Sakarya Üniversitesi’nde ‘Üniversite Eğitiminde ve Araştırmada Yeni Yaklaşımlar ve Stratejiler’ isimli bir konferans düzenlendi.
Sakarya Üniversitesi’nde Üretim Araştırmaları Topluluğu tarafından SAÜ Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen konferansa konuşmacı olarak TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı Prof Dr. İbrahim Dinçer katıldı.
Kanada’nın Ontario Üniversitesi’nde öğretim üyeliği görevini de yürüten Prof. Dr. İbrahim Dinçer, Kuzey Amerika’nın en çekici yanının akademik özgürlük olduğunu dile getirdi. Akademik özgürlüğün birçok sorumluluğu beraberinde getirdiğini de söyleyen Dinçer, öğretim üyelerine yönelik performansa dayalı denetim sisteminin de kusursuz işlediğine dikkat çekti. Kuzey Amerika üniversitelerinin öğrencileri kendi ürünü olarak gördüğünü belirten Dinçer, “Üniversiteler markalaşıyor. Bunun yanında öğrencilerini de kendi markaları altında üretilen birer ürün olarak görüyorlar. Üniversitelerin dışarıya açılan kapısı öğrencilerdir” dedi.
Ekonomik olarak büyüyen ülkelerin bu gelişimi teknolojik olarak desteklemedikleri sürece büyümenin gerçekçi ve kalıcı olmasının mümkün olmadığını dile getiren Dinçer, teknolojinin doğru değerlendirilmesi sonucunda ülkelerin kendi markalarını oluşturabilecekleri ve ancak bu şekilde dünya devletleri arasında yerini alabileceğine dikkat çekti.
Türkiye’nin 2023 hedefi için önemli çalışmalar yapıldığına değinen Prof. Dr. İbrahim Çetin, “Kendi markalarımızı üretmek Türkiye’yi bir üst sınıfa taşıyacaktır. Ekonomiyi yöneten ülkelerle ancak kendi markalarımız sayesinde rekabet edebiliriz” dedi. TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nin tek başına yeterli olmadığını sözlerine ekleyen Dinçer, “Yeni milli laboratuvarlar kurulmalı, farklı alanlarda yeni kadrolarla araştırmalar yapılmalı” dedi.