Sezai Karakoç'un Mona Rosa'sı Geyve'deydi

''Mona Rosa'' şiirinin uğruna yazıldığı Muazzez (Akkaya) Giray Geyve’ye geldi.

İstanbul ili Mühürdar LİONS Kulüp Üyeleri, Geyve Elvan Bey Anadolu Lisesini ziyaret ederek, getirdikleri yardım malzemelerini Okul Müdürü Alaaddin Özdin’e teslim etti.Neşe Dişçioğlu (Başkan), Muazzez Giray, Sevinç Eriş, Fatoş Bağbek, Türkan Akman, Nejla Ürün, Zerrin Tunç, Çiğdem Ketenci den oluşan kulüp üyeleri Okul Müdürü ile birlikte öğrencilerin istekleri üzerine bir sınıfa girerek birlikte fotoğraf çektirdi.

Mona Rosa şiirinin kahramanı olan Muazzez Giray ve beraberindekiler, akrabası Asiye Karabaşoğlu ve kızı Sinem Karabaşoğlu tarafından konuk edildi. Okul ziyareti sonrasında konuklara Geyve Ayvası ve Safibey Kerevizi’nden oluşan hediye çantaları dağıtıldı. Giray kısa açıklamasında; “Geyve Ayvasının tanıtım kervanına katılacağım ve her gittiğim yerde anlatacağım.” dedi.Birlikte yenilen yemek sonrasında konuklara, Asiye Karabaşoğlu tarafından yapılan ” Ayva Tatlısı ” ikram edildi.

Konuklar yemek sonrası İlçeden ayrıldı.

MONA ROSA

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister.
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.

Ulur aya karşı kirli çakallar,
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa.
Mona Rosa bugün bende bir hal var.
Yağmur iri iri düşer toprağa,
Ulur aya karşı kirli çakallar.

Açma pencereni perdeleri çek,
Mona Rosa seni görmemeliyim.
Bir bakışın ölmem için yetecek.
Anla Mona Rosa ben bir deliyim.
Açma pencereni perdeleri çek.

Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi,
Bende çıkar güneş aydınlığına.
Bir nişan yüzüğü bir kapı sesi.
Seni hatırlatır her zaman bana.
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi.

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur.
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar,
Işıksız ruhumu sallar da durur.
Zambaklar en ıssız yerlerde açar.

Ellerin, ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi.
Ellerinden belli olur bir kadın,
Denizin dibinde geziyor gibi.
Ellerin, ellerin ve parmakların.

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.
Saat onikidir söndü lambalar
Uyu da turnalar girsin rüyana,
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar.
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona.

Akşamları gelir incir kuşları,
Konarlar bahçemin incirlerine.
Kiminin rengi ak kiminin sarı.
Ah beni vursalar bir kuş yerine.
Akşamları gelir incir kuşları.

Ki ben Mona Rosa bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında.
Hayatla doldurur bu boş yelkeni.
O masum bakışların su kenarında.
Ki ben Mona Rosa bulurum seni.

Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.
Henüz dinlemedin benden türküler.
Benim aşkım uymaz öyle her saza.
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler.
Kırgın kırgın bakma yüzüme Rosa.

Artık inan bana muhacir kızı,
Dinle ve kabul et itirafımı.
Bir soğuk, bir mavi, bir garip sızı
Alev alev sardı her tarafımı.
Artık inan bana muhacir kızı.

Yağmurdan sonra büyürmüş başak,
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış.
Bir gün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış.
Yağmurdan sonra büyürmüş başak.

Altın bilezikler o kokulu ten
Cevap versin bu kuş tüyüne.
Bir tüy ki can verir gülümsesen,
Bir tüy ki kapalı geceye güne.
Altın bilezikler o kokulu ten.

Mona Rosa. Siyah güller, ak güller.
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak.
Kanadı kırık kuş merhamet ister,
Ah senin yüzünden kana batacak.
Mona Rosa. Siyah güller, ak güller. 

SEZAİ KARAKOÇ