Sakaryaspor Kulüp Başkanı Selahattin Aydın, AK Parti’den Düzce Belediye Başkanı aday adayı olduğunu düzenlediği basın toplantısı ile açıkladı.
13 yıllık belediyecilik deneyimini Düzce için kullanmak istediğini söyleyen Selahattin Aydın “Belediyecilik tecrübem ile faydalı olmak isterim” dedi.
2004 yılında da başvuru yapmıştı
Düzce’de 2009’da Saadet Partisi’nden belediye başkan adayı olan Selahattin Aydın, 2014 yerel seçimleri içinde AK Parti’den Düzce Belediye Başkanlığı için aday adayı olduğunu duyurdu. Aydın “2014 Mart ayında yapılacak olan seçimlerde ben de hizmet yarışında Düzce Belediye Başkan Adayı adayıyım. İnşallah hayırlı olur. Resmi başvurumu 1 Kasım Cuma günü, Cuma Namazından sonra resmi başvurumu yapacağım” dedi.
Aday adaylığındaki uzun sürecin yıpratıcı olduğunu bunun için bu dönemin kısa olmasını dileyen Selahattin Aydın “AK Parti olarak mevcut bir belediye başkanımız zaten var. Mevcut belediye başkanımızdan kamuoyu, teşkilat ve genel merkez memnunsa bizim söyleyecek çok bir şeyimiz yok. O bizim her zaman belediye başkanımız. Ama bunun dışında farklı alternatifler aranırsa biz de bunlardan bir tanesi olarak ismimizi ortaya koyuyoruz. İnşallah hayırlısı olur” temennisinde bulundu.
Adaylık konusundaki düşüncelerini il başkanı, milletvekilleri ve Belediye Başkanı ile paylaştığını ifade eden Aydın “Bence bir belediye başkanı en az iki dönem yapmalı. Ben İsmail Bayram için de aynı şeyi düşünüyorum. O benim rakibim, yapmasın deme durumum yok. Nihayetinde başarılı bulunuyorsa, zaten devam edecektir” diye konuştu.
"Adaylık süreci Sakaryaspor Başkanlığımı etkilemeyecek"
Sakaryaspor Kulüp Başkanlığı\'nın adaylık sürecini etkilemeyeceğini ifade eden Aydın “Benim 6 yıllık bir deneyimim olmuştu. Bu sıkıntılı dönemi seninle daha rahat aşarız, tecrübeli birisin, bu işi yapmış birisin dediler. Ben 2006 Ocak ayında ayrıldığımda kulübü borçsuz bıraktım. Şu anda 30 trilyon civarında borcu var. Bunun 20 trilyonu vergi, sigorta ve kamuya yönelik borçlar. 10 trilyonu da futbolculara olan borçlar. Bunlar transferin önünde bir engel. Ben transfer yapmak için çok büyük bir gayret sarf etmedim. Mevcut gençlere çok büyük bir şans doğdu. Bu formanın hakkını verin. Ben de sizinle yola devam edeyim dedim. Yaş olarak da çok küçükler. Futbolcularımız 16-21 yaş aralığında. Hedefimiz bu sene ligde kalmak. Benden Sakaryalıların istediği de bu işi yoluna koymam. Kulüp olma vasfını da yitirmiş. Kulüp A.Ş.’nin yönetimi bile yoktu. Aylarca kulüp yönetimsiz kalmış. Dernek yönetimi vardı. Dernek yönetimi aslında Sakaryaspor yönetimi değildir. Çünkü imza yetkisi yoktur. Biz A.Ş.’yi oluşturduk. Ben hem A.Ş.’de başkanım, hem de dernekte başkanım. Benim o şehre karşı bir vefa borcum var. İşi yoluna koyduktan sonra onların bana ihtiyacı kalmayacak. Allah nasip eder de belediye başkan adayı olursak, seçildiğim gün profesyonel ligde başkanlık yapamam. O tarihe kadar da benim bu görevde kalmamın hiçbir mahsuru yok. Benim o şehre karşı bir görevim ve borcum var” diye konuştu.
Düzce ve Sakarya\'daki depremler
Düzce ve Sakarya’da deprem sonrasındaki yapılaşmayı değerlendiren Aydın “Depremden sonra gerçekleştiremeyecekleri, yapamayacakları revize imar planları düşündüler. O mümkün değil ona gücünüz yetmez. Adapazarı’nda birçok caddenin yarısı yıkıldı, yarısı ayakta kaldı. “Bu yollar ihtiyaca cevap vermiyor, bu bir fırsattır, yolları genişletin, şöyle yapın, böyle yapın” denildi. İlk başta insanın çok hoşuna gidiyor. 10 metrelik yolu, 20 metre yapacaksınız. Ama bunun için kamulaştırma yapmanız gerekiyor. Yıkılanlara “yeniden yapılanma için çekmek zorundasınız, imar planı böyle” diyebilirsiniz, ama ayakta kalan binaları parasını vereceksiniz, kamulaştıracaksınız. Bu işi böyle gerçekleştirebilirsiniz. Maaşları zor ödeyen belediyeler olarak böyle bir işe girmemiz zaten mümkün değildi. Düzce burada bana göre en az 5 yıl kaybetti. Deprem geçiren iller arasında en hızlı toparlanan il Sakarya’dır. Bunun da sebebi bizim revize imar planını daha gerçekçi yapmamızdır. Onun karşılığını da Sakarya gördü” şeklinde konuştu.
HAS ve AK Parti sürecini değerlendiren Aydın “Hepimiz milli görüş çizgisinden geldik. Ben Numan Kurtulmuş Bey’in yaklaşımını çok beğenen birisiyim. Saadet Partisi’nde sıkıntı oldu. HAS Parti kuruldu ve ben de tercihimi o yönde kullandım. Ben şimdi AK Partiliyim. Bu partinin yeri gelecek yanlış icraatlarını eleştireceğim. Bu benim hakkımdır, herkesin hakkıdır. Parti fanatikliği, takım tutar gibi olmamalı. Yanlış icraatı varsa, yeri geldiğinde yanlış yapıyor diyebilmeliyiz. Ben bu partiliyim, yanlış da yapsa sonuna kadar savunurum düşüncesinde bir insan değilim. Kendime en yakın gördüğüm program AK Parti programıdır” dedi.