Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sakarya Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SESAM) tarafından \'Toplumsal Dışlanma ve İçerseme Bağlamında Türkiye’de Roman Gerçeği\' konulu panel düzenlendi.
Moderatörlüğünü SAÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve SESAM Müdürü Doç. Dr. Alev Erkilet’in yaptığı panelde İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Mahmut Karaman, SESAM Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Yakup Köseoğlu, Roman hakları aktivisti Hacer Foggo, Kırklareli Üniversitesi Sosyoloji Bölümü lisans öğrencileri Ethem Kelmendi ve Mercan Barlak konuşmacı olarak katıldı. Panel öncesi, Erenler Küpçüler İlköğretim Okulu\'nda öğrenim gören 30 Roman çocuk, Sakarya Üniversitesi’nde Güzel Sanatlar Fakültesi, BESYO ve Devlet Konservatuvarı’nı gezdi.
SAÜ İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi ve SESAM Müdürü Doç. Dr. Alev Erkilet, Roman çocuklara kendileri için bir hedef koymayı istediklerini belirterek, “Gelsinler burada ağabeylerini, ablalarını görsünler, kendilerini nasıl geliştireceklerini görsünler istedik. Bu etkinliğe önümüzdeki yıllarda da devam etmek istiyoruz. SAÜ Devlet Konservatuvarı ile beraber, buradaki Roman öğrenciler bir müzik grubu kurulması yönünde başka bir düşüncemiz de var. Bizim bu çocuklara ‘ben bunu başarabilirim’ inancını yerleştirmemiz gerekiyor. Onun için bütün sivil toplum kuruluşlarının bu konuya hassasiyetle eğilmeleri gerektiğini düşünüyorum.” dedi.
"Kültürel kimliklerini korumada nadir düzeyde başarılı bir millet"
SAÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mahmut Karaman da Romanların, dünya üzerinde göçebe yaşayan toplumlar arasında, bulundukları ülkelerin dilini, dinini ve hukukunu kolay kabul etmesine rağmen kültürel kimliklerini korumada nadir düzeyde başarılı bir millet olduklarını söyledi. Yrd. Doç. Dr. Karaman, “Kültürlerini korumayı başarabilen, gözlemlediğim üç millet Anadolu Türkleri, Yahudiler ve Romanlardır. Yahudiler dinlerini korudukları için kültürlerini korumuşlar, fakat Romanlar dinlerini değiştirmelerine rağmen kültürlerini korumakta başarılılar.” şeklinde konuştu.
Kırklareli Üniversitesi Sosyoloji Bölümü lisans öğrencisi Ethem Kelmendi ise Türkiye’de yaşayan Roman vatandaşların toplumsal ayrıştırma ve ötekileştirme ile her an yüz yüze kalabildiğini ifade ederek, “Bu durumun önüne geçebilmek için ilgili yasal düzenlemeler acil ve köklü olarak revize edilmesi gerekiyor.” diye konuştu.
Avrupa’da ve Türkiye’de Roman vatandaşların yaşadığı sorunları anlatan Kırklareli Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Lisans öğrencisi Mercan Barlak da Avrupa’da yaşayan Roman vatandaşların toplumsal ayrıştırmadan en fazla etkilenen toplum olduğunu dile getirdi. Romanların gettolarda yaşadıklarını söyleyen Barlak, hiçbir sosyal hakları olmadığını ve burada yaşayanların ağır hastalıklardan ölebildiğini söyledi. Türkiye’de ise eğitim alanında Romanların ötekileştirildiğini kaydeden Barlak, yaptıkları araştırmalarda bazı okullarda sadece Roman öğrencilerin eğitim gördüğü sınıflar olduğundan bahsetti.
SESAM Müdür Yardımcısı Öğretim Görevlisi Yakup Köseoğlu ise Romanların, tarihsel açıdan bakıldığı zaman ilk bilinen tarihlerden bugüne kadar ciddi bir zulme uğradıklarının altını çizdi. Köseoğlu, şunları söyledi: "Romanların ilk çıkış yeri Hindistan olup, ilk çıkış tarihleri 5 veya 7. yüzyıl olduğu söylenmekte. Vatanlarını terk etmedeki nedenler arasında Moğol İstilası\'nı referans gösterenler de var, Hint kralının baskılarını referans gösterenler de var fakat sonuç olarak bir zulüm var. Köseoğlu, Büyük Roman göçünde Avrupa’ya gidenlerin ilk dönemlerde hoşgörü içinde karşılandıklarını fakat ilerleyen süreçlerden günümüze kadar zulme maruz kaldıklarının altını çizdi.
Roman Hakları Aktivisti Hacer Foggo da Roman çocukların üniversite ile tanışması açısından panel öncesi yapılan gezinin çok önemli olduğunu vurguladı. Foggo, “Roman çocuklarımız hem kötü şartlarda yaşıyorlar hem de en temel ihtiyaçlarından yoksullar ve aslında gelecekte hayalleri olmayan çocuklar. O yüzden de bu tür etkinlikler onların da üniversiteye gitme hayallerini gerçekleştirilmesi açısından çok önemli olduğunu düşünüyorum.” dedi.