Sofuoğlu'ndan duygulandıran paylaşım

Kenan Sofuoğlu sosyal medya hesabından Bekir Yunus Uçar'ın kendisi için yazmış olduğu bir yazıyı paylaştı.

Sofuoğlu'nun şampiyonluk sevinci ile  kaybettiği oğlunun burukluğunu anlatan yazı sevenlerini duygulandırdı. Sofuoğlu yazının sonunda

(Rahmet li Timurtaş Uçar hocamızın Oğlu Bekir Yunus Uçar ağabeyime teşekkür ederim bu yazı için) yazarak teşekkür etti

işte o paylaşım;


Son virajdan çıkıp damalı bayrağı gördüğünde beşinci kez dünya şampiyonu olmuştur Kenan...
Sevinç çığlıkları, alkışlar, ıslık sesleri yerine duyduğu tek ses vardır o anda.
İspanya'da, Hamza'ya okunan sela sesleri yankılanır kulaklarında...
Günün hengamesi bitip herkes yerine, yurduna, evine, yatağına, kendi köşesine ve kenarına çekildiğinde, gururun yerini ezik bir yürek, mutluluğun yerini acı bir elem, keyifli bir huzurun yerini kederli bir yalnızlık, şampiyonluğun yerini ise keşkeler alır...
Çünkü, "Kaç kupa Hamza'nın bir tırnağı eder ki..?"
Hem sonra, saatler süren ve pisti inleten sevinç çığlıkları Hamza'nın küçük bir gülümsemesinin yerini tutar mı..?
Bunu bir babaya soramazsınız bile.
Hayatın örgüsüdür kader.
Birbiri içine geçmiş bu örgüde Kenan'ın hayatındaki yerini çok baskın şekilde almıştır keder.
Ah yok, keşke yok, fakat kocaman bir "şimdi burada olsa ne hoş olurdu" arzusu var sadece.
Kucağında Mahir, gönlünde Hamza'ya dair bir acı taşıyan annenin eşidir sonra. Bu hüzünlü ama mağrur annenin adı Julia.
Hafif serin şimdi İspanya, Julia'nın aklına ilk gelense, toprağın altında üşür mü acaba Hamza ?
...yarış biter ve Kenan podyumda. Beklenen ve özlenen an... Kupa, çiçek ve şampanya...
Kupa Kenan'ın ellerinde havaya kalktığında, milyonlarca Türkiyeli hep birlikte ayakta.
Ama O yok. Hamza hala mezarda. Küçücük pamuk elleriyle dokunsaydı kupaya.
Bu bizim mi baba ?deseydi ya !
Bir değil milyonlarca kupa, etmiyor işte bir Hamza...
Bu kupa bizim mi baba..?
Kederle yoğrulmuş bir hayatın en parlak rengidir Kenan.
... ve evladını Rabbine borç veren, Hz. Yakup'un resmidir Kenan.
Yüreği deniz kadar, imanı dağlara denk, bileği çelik bilek...
Kazanmak elbette kolay değil. Hele de "hayat verip yerine kupa almak" hiç kolay değil ama...
Yılmadı, küsmedi, usanmadı, bıkmadı, yürüdü ve arkasına bakmadı Kenan. Arkasına bakmadı çünkü sırtını öyle sağlam yere öyle sağlam adamlara yaslamıştı ki buna hiç ihtiyaç bile duymadı.
Az döndürse başını Bahattin Abisi orada, ya Sinan Abisi, her an motorunun yanıbaşında, Baba İrfan Usta, Kerem Ali dağı gibi O. Hep ve tam arkasında...
Ya Hamza..? O Mahir'in abisi ne önünde ne de arkasında. Hamza şampiyon babasının Allah'a açık göğsünün tam ortasında...

Sofuoğlu'ndan duygulandıran paylaşım
8 yıl önce
Yorumlar_
[İlk yorum yapan siz olun]
9685c43a50a61170267b5356c9d53b39@