülük yaparak sorunu kendilerine mal ettiğini söyledi. Ermenilerin yaşadıklarının diğer milletlerin yaşadıklarıyla farklı olmadığını anlatan Doç. Dr. Karacakaya, Ermenilerin Avrupa devletlerinin de desteğini alarak Doğu Anadolu’da devlet kurma çabalarının bunun en büyük nedeni olduğunu aktardı.
SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen panele Türk Tarih Kurumu’ndan Prof. Dr. Taha Niyazi Karaca, Doç. Dr. Mustafa Çolak, Doç. Dr. Gülbadi Alan ve Doç. Dr. Recep Karacakaya katıldı.
SAÜ Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Haluk Selvi’nin başkanlığını yaptığı panelde “Propaganda ve Ermeni Sahteciliği” başlıklı bir sunum yapan Prof. Dr. Karaca, Ermeni sorununun 136 yıl süren bir ulusun karşı karşıya kaldığı en uzun sorun olduğunu söyledi. Günümüzde halen bu sorunun tartışılmasının iki sebebi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Karaca, “Ermeni sorununu ya biz doğru anlamıyoruz ya da uluslararası camiada bu konuda bir sorun var ve bunu bize dayatıyorlar” dedi.
"429 adet belge tahrif edilmiş"
Almanya Parlamentosunun 2005 yılında Ermeni sorununa ilişkin aldığı karara vurgu yapan Doç. Dr. Mustafa Çolak, konuşmasında Johanhes Lepsius adlı Alman din adamı ve politikacının Alman Dışişleri Bakanlığı’ndaki 429 adet belgeyi tahrif ettiğini anlattı. Şu andaki Alman arşivlerinin Ermeni meselesi konusunda tahrif edilmiş belgelerle dolu olduğunu dile getiren Doç. Dr. Çolak, konunun Alman ve Türk makamları tarafından da hali hazırda kabul edildiğini söyledi. Doç. Dr. Çolak, bazı tarihçilerin ve politikacıların bu tahrif edilmiş belgelere dayanarak yaptıkları çalışmaların da hatalı olacağını sözlerine ekledi.
"Misyonerlik faaliyetleri 1800\'lere dayanıyor"
Doç. Dr. Gülbadi Alan da konuşmasında, Amerikan Board Misyoner Teşkilatının Osmanlı Devleti içinde Ermenilerin Protestanlaştırma çalışmalarıyla ilgili bazı bilgiler verdi. Amerikan misyonerlerinin Osmanlı ülkesindeki çalışmalarına 1800’lü yılların başında başladığını anlatan Doç. Dr. Alan, misyonerlerin okullar ve yayınlar aracılığıyla Ermeni öğrencilerin kendi mezheplerine geçirmek için etkileme çalışmaları yaptığını ifade etti.
Doç. Dr. Recep Karacakaya ise, Birinci Dünya Savaşı’nda bütün dünya milletlerin çok acılar çektiğini belirterek, Ermenilerin kendi adlarına açıkgözlülük yaparak sorunu kendilerine mal ettiğini söyledi. Ermenilerin yaşadıklarının diğer milletlerin yaşadıklarıyla farklı olmadığını anlatan Doç. Dr. Karacakaya, Ermenilerin Avrupa devletlerinin de desteğini alarak Doğu Anadolu’da devlet kurma çabalarının bunun en büyük nedeni olduğunu aktardı.
10 yıl önce
Yorumlar
[İlk yorum yapan siz olun]
2d293e791122fb63acb221f8804bd61a@