Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümü öğretim üyeleri, kozmik ışınları tespit edecek taşınabilir dedektör yaptı.
Dedektör sayesinde yüksek rakımlı bölgelerde yaşayan insanların kozmik ışınlar sebebiyle alacakları radyasyon dozu hesaplanabilecek. Herhangi bir bölgeye kozmik ışınların yöne ve yükseltiye bağlı olarak varış sıklığı ve enerjileri tespit edilebilecek. SAÜ Fizik Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Mehmet Bektaşoğlu ve Doç.Dr. Barış Tonguç, tarafından 19 ayda yapılan taşınabilir kozmik ışın dedektörü eğitim ve araştırma çalışmalarında kullanılacak.
Bu İcat Neleri Tespit Ediyor?
Dedektörü inşa eden öğretim görevlilerinden Mehmet Bektaşoğlu, kozmik ışınların dış uzayda meydana gelip dünya atmosferine çarpan yüksek enerjili parçacıklar olduğunu söyledi. Bu parçacıkların yaklaşık yüzde 90'ının proton, yüzde 9'u alfa parçacığı ve yüzde 1'inin elektron'dan oluştuğunu kaydeden Bektaşoğlu, "Kozmik ışınların Dünya atmosferi ile etkileşmesi sonucu diğer bazı parçacıkların yanı sıra pion adı verilen ikincil parçacıklar meydana gelir. Ancak bu parçacıklar dünya yüzeyine yolculukları sırasında müon adını verdiğimiz ışık hızına yakın hızlarda hareket eden elektrondan 207 kez daha büyük kütleye sahip parçacıklara dönüşürler. Bizim inşa ettiğimiz dedektör bu müonları tespit etmektedir." dedi.
Kozmik ışınların bir tür radyasyon olmaları sebebiyle insan ve elektronik makineleri etkileyebildiğini anlatan Bektaşoğlu, kozmik radyasyonun yükseltiye bağlı değişiklik gösterdiğini, uçak yolculuğu yapanların yerdekilere oranla daha fazla kozmik ışınlara maruz kalabildiğini ifade etti. Maruz kalınan tüm doğal kaynaklı radyasyonun ortalama yüzde 10'unun kozmik radyasyondan kaynaklandığını belirten Bektaşoğlu, dünyanın manyetik alanı ve atmosferinin insanları çoğu kozmik ışından koruduğunu kaydetti.
Dedektörün Taşınabilirlik Özelliği Var
İnşa ettikleri dedektörü ticari olarak temin etmenin mümkün olmadığını vurgulayan Bektaşoğlu, şöyle konuştu: "Yaptığımız çalışmayla üniversitemiz, lise ve üniversite öğrencileriyle birlikte bilim insanlarının da yararlanabileceği bir kozmik ışın dedektörüne sahip olmuştur. Dedektörün üniversitemizde deneysel nükleer ve parçacık fiziği çalışmalarına bir başlangıç teşkil etmesi amaçlanmış, bu alanda çalışmak isteyen öğrenciler için deneysel çalışma yapabilme fırsatı doğmuştur. İnşa ettiğimiz cihazla herhangi bir bölgeye müonların yöne ve yükseltiye bağlı olarak varış sıklığı ve enerjileri tespit edilebilir. Dedektörün taşınabilirlik özelliği sayesinde deniz seviyesinin altındaki ve üstündeki çeşitli noktalarda müon konsantrasyonu ölçülebilir. Yüksek rakımlı bölgelerde yaşayan insanların kozmik ışınlar sebebiyle alacakları radyasyon dozu hesaplanabilir. Müon konsantrasyonlarının Güneş'teki değişimlerden nasıl etkilendiği takip edilebilir. Ayrıca lise ve üniversite öğrencilerinin özel görelilik teorisinin öngördüğü zamanda genişleme kavramını deneysel metotlarla algılamaları sağlanabilir."
9.000 TL'ye Mâl Oldu
Dedektör yapımına şimdiye kadar yaklaşık 9 bin TL harcandığını söyleyen Bektaşoğlu, dedektör yapımında kullanılan malzemelerin Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Hollanda'dan sağlandığını ifade etti.
''Dedektörün en önemli özelliklerinden biri taşınabilir olmasıdır'' diyen Bektaşoğlu; "Dünyada değişik araştırma kurumlarında kozmik ışınlar konusunda araştırma yapmak amacıyla inşa edilmiş veya inşa edilmekte olan çeşitli türde kozmik ışın dedektörleri mevcut olmakla birlikte bu dedektörün Türkiye'de bir ilk olduğunu düşünüyoruz. Dedektörün en önemli özelliklerinden biri taşınabilir olmasıdır. Ana hatlarıyla dedektör, içinden yüklü parçacık geçtiğinde ışıldama yapan iki paletten, bu sinyalleri büyülten iki foto-çoğaltıcıdan, bir elektronik devreden ve tüm bu elemanları bir arada tutan bir kasadan oluşuyor. Her iki dedektör paletinden belli bir zaman aralığında parçacık geçtiğinde elektronik sayım devresi bir kozmik ışının tespit edildiğini dijital ekrandan gösterir. Dedektör, her parçacık tespit edildiğinde ses çıkaracak modda da çalıştırılabilir." şeklinde konuştu.